DOLAR

32,5253$% 0.26

EURO

34,8625% 0.21

GRAM ALTIN

2.442,61%0,19

ÇEYREK ALTIN

4.048,00%0,02

TAM ALTIN

16.168,00%0,01

BİST100

9.915,62%2,05

BİTCOİN

฿%

LİTECOİN

Ł%

ETHEREUM

Ξ%

RİPPLE

%

a
Vafa Samadli (Azer Türk)

Vafa Samadli (Azer Türk)

26 Nisan 2024 Cuma

Yüz Yılı Aşkın Bitmeyen Savaş: Gazze

Yüz Yılı Aşkın Bitmeyen Savaş: Gazze
4

BEĞENDİM

ABONE OL

Yıllardır süren çatışmaların Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiği Gazze Şeridi, yaklaşık üç
aydır dünyanın ilgi odağı haline geldi.

M.Ö.15.yüzyıldan beri yerleşim yeri olan Gazze, tarih boyunca pek çok farklı uygarlığın ve kavmin yönetimi altında yaşamıştır.

Gazze, Filistin’in güneybatısında yer alan, Gazze Şeridi’nin en büyük şehridir. Gazze hiçbir
ülke tarafından bağımsız bir bölge olarak tanınmamakta ve dünyada genel kabul
İsrail’in bir parçası olduğu yönünde.

7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi bir kez daha İsrail ve Filistin arasında gerilimin merkezi haline geldi. İsrail, Gazze’ye dört bir koldan saldırmaya başladı.

Ne yazık ki bölgede bir insanlık dramı yaşanmaktadır.
İsrail’in sivil yerleşim birimlerini ayrım gözetmeksizin ve orantısız şekilde ağır silahlarla hedef alması bir savaş suçudur.

Uluslararası hukuku hiçe sayarak savaş suçu işleyen İsrail, binlerce sivilin ölümüne neden oldu. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırıları Ortadoğu’da bölgesel güvenliği, barışı ve istikrarı bir kez daha ihlal etti. Bütün bu olaylara ilişkin Birleşmiş Milletlerin pek çok kararı olmasına rağmen İsrail bunları dikkate almıyor.

Uluslararası sistemi yöneten Birleşmiş Milletler (BM), uluslararası ilişkilerde olduğu gibi en karmaşık
çatışmalarla bile baş edemiyor. Ülkelerin başvurabileceği alternatif yollar veya başka seçenekler kalmadı.

Gazze’de yaşanan çatışmaların ve anlaşmazlıkların en önemli sebebi çözüm senaryolarının eksikliğidir. Filistinlilerin trajedilerinden biri de zayıf ve dar görüşlü bir yönetime sahip olmalarıdır.

Geçmişte ABD’nin Afganistan ve Irak’taki operasyonlarını nasıl izlediysek, bugünlerde İsral’in Gazze’deki operasyonlarını, Gazze’nin yakılıp yıkılmasını izliyoruz.

ABD destekli bu savaş, sadece Filistinlilere değil, tüm Müslümanlara karşı bir savaş gibi görünüyor.

Bu nedenle Arap ve İslam ülkelerinin Gazze’nin yeniden işgaline karşı güçlü bir duruş sergilemesi gerekiyor. İsrail Devleti’nin kurulduğu 1948’den bu yana topraklarını kaybeden Filistinlilerin bir kez daha anayurtlarından sürülmelerine izin verilmemelidir.

Bir yandan kendi iç sorunlarıyla uğraşan, diğer yandan da Filistinlilere yönelik sert politikalar izlemekten geri çekilmeyen bir İsrail var.

İsrailliler ve Filistinliler arasında yüz yılı aşkın süredir devam eden çatışmayı sona erdirmek için bugüne kadar hiçbir girişimde bulunulmadı.

Çatışmanın bir de sosyal medya boyutu var Her sabah telefonumu elime alıp sosyal medya hesaplarımı kontrol etmeden önce tereddüt ediyorum. İsrail ile Hamas arasındaki gerilim devam ederken, sosyal medya sayfalarında başka bir boyutta devam ediyor.

Dünyada pek çok insan Gazze’deki saldırılarla ilgili sosyal medya hesaplarında paylaşım yaparken; YouTube, Facebook ve Instagram gibi sitelerdeki Filistin yanlısı içeriklerin kısıtlanması veya kaldırılması,
kullanıcıların tepkisine neden oldu.

Daha önce de benzer kısıtlamalar getiren Meta gibi sosyal medya devlerinin tarafsız platformlar olmadığı bir kez daha yüze çıktı.

Gazze’de çatışmalar yoğunlaşırken, sosyal medyada Gazze’nin kuzeyindeki yıkımın ortasında iç çamaşırlarıyla yan yana dizilmiş onlarca yarı çıplak ve elleri kelepçeli Filistinlilerin görüntüleri yer aldı.

Basında, İsrail tarafından gözaltına alınanlardan birinin gazeteci olduğu bildirildi. İsrail’in, Gazze’deki olayları gizlemek, haber ve bilgilerin bölgesel ve uluslararası topluma ulaşmasını engellemek için basın mensuplarını kasten hedef aldığı görülüyor.

İsrail’in gazetecilere yönelik saldırılarını kınamak için uluslararası topluma, uluslararası mahkemelere, basın ve medya kuruluşlarına çağrıda bulunmak gerekir.

Bir gazetecinin yazdığı bir haber, objektifinden yansıyan bir fotoğraf ya da görüntü, İsrail’in
attığı yüzlerce füzeden daha etkilidir.

Özetlemek gerekirse, bir gazetecinin önceliği kendi hikayesini anlatmak değil,”başkalarının hikayelerini” anlatmaktır.