a
Gulfer Tek

Gulfer Tek

30 Eylül 2023 Cumartesi

Hayatıma son vermek istemiyorum

Hayatıma son vermek istemiyorum
0

BEĞENDİM

ABONE OL

    ‘’Bugün içimde bir sıkıntı boğulcak gibi hissediyorum ,soruyorum etrafıma havalardanmı diye yoksa buranın suyunda mı bir şey var ,sanki herşey üstüme geliyor herşey ters gidiyor. Gözlemliyorum çevremi herkesde bir neşe banamı nispet yapıyorlar nedir bu sürekli atılan kahkahaların nedeni ,komik bir şey varda benmi kaçırdım ,ablacım kardeşim abicim herşeyde yolundamı hayatınızda, ben neden zevk almıyorum içimde bir karamsarlık… hayata neden geldim banamı sordular diye vefat eden ebeveynlerime bile sitemkarım bugünlerde ,üzerimde sanki bir ölü  toprağı hareket edesim gelmiyor

Ya çok yiyesim var yada hiç yemek gelmiyor içimden ,ikiside mantıksız geldi biran ,yaşamak içinmi yemeliyim,yoksa yemek içinmi yaşamalıyım,aklımda deli sorular ve yüreğimde tarifsiz bir acı hani almışlar koskoca bir taşı koymuşlar göğsüme …neden yardım eden yokki?’hayatıma son vermek istiyorum fakat çocuklarım var ben bir aile babasıyım birde inancım kuvvetli bunun günahı da var ah ah düşünmem bile şirk koşmak ‘’değilmi diye soran danışanım ve bu gibi birçok nedenlerle arkadaşlarının kapısını çalan belkide sürekli ailesini bunaltan yoran kişiler hepside bizden içimizden biri …Peki neoluyor da zamanında birlikte aynı sofrayı paylaştığımız aynı şeylere güldüğümüz kişilerin biranda a sosyal olması ya da bizim biranda depresif tavırlar sergilememiz.

    Sosyal medyada ve çevremizde sıklıkla intihar olaylarını görmekteyiz ,geçtiğimiz günlerde farklı illerde doktorların intihar etmesi , bize düşündürücü ve inanılmaz geldi elbet,herkes bir yorum yapıyor kendince;doktorların çalışma şartları iyi değildi veya maaşı yetmiyordu da ondan hayatına son verdiğiyle başlayan boğuk ve karmaşık yorumlar…

  • İntihar girişimi olan veya intihar eden tüm hastaların %95’inde ruhsal bozukluk tanısı vardır. Bu rakamın %80’i depresif bozukluk, %10’u şizofreni, %5 kadarı demans veya deliryumdur. Tüm bu vakaların yaklaşık dörtte birinde aynı zamanda alkol bağımlılığı da bulunur. İntihar için psikiyatrik hastaların riski, hasta olmayanların 3 ile 12 katıdır.
  • İntihar potansiyelinin değerlendirilmesinde ilk basamak psikiyatrik öyküdür. Ruhsal durum değerlendirmesi, depresif belirtiler, intihar düşünceleri, eğilimler, planlar ve girişimler bu aşamada ele alınır. Gelecek planlarının yokluğu, kişisel eşyaların verilmesi, vasiyet hazırlanması, yakın dönemde bir kayıp yaşanması intihar riskini arttıran belirtilerdir.
  • . Öncelikle bilmek gerekir ki intihar bir yardım çığlığıdır. Öncesinde birçok davranışı ile birçok konuşması ile birey bunu belli eder “kendime zarar vermekten korkuyorum” “yaşamak anlamsız geliyor” “intihar dışında başka çare kalmadı” gibi. Bu gibi ipuçların göz ardı edilmemesi gerekir.İntiharın çözüm yolu olduğu bilince hakim olmuştur. Ancak harekete geçilemediği durumlar da olabilmektedir.Tabiki hiçbirşey ne göründüğü gibi ne de bizim içselleştirdiğimiz gibi ,bir şey çok şeye bağlı olabilir…
  • SAĞLIKLA KALIN.                                                   
  • Uz.Klinik Psikolog
  • Gülfer Tek
Devamını Oku

Cinsel sorunların nedenleri!

Cinsel sorunların nedenleri!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İnsan neslinin devamlılığının sağlanması amacı taşıyan cinsellik, tüm insanlarda doğumdan itibaren var olan bir dürtüdür. Uyumak, beslenmek gibi doğal bir ihtiyaç olan cinsellik insan yaşamının vazgeçilemez bir parçasıdır. Eşler arasındaki iletişimi ve ilişkide mutluluğu etkileyen faktörlerden bir tanesi düzenli ve sağlıklı bir cinsel yaşamdır.

Çeşitli nedenlerle eşlerden birinde veya her ikisinde oluşabilecek cinsel yaşama dair sorunlar, ilişkiyi sarsabileceği gibi eşlerde özgüven eksikliği ve depresyon gibi pek çok soruna yol açabilir. Son yıllarda yapılan araştırmaların da gösterdiği üzere her 3 bireyden 1 tanesi cinsel yaşama dair sorunlar ile karşı karşıya kalmaktadır.

WhatsApp Image 2023 05 05 at 17.22.48 2
WhatsApp Image 2023 05 05 at 17.22.48 2

Cinsel sorunların nedenleri

Ülkemizde ve tüm dünyada sıklıkla görülen cinsel sorunların yaygın nedenleri arasında:

  • Çocukluktan itibaren maruz kalınan geleneksel dayatmalar
  • Yanlış yetiştirilme koşulları
  • Bozulmuş beden algısı ve düşük öz saygı
  • Çekingenlik
  • Özgüven eksikliği
  • Eşler arasında çatışmalar
  • Geçmişte yaşanan travmatik anılar
  • Cinsel yönelim kaynaklı problemler
  • Fizyolojik sorunlar gibi pek çok faktör sayılabilir.

Fakat genel olarak cinsel problemlerle karşı karşıya olan bireylerin büyük bir çoğunluğunda bu durumun temel nedeninin psikolojik etmenler olduğu söylenebilir.

İnsan neslinin devamlılığının sağlanması amacı taşıyan cinsellik, tüm insanlarda doğumdan itibaren var olan bir dürtüdür.

Uyumak, beslenmek gibi doğal bir ihtiyaç olan cinsellik insan yaşamının vazgeçilemez bir parçasıdır. Eşler arasındaki iletişimi ve ilişkide mutluluğu etkileyen faktörlerden bir tanesi düzenli ve sağlıklı bir cinsel yaşamdır.

Çeşitli nedenlerle eşlerden birinde veya her ikisinde oluşabilecek cinsel yaşama dair sorunlar, ilişkiyi sarsabileceği gibi eşlerde özgüven eksikliği ve depresyon gibi pek çok soruna yol açabilir.

Son yıllarda yapılan araştırmaların da gösterdiği üzere her 3 bireyden 1 tanesi cinsel yaşama dair sorunlar ile karşı karşıya kalmaktadır.

gülfer tek yazdi
gülfer tek yazdi

Cinsel sorunların nedenleri

Ülkemizde ve tüm dünyada sıklıkla görülen cinsel sorunların yaygın nedenleri arasında:

  • Çocukluktan itibaren maruz kalınan geleneksel dayatmalar
  • Yanlış yetiştirilme koşulları
  • Bozulmuş beden algısı ve düşük öz saygı
  • Çekingenlik
  • Özgüven eksikliği
  • Eşler arasında çatışmalar
  • Geçmişte yaşanan travmatik anılar
  • Cinsel yönelim kaynaklı problemler
  • Fizyolojik sorunlar gibi pek çok faktör sayılabilir.

gülfer tek yazdi
gülfer tek yazdi

Fakat genel olarak cinsel problemlerle karşı karşıya olan bireylerin büyük bir çoğunluğunda bu durumun temel nedeninin psikolojik etmenler olduğu söylenebilir.

PsikolojiK nedenlerden kaynaklanabilen cinsel sorunlar

Cinsel sorunlar erkek – kadın ayrımı gözetmeksizin hem ülkemizde hem de dünyada oldukça sık karşılaşılan sağlık problemleri arasında yer alır. Birçoğu psikolojik nedenlerden kaynaklı olarak ortaya çıkan cinsel problemleri doğru bir tedavi süreci ile tamamen önlemek mümkün olabilmektedir.

Kadınlarda görülen psikolojik kaynaklı cinsel sorunlar

VAJİNİSMUS

Kadınlar arasında en yaygın görülen cinsel sorunlardan bir tanesi olan vajinismus, cinsel birleşme esnasında kadın cinsel organının istemsiz şekilde kasılarak erkek cinsel organının girişine izin vermemesidir.

Hastalığın temelinde çoğunlukla ilişkiden korkma, cinsellik konusunda baskıcı bir toplum içerisinde yetişmiş olma gibi psikolojik etmenler yatmaktadır. 

Vajinismus hastalığının tedavisinde hekim tarafından verilen tıbbi tedaviye ek olarak psikolojik tedavi uygulanması şarttır. Bu şekilde uygulanacak doğru bir tedavi süreci sonucunda vajinismus hastalığının yüzde yüze kadar önüne geçilebilmesi mümkün olabilmektedir.

Seks Bağımlılığı (Cinsel Dürtü Bozukluğu)
Seks Bağımlılığı (Cinsel Dürtü Bozukluğu)

ORGAZM BOZUKLUĞU

Kadınlar arasında sıklıkla görülen bir diğer cinsel sorun orgazm bozukluğudur. Orgazm, kadınlarda ve erkeklerde cinsel ilişki sırasında duyulan hazzın en yüksek seviyeye erişmesi durumuna verilen isimdir. Pek çok kadın hayatı boyunca hiç orgazm olmayabileceği gibi orgazm olabilir de.

Orgazm bozukluğu olarak bilinen bu durum; cinsel hayat hakkında bilgisizlik, baskı altında yetişme gibi psikolojik nedenlerden kaynaklanır ve psikolojik destek ile bu sorunu önlemek ve çözmek mümkündür.

Erkeklerde görülen psikolojik kaynaklı cinsel sorunlar

gülfer tek
gülfer tek

SERTLEŞME (EREKSİYON) BOZUKLUĞU

Erkeklerde penisin cinsel ilişki için yeterli seviyede sertleşememesi veya sertleşmenin geç oluşması ereksiyon bozukluğu olarak adlandırılır.

Yaş ilerledikçe ereksiyon bozukluğunun görülme sıklığında da artış gözlenir.

Genç yaşta görülmesinde ise olası fizyolojik problemlerin yanı sıra yoğun iş hayatı ve stres, önceki dönemde yaşanmış cinsel başarısızlıklar ve partnerini tatmin edememe korkusu gibi psikolojik sorunlar rol oynayabilir.

ERKEN VE GEÇ BOŞALMA

Erkeklerde cinsel birleşme sağlanamadan, cinsel birleşme sağlandıktan hemen sonra veya cinsel ilişkide partnerini tatmin edemeden önce boşalma, erken boşalma olarak adlandırılır.

Erken boşalmaya oranla çok daha nadir olarak görülen geç boşalma ise cinsel ilişkide erkeğin orgazma ulaşabilmesi için çok uzun bir süre geçmesi gerekmesi veya cinsel ilişki sırasında boşalma için mastürbasyona ihtiyaç duyma gibi durumlara verilen isimdir.

Her iki durumun da nedenleri arasında sağlık sorunları ve psikolojik etmenler rol oynayabilir. Tedavide ürolog muayenesi ve tedavisinin yanı sıra psikolojik tedavi de yer almalıdır.

Kadın ve erkeklerde ortak olarak görülen psikolojik kaynaklı cinsel sorunlar

WhatsApp Image 2023 05 05 at 17.22.48 3
WhatsApp Image 2023 05 05 at 17.22.48 3

CİNSEL İSTEKSİZLİK VE CİNSEL FOBİ

Kadın ve erkekler arasında ortak olarak görülen bir sorun olan cinsel isteksizlik, eşler arasındaki ilişkiyi oldukça kötü yönde etkileyebilen bir durumdur. Yoğun iş temposu, stresli yaşam, cinsel fobi ve yaşanan kötü cinsel deneyimler, her iki cinste de cinselliğe karşı isteksizlik gelişmesine yol açabilir. Altta yatan herhangi bir hormonal veya fizyolojik hastalık olmaması durumunda sorunun kaynağının tamamen psikolojik olduğu söylenebilir.

AĞRILI CİNSEL BİRLEŞME

Kadınlarda cinsel birleşme sırasında, erkeklerde ise sertleşme ve ilişki sırasında ağrı hissetme ağrılı cinsel birleşme olarak adlandırılır. Bu sorunu yaşayan erkek hastalar üroloji, kadın hastalar ise jinekoloji uzmanları tarafından detaylı şekilde muayene edilmelidir.

Herhangi bir problemin olmaması durumunda yukarıda belirtilen cinsel isteksizlik ve fobi gibi diğer sorunlardan kaynaklı olarak da bu durumun yaşanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Aynı şekilde stres kaynaklı olarak cinsel bölgedeki kaslarda aşırı kasılma görülmesi de ağrılı cinsel birleşmeye yol açabilir.

Eğer siz de yukarıda belirtilen cinsel sorunlardan herhangi biri veya birkaçı ile karşı karşıya iseniz; ürolog veya kadın hastalıkları uzmanı tarafından detaylı bir muayeneden geçtikten sonra gerekli görülürse psikolojik destek de alarak bu sorunların önüne geçebilirsiniz.

Değerli okuyucularım cinsellik ve evliliğin diğer bölümleri bir birini tetikler….

Uyum ve doyum verici bir cinsellik eşler arasındaki uyumu yumuşatır.

Uyumlu ve farkındalığı olan bir birey olmak elimizde…

Sağlıkla kalın.

Uz. Klinik Psikolog

Gülfer Tek

Devamını Oku

GÖNÜL KÖPRÜMÜZ

GÖNÜL KÖPRÜMÜZ
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Herkes halkla gönül köprüsü kuramaz,günümüz siyasetinde ve arenasında halktan bi haber yaşayan halkta karşılığı olmayan birçok siyasetçi adayı ahbap çavuş ilişkileriyle olmadık makamlarda koltuk siyaseti edebiyatıyla yerini buluyorlar.Birgün bile memleketine uğramayan halkını esnafını işçisini emeklisini tanımayan ,halkın iradesinden yoksun ,ama halkın iradesine dayatılan birçok siyasi profil tepki görsede,sandıkta oyunu kullanan halk mecburen seçim sonuçlarından sonra koltuk edebiyatını iyi kullanan halkın gerçek sorunlarından bi haber seçtiği sivil örgütütte ki söz sahibi olmayan kişileri üst kademelerde gördüğünde ister istemez hayal kırıklığına uğruyorlar.

dfgdgfd

  İktidar, iktidara düşkün olmayan ve iktidardan gelecek yararlara ihtiyacı bulunmayanlara verilmelidir. Platon (Eflatun) *** Derler ki; üç şey bir arada olmaz, bunlar; Akıl, dürüstlük ve siyaset. Akıllı ve dürüst bir insan siyasetçi olmazmış. Akıllı bir siyasetçi, muvaffak olmak için dürüst olamazmış. Dürüst bir siyasetçi, akıllı olarak kabul edilmezmiş. … Siyaseti değişen koşullarda çoğu kez yanlış anladığımız ve algıladığımız kanısındayız. Siyasetin özgürlük ve demokrasinin merkezini oluşturduğu sorunları çözüm yollarının hep bu merkezden geçmesi gerektiği gerçeğini göz ardı ediyoruz. Buna karşın siyasal alanlarda daha çok kavga ve karalamayı yeğliyor, ulusal mutabakatı kuramıyor, ayrılık tohumlarını filizlendiriyoruz. “Siyasette, zorunlu olmayan faydalı değildir; faydalı olmayan da zarar verir.” ilkesinden uzak duruyor, bir tür kayıkçı kavgasını sürdürüyoruz.  Kaşıkçı kavgasının öyküsü de şöyle; Haydarpaşa-Kadıköy arasında yolcu taşıyan kayıkçılar, müşteri yüzünden öyle kapışırlarmış ki, görenler şimdi birbirlerinin boğazına sarılacak ya da denize atıp boğacak derlermiş. Ancak sonuç böyle olmaz kayıkçılar bağırdıklarıyla, seyredenler de umduklarıyla kalırlarmış. …. Teoride ve pratikte kimi zaman “politika” kimi durumlarda da “siyaset” sözcüğünü kullanırız. İki sözcüğün anlamı aynı da olsa kökenleri değişiktir; siyaset (Arapça) politika(Yunanca). Yunanca politika; ünlü düşünür Aristo’nun kullandığı biçimiyle, şehirde(kent) başka bir deyişle “polis”te yönetim açısından olup bitenler anlamına geliyor. Arapça siyaset ise; at terbiyesi demektir, bu bağlamda seyis ve siyaset sözcükleri akrabadır. Eski Yunan uygarlığını da yansıttığı için politika doğrultusunda Batı’da sorunlar diyalogla, Doğu kökenli siyaset genelde ağız dalaşı( polemik) ve kavgalarla çözüme kavuşturuluyor. Eflatun döneminden bu yana demokrasi üzerine öyle çok şey söylenmiş, tartışılmış ki insan bunları anımsayınca şaşırıp kalıyor. … Bilim nedir, politika nedir? “Bilim”, doğada kendiliğinden sürüp giden çeşitli olayların gözlenmesiyle; o olaylardaki “neden -sonuç” ilişkisini saptayarak, onların bağlı olduğu yasaları insan iradesi altına alma ve bu sayede insan hayatını kolaylaştırmaya uğraşma çabasıdır. Örneğin suyun 100 derece sıcaklıkta buhar olmaya, “0” derecede de buz tutup katılaşmaya başladığını saptamak gibi… Bir de buharın, sıkıştırıldığında baş edilmez gücünü keşfedince. Bir zamanlar yelken ve küreklerle giden teknelerin, buhar gücüyle dönmeye başlayan pervaneleri ve artan hızları.. Politika ise, yönetilen kitleleri iktidarlara bağlı tutabilmek için kullanılan yöntemlerdir, bunlar “güzel vaatleri” de içerir, kitlelerin gururunu okşamayı da; ortak güvence ortamını bozmaya kalkanlarla, ortak koşullanmaya ters düşenleri cezalandırmayı da. Bilim ve politikanın ikiz kardeşler örneği gibi el ele tutuştuğu ülkelerde insanların refah güvenceleri adeta şaha kalkar. Politikanın bilimselliğe, doğa yasalarıyla, insan beyninin buluşmasına uzak durduğu, boş verdiği bölge ve ülkelerde çağın gerisinde kalınır onlar ve biz ayrımları yapmaya başlanır. … “Politika” yönetilen kitleleri iktidarlara bağlı tutmak için kullanılan yöntemlerdir. Bunlar “güzel vaatleri” kitlelerin gururunu okşamayı içerir, ortak bir güvence ortamını bozmaya kalkanlarla, ortak bir koşullanmaya ters düşenleri cezalandırmayı da öngörür. ABD demokrasisinin kurucularından John Adams, Thomas Jefferson’a 19 Mayıs 1921’de yazdığı mektupta diyor ki; “Özgür devlet öyle komplike bir makinedir ki onun zembereklerinin, çarklarının, ağırlıklarının güzel ve tam uyum içerisine sokulmasını çağımızın artistleri iyi anlayamadılar ama halk onlardan da daha az anladı.” 300 yıl önce yaşamış Alexander Pope’dan da bir cümle; “ Siyasal bir parti, birkaç kişinin çıkarı için; çoğunluk olanların aklını yemesidir.” …

WhatsApp Gorsel 2023 04 19 saat 16.41.33

VE tamda bu yüzden yani hak hukuk adalet için yola çıkan partiler gördük ki  o yolda güçlendikçe zayıfkan onları besleyen onların her türlü yanında duran kişileri güçlendikçe farklı vaatlerle sürekli kandırarak o yolda görmek istemediler :PSİKOLOJİ DE bunu şöyle görüyoruz,karakteri ve kişiliği oturmamış kişiler, zayıflığını güçsüzlüğünü hatırlatan kişi eşya ne varsa bir çırpıda silip atmak istiyorlarki,ve bunun adını siz koyun değerli okuyucularım…..!

Şuanki iktidar partisininde yıllardır yaptığı bu doğuda güneydoğuda en doğuda olan kanaat önderlerini sadece oy toplamak için kullandıkları aşikar …zamanında yanlarında görülen iktidar güçleri şimdi ise sanki o kadar birlikte yiyip içmemiş gibi sanki hiç tanımıyorlar ve sanki o kanaat önderleri öcüymüş gibi tavır almaları çok garip(yiğidi öldür hakkını yeme demiş atalarımız) ….bununda adını siz koyun değerli okuyucularım…!

 Belkide tarihin en önemli seçimi olan 14 Mayıs günü ülkemizin kaderini belirleyecek,halkımızın iradesiyle şekillenecek sonucun tüm insanlığa öncelikle refah,huzur,demokrasi ve en önemlisi ADALET i getireceği ümidiyle ve seçimden sonrada kadir kıymet bilen ,halkımıza hizmet edebilecek İLKELİ,CESUR,ADİL ve koltuğuna şeref verecek karakterli kişilerin hak ettiği yerde olacağı ,sevgi saygı değerli ve liyakat sahibi halk adamlarını görebileceğimiz 16 MAYIS SABAHINA UYANMAK TEMENNİSİYLE…

SAĞLIKLA KALIN .

Devamını Oku

Adımız insan gücümüz kadın!

Adımız insan gücümüz kadın!
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Tüm horlanmış ezilmiş şiddet gören kadınların çığlığıyla yola çıkan ben
İnanıyorumki düşüncesi dili aklı yolu ve davranışı bir dürüst insanlarla bu problemlerin dilde değil
gerçek dünyadada çözüme kavuşacağına inanıyorum.Hersey inanmakla başlar ilk olarak ben kendime
inandım liseyle üniversite arasında geçen sürede muhasebe ve çeşitli dallarda çalıştım.Daha sonra
2014 yılında azimle çalıştığım istediğim PSİKOLOJİ bölümünde okumaya hak kazandım.Üniversite
bitiminde hemen 2018 yılında psikoloji bölümünün KLİNİK PSİKOLOJİ Bölümünde Uzmanlığımı
tamamladım.

Ekran Resmi 2023 03 27 14.21.23
RESİM1

Psikoloji bölümünün tüm alt dallarında (aile danışmanlığı, çocuk gelişimi, hipnoz, dünyada
farkındalık ve psikolojik gelişim, gibi…)eğitim belgelerimi tamamladım.


Türkide tüm derneklerde tüm yardım kuruluşlarında elimden geldiğince görev almaya özen
gösterdim.Dünyaya gelme amacımızın sadece yemek içmek gezmek olduğunu düşünen değil ,tüm
hayattaki insanlara ilk kendime ne katarımla başladığım hayat mücadelemde bir kişiye bile hayatta iyi
anlamda dürüst olarak dokunabildiğim, düştüğünde yerden kaldırabildiğim gücü onada aşılamak
oldu.

Ne kadar çok kişiye iyi insani dürüst sevecen saygılı hoşgörülü yani insan olabilmenin
meziyetleriyle ulaşabilirsek, okadar kişide topluma insani yaklaşır.

Ekran Resmi 2023 03 27 14.21.12 1
RESİM2

Türkiye’nin geleceğini zihni ve bedeni esir alınmış kişilerle değil, fikri hür vicdanı hür irfanı hür ufku
açık kişilere emanet edebiliriz.Bursa’nın İnegöl ilçesinde doğup büyüdüğüm, havasını
soluduğum, sokaklarında koştuğum, ekmeğini yiyip suyunu içtiğim ,çocukluğum yani her bir evremin
geçtiği kadim memleketim İnegöl’ün bir evladı olarak ,TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN 100. Yılında
ülkemizin kader seçiminde ,aydınlık yarınlara yürüdüğümüz bu seçimde CHP Milletvekili aday
adaylığımı yapmış bulunmaktayım.

Ekran Resmi 2023 03 27 14.21.03 1
RESİM3


Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir.Eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye
geçebilir.İnsan övülmeyi sever.Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötüde olsalar, başa geçebilirler.Oy
toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir.
‘’Demokrasi, bir eğitim işidir.Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur.Devam edilirse
demagoglar türer.’’Demagoglardan da diktatörler çıkar. (PLATON-KİTABI Demokrasi Üzerine


CHP BURSA 2. BÖLGE MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI
UZ.KLİNİK PSİKOLOG GÜLFER TEK

Devamını Oku

Deprem psikolojimiz

Deprem psikolojimiz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ülke olarak içimiz yanıyor bu acının tarifi yok!… depreme yakalananlara geçmiş olsun dileklerimizi
ilettiğimizde karşılık olarak sizin başınıza gelmesin dediklerinde bile nasıl !… siz orda o felaketi
yaşarken bize gelmesin diye amin diyebilirdik ki… kalbimiz deprem anıyla durdu,dilimiz lal oldu,içimiz
karanlığa büründü,midemiz bir tek tok;acılara ,umutsuzluğa,felaketlere…

Depemden sonra depremzedelerin gösterdiği psikolojik rahatsızlıklara gelin birde sizinle birlikte
gözatalım:

KIZGINLIK VE DUYGULARIN BASTIRILMASI;

(depremden sonra gözlemlenen kişilerde ,anne
babaların çocuklarına zarar vermekten korktukları için kızgınlıklarını yansıtmaktan kaçındıkları ve bu
bastırılmış duyguların farklı yerlerde patlak vermesi),AYRILIK KAYGISI; (deprem sonrası
ailelerde,çocuklar anne babalarından,anne babalar da çocuklarından ayrı olması kaygısı
yaşamışlardır),
UZAKLAŞMA VE PASİFLİK;

(deprem sonrası kişilerde doğrudan dile getirilmesede uzmanlar tarafından
gözlemlenen günlük yaşantılarından uzak kalma isteği),

ÇOCUKLARIN GERÇEĞİ SAKLAMA
EĞİLİMLERİ;(çocukların yakınlarının kayıplarından sonra yanlış bilgi ,eksik bilgi vermesi yaygınlaştığı
gözlenmiştir), SUÇLULUK DUYGUSU; (bir çok kişi yakın çevresinin kayıplarından sonra kendisini suçlu
hissetmesi,bazı kişilerde bu ölümlerin özel olduğunu düşünerek özel bir ölümü hak etmediklerini
düşünerek kendilerini suçlu görmüşlerdir. Örneğin, depremde kızını kaybeden anne,kızının
arkadaşlarının ölmedikleri için kızının arkadaşlarını suçlamıştır.Ayrıca zorlayıcı şekilde mezar
ziyaretlerini sıklıkla yaptıkları gözlemlenmiştir.) ÇARESİZLİK VE BÜYÜK ACI; (deprem sonrası
gerçekleştirilen terapilerde hayatını yeniden kurmak yerine kişilerde depresif düşünceler,kötümserlik
ve çaresizlik duyguları sıklıkla gözlemlenmiştir.Kişiler gerçekçi olmayan düşünceler ve beklentilere
girmişlerdir.),
ALKOL KULLANIMI;

(cinsiyet farketmeksizin insanlar sorunlarını çözmek yerine alkolün duygusal olarak
çektikleri acılarına iyi geldiğini ve uykuyu kolaylaştırdıklarını belirtmişlerdir.)İNTİHARA TEŞEBBÜS
RİSKİ;(Yaşamın anlamsızlaşmasıyla birlikte tüm duyguların travmatik olayla başa çıkamaması
neticesinde intihar vakarında ki artışın gözlenmesi)KISKANÇLIK VE DÜŞMANLIK;(depremden fazla
etkilenen kişiler,depremden az etkilenen kişilere karşı kıskançlık ve düşmanlık hissettikleri
görülmüştür.) ÇARPITMALAR; (Depremin yaratıcı tarafından gönderilen ceza olduğu yönünde inançlara
sahip olunduğu görülmüştür.) bunun gibi birçok kendini ve karşı taraflarıda belirsizliğe yönelten
karışık ve karmaşık duygu seli içinde oldukları gözlemlenmiştir.

Deprem sonrasında psikolojik olarak yaygın olarak görülen stres bozukluklarıdır.Travmaya bağlı olarak
travma sonrası stres bozukluğu diğer bazı psikolojik bozuklukları(depresyon,anksiyete,madde
kullanımı..)da oluşturmaktadır.
Afet yönetimi ve acil durum yönetimlerine baktığımızda :ruh sağlığı hizmetlerinin yeterince yer
almadığı görülüyor.Genel olarak baktığımızda kaderci toplumlar daha çok kendini önlemler almadan
daha çok manevi koruma ile ilgilendikleri gözlemlenmiştir.Afet olmadan önce,afet sırası ve sonrasında
organize olmuş ruh sağlığı hizmetleri,kendine güvenen toplumların önleme çalışmaları içerisinde

değerlendirilebilir.Afet öncesi eğitim çalışmaları, halkın eğitimi ve afet sonrasında çalışacak kişilerin
eğitimi oldukça önem arzetmektedir.
Afet sonrası hizmetlerinden biri olan ruh sağlığı hizmetlerinin etkili ve uzun sürebilecek şekilde
organize edilmesi şarttır.Depremle ilgili ciddi riskler taşıyan ülkemizde kendine güvenen kendine saygı
duyan toplumların gösterdiği özellikleri önemseyerek çalışmalara ve özellikle ruh sağlığı hizmetlerine
gerekli önemi vermelerini temenni ediyoruz.Önce tedbir sonra tevekkül…
SAĞLIKLA KALIN.

Devamını Oku