“Göz alerjisini hafife almayın”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bahar aylarıyla birlikte artan göz alerjilerine karşı uyaran Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, “Göz alerjilerinin 5 farklı alt tipi bulunur. Gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, göz kapaklarında şişlik görülebilir” dedi.

Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, bahar aylarında artan göz alerjilerine dair açıklamalarda bulundu. Alerjik konjonktivitlere ilişkin açıklamalarda bulunan Hacıağaoğlu, “Bahar aylarında uygun nem ve sıcaklıkla artan çayır ve tahıl polenleri; başta alerjik konjonktivit olmak üzere birçok alerjik hastalığın artışına sebep oluyor. Alerjik konjonktivitin, gözün en dış kısmını ve göz kapaklarının içini saran konjonktiva katmanında, alerjik etmenlere bağlı gelişen çok hassaslık oluyor. Alerjenler tipik olarak havayla taşınır. Alerjen gözümüzün en dışında bulunan gözyaşı film katmanına girer ve dakikalar içinde konjonktivada bulunan mast hücrelerini harekete geçirir. Gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, göz kapaklarında şişlik görülebilir” dedi.

“Göz alerjisinin 5 tipi bulunuyor”

Alerjik konjonktivitin beş farklı alt tipi içerdiğini tabir eden Hacıağaoğlu, “Mevsimsel alerjik konjonktivit; olguların yaklaşık yarısını oluşturan alerjik konjonktivitin en sık formudur. Hastalarda şiddetli kaşıntı en besbelli semptomdur ayrıyeten ışık hassasiyeti, berrak sulu akıntı, gözaltında mor renkli halkalar görülebilmektedir. Bu hastalarda alerjik rinit, astım üzere öteki atopik hastalıklar da eşlik edebilmektedir. Ataklar genelde daha kısa periyodiktir. Alerjen maruziyetinin önlenmesi için dışarıda kollayıcı gözlükler kullanılabilir. Pereniyal alerjik konjonktivit ise; mevsimsel özellik göstermeyen, şikayetlerin yıl boyunca devam ettiği alerjik konjonktivit tipidir. Mevsimsel tipten daha hafif seyirlidir. Nedenleri ortasında polenler yerine akarlar, konut tozu, hayvan tüyleri üzere daha çok organik sebepler bulunmaktadır” tabirlerini kullandı.

“İhmal edildiğinde görme kaybı yapabilir”

Dr. Hacıağaoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü, “Vernal keratokonjonktivit de genellikle mevsimsel olarak tekrarlayan, kornea ve konjonktivanın birlikte etkilendiği daha önemli bir tablodur. Bilhassa atopi ve astım tabanı olan erkek çocuklarında daha sık görülmektedir. Daha ağır bir akıntı ile birlikte ışık hassasiyeti daha şiddetli olabilmektedir. Tedavi edilmezse görmeyi olumsuz etkileyebilir. Atopik keratokonjonktivit ise bilhassa atopik dermatit hikayesine sahip yaşlı hastalarda gelişebilen alerjik konjonktivit formudur. Bulguları ortasında sabahları göz kapaklarının yapışmasına sebep olabilecek kadar ağır akıntı ve çapaklanma görülebilmektedir. Bu belirtiler yıl boyunca görülebilmektedir. Tedavi edilmediği takdirde kornea yüzeyinde ülsere neden olabilmektedir. Dev papiller konjonktivit; sıklıkla kontakt lens kullanıcılarında görülen alerji tipidir. Hastalar uzun periyodik kontakt lens taktıklarında rahatsızlık duyabilmektedir. Bilhassa üst göz kapağı altında alerjiye bağlı minik sıvı keseleri, papillalar görülmektedir. Bu hastalarda kontakt lens bakım solüsyonlarının değiştirilmesi, aylık lenslerden günlük kullan-at lenslere geçilmesi yarar sağlamaktadır” halinde konuştu.

“Koruyucu gözlük kullanın, gözü ovalamadan kaçının”

Alerjik konjonktivitten korunmanın yollarına da değinen Dr. Hacıağaoğlu, “Tüm alerjik hastalıklarda olduğu üzere alerjik konjonktivit tedavisinde de etkenin uzaklaştırılması ve alerjen maruziyetinin azaltılması tedavide en önemli basamaktır. Güneş ışığı maruziyetinin azaltılması için güneş gözlüğü kullanılması, güneşin en dik geldiği saatlerde dışarı çıkılmaması, şapka ve maske takılması önemli hami önlemler ortasındadır. Bilhassa mevsimsel alerjide polenlerin ağır olduğu dönemlerde, meskende ve otomobillerde pencerelerin kapalı tutulması önemlidir. Klimaların ağır olarak kullanıldığı konut ve iş yerlerinde filtrelerin paklığı kesinlikle yapılmalıdır. Ayrıyeten vernal konjonktivitler başta olmak üzere tüm alerjik konjonktivitlerde göz kaşımaya dikkat edilmelidir. Uzun vadeli göz ovalamanın kornea katmanının incelmesine sebep olan keratokonus hastalığına yol açabileceği unutulmamalıdır” tabirlerini kullandı.

“Kortizonlu damlalar lakin tabip nezaretinde kullanılabilir”

Hastalığın medikal tedavisinde standart bir protokolün bulunmadığına değinen Hacıağaoğlu, “Alerjinin şiddetine ve semptomlarına yönelik tedaviler düzenlenmektedir. Yapay gözyaşı kullanımı ve antihistaminik damlalar sıklıkla medikal tedavinin ilk basamağını oluşturmaktadır. Bu ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda ise mast hücre stabilizatörleri, nonsteroid antienflamatuvar damlalar, kortikosteroidler ve immünmodülatör damlalar kullanılabilmektedir. Bilhassa kortikosteroid içeren damlalar kesinlikle bir göz hastalıkları uzmanı denetiminde kullanılmalı, göz içi basıncını arttırabilecekleri ve uzun vadede göz tansiyonuna (glokoma) ve körlüğe yol açabilecekleri unutulmamalıdır” diye kelamlarını tamamladı.