DOLAR

32,8415$% 0.17

EURO

35,3647% 0.09

GRAM ALTIN

2.454,36%0,19

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

BİST100

10.647,91%-0,31

BİTCOİN

฿%

LİTECOİN

Ł%

ETHEREUM

Ξ%

RİPPLE

%

a
Levent Fidansoy

Levent Fidansoy

01 Temmuz 2024 Pazartesi

Aile Şirketleri ve Sürdürülebilirlik

Aile Şirketleri ve Sürdürülebilirlik
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir sanatkar veya iş adamı, ticaret erbabı seneler önce kendisine bir iş kurar. Önce tek başına başladığı iş yeri yavaş yavaş uzun çabalar ve biraz şans ile piyasa koşullarının uygunluğu sayesinde büyür. Yanına çalışanlar alır, işini büyütmekte bu çalışanlar da destek olur.

Arada çürük elmalar çıkmaz mı? Tabii ki çıkar. Basiretli iş adamı bunları kısa sürede ayıklar. Ayıklamaz, onlarla yola devam ederse işin kapanması ve iflasına kadar varan sürece katlanmak zorunda kalır.

Burada önemli olan girişimcilik ruhuna sahip olmak. İş kuran da bu ruh yoksa ve de stratejik planlama yapamıyorsa işini uzun süre devam ettirmesi mümkün olmaz.

İnsan sosyal bir varlık. İşi kurarken bir ailesi vardır veya daha sonra ebeveynlerinden ayrılıp bir aile kurar. Çocukları olur. Çocuklar ve aile büyür. Aileye eşinin aile fertleri de katılır.

İş sahibi yavaş yavaş yaşlanmaya başlar. İşin nesiller boyu devam etmesi gerektiği sorusu karşısına çıkar. E tabii çocuklarına gelir sağlamalı ve devam etmeli.

Çoğu kişi hiç düşünmeden çocuklarının karakter, beklenti ve yeteneklerini dikkate almadan, iş yerine dahil eder, yetkiler verir. Halbuki o çocuk belki müzisyen, belki futbolcu, belki edebiyatçı olmak istiyordur.

İş hayatına hiçbir ilgisi yoksa ve karakteri de bu işlere uygun değilse, çoğu kişi ısrarla çocuklarının işi devralmasına çalışır. Bazen çocuklardan birisi işyerinin devamlılığını sağlamaya uygun olabilir.

Uygun aday seçilir ve gerçekten de başarılı olabilir. Ancak bu kez kardeşler, anne, eşinin ve kendisinin akrabaları arasında bu nedenle sorunlar başlar.

Yıllarca işinin gelişimi için uğraşmış kişi, ummadığı strese girer. Bazen de kahrından ölür.

Bitmedi. Bu arada eskiden beri, aileden yeğen, kardeş, gelin, kayınço, baldız, elti, kuzen vb. yakın veya uzak akrabaların, eşinin arkadaşları vs. işe alınması baskısı ve talepler başlar. Mecburen bazılarını işin içine sokarsınız.

Bazıları hemen işleri karıştırmaya ve zararlı olmaya başlar. Bir kısmı da iş sahibinin vefatından sonra birbirine girer. Başlangıçtan beri aralarında olan gruplaşmalar, çatışmaya döner. Bazı işlerde iki veya daha fazla ortak vardır.

Ticari/mali yönü ağır basan ortak genelde bir süre sonra (işler en iyi noktaya geldiğinde) ortağını elimine eder.

Şirkete hakim olur. Bazen de ortaklardan biri karlı bir işe ortağına teklif etmeden girerse, araları bozulur. Ortaklık ayrılır. Tek kalan ortak bocalar. Sonuçta güzelim iş parçalanır. Yok pahasına varlıkları satılır. Bazen tüm aile yoksulluk içine düşer.

İş sahiplerine önerim, mutlaka bazı konulara dikkat edip, binbir emekle ortaya çıkan işletmelerinin yok olmalarını önlemeleridir.

  • Çocuklarınızdan bir veya birkaçının işe yatkın olup olmadığını küçük yaşlardan belirleyin.
  • Gerekirse uzman tavsiyesi alın.
  • Uygun olan çocuğunuzu işiniz konusunda eğitime yönlendirin.
  • Birden fazla ise aynı şirkette biri pazarlama, biri üretim için olarak ayrım yapmayın.
  • Şimdiden yeni bir şirket oluşumuna başlayın.
  • Bir ipte iki cambaz başlangıçta oynar ama sürekli ipin üzerinde duramaz; ikisi de düşer.

  • İşinizi devam ettirecek uygun kimse yoksa, vakıf, işin başka birisine devri, icra kurulu oluşturma gibi alternatifleri daha çocuklar ergin olmadan araştırın ve karar verin.
  • İşinize kesinlikle eşinizi müdahale ettirmeyin.
  • Beraber karar verecekseniz evinizde konuşun, çalışanlar bunu bilmesin.

  • İşinizde kesinlikle yeğen, kuzen, gelin, baldız, kayınço vb. akrabalar ile arkadaşlarınızı veya bunların arkadaşlarını çalıştırmayın.
  • İlle yardım edeceğim diyorsanız ayrı bir iş kurun veya aylık olarak kendi kesenizden yardım yapın. Başka bir ifadeyle, işten kolay çıkartamayacağınız veya tam otorite kuramayacağınız kişileri, liyakatli olsalar bile işe almayın.
  • Hele hele duygusal ilişkiniz olan birisi veya akraba/arkadaşlarını asla.

  • İşinizi çocuğunuza devrettikten en geç iki yıl sonra şirketinizle doğrudan ilişkiyi kesin. İlişkiniz sadece informal danışmanlık olarak kalsın.

  • Ortağınız var ise ayrılınca ne yaparım? şeklinde B planı mutlaka olsun. İşi ikinci nesile devir planınızda ortağın aile fertleri de olsun.

  • Yöneticiniz çok eski ve tecrübelidir. Veliahtınızın işe tam hakim olma güdüsü ile sürtüşmeler olabilir.
  • Ara yolu bulup, gerekirse yöneticinize abi rolü vermeli veya Japonların yaptığı gibi ayrı bir iş kurmalısınız.

Ülkemizde de asırlık, yıllar boyu yaşayan kuruluşların çoğalması dileğiyle…