Toplumsal medya” bu defa araştırma gündemi oldu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Sosyal medya linci ve algısı” araştırma konusu oldu. Araştırmadaki “Sosyal ağlarda düzmece hesaplar açılmasını engelleyen bir düzenleme hayata geçirilmeli mi?” sorusuna vatandaşın yüzde 91’i “evet” cevabını verdi. Anket sonuçlarına nazaran çoğunluk Türkiye’de toplumsal medya düzenlemesine gereksinim olduğunu düşünüyor.

Areda Survey, toplumsal medyada şiddete ve lince maruz kalanlar üzerinden oluşturulan gündemde, toplumsal medyayı canlı kullananlara yönelik halkın nabzını yokladı. Kurumsal toplumsal sorumluluk girişimi kapsamında gerçekleştirilen “Sosyal Medya Düzenlemesi Algı Araştırması” bahisli araştırmaya, Türkiye’yi temsil eden 3 bin 98 kişi katıldı. 11-12 Temmuz 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmada yöneltilen sorularla vatandaşın toplumsal medya algısı ölçüldü.

Yapılan araştırmada iştirakçilerin çoğunluğu toplumsal medyayı en çok gündemi takip etmek için kullandığını belirtirken, birebir zamanda “Aile müessesesine zarar veren bir tehdit” olarak gördüklerini de söyledi. Halkın yüzde 75,4’ü ise Türkiye’de yalan, iftira, hakaret, kişisel hayatın dokunulmazlığı, ferdî verilerinin korunmasına yönelik bir toplumsal medya düzenlemesine muhtaçlık olduğunu düşünüyor.

Herkesin merak ettiği bahis olan toplumsal medya düzenlemesine ve algısına yönelik işte o araştırmadan önemli başlıklar:

Toplumsal medya denilince ‘iletişim’ akla geliyor

Yapılan araştırmada “Sosyal medya denildiğinde aklınıza ilk olarak ne geliyor?” sorusuna iştirakçilerin yüzde 29,4’ü “iletişim” cevabını verdi. Yüzde 27,7’lik kesim ise toplumsal medya denilince aklına ilk “anlık erişim” geldiğini söyledi. Iştirakçilerin yüzde 16,8’i “özgürlük” derken, yüzde 12’si “paylaşım”, yüzde 8,3’ü “taciz/hakaret yahut linç”, yüzde 3,2’si “eğlence”, yüzde 2,5 ise “diğer” seçeneklerini işaretledi.

En çok gündemi takip etmek için kullanılıyor

Araştırmadaki gayrı soru ise “Sosyal medyayı en çok hangi amaçla kullanıyorsunuz?” halindeydi. Iştirakçilerin büyük çoğunluğu (yüzde 82,2) toplumsal medyayı “gündemi takip etmek” için kullandığını söyledi. Yüzde 9,2’lik kesim “paylaşımlarda bulunmak (fotoğraf, görüntü vs. yüklemek)” karşılığını verirken, iştirakçilerin yüzde 4’ü “arkadaşlarımı takip etmek” için, yüzde 0,9’u “yeni arkadaşlar bulmak” için kullandığını söyledi.

Aileye zarar veren tehdit olarak görülüyor

“Sosyal medyayı nasıl bir tehdit olarak görüyorsunuz?” sorusuna iştirakçilerin yüzde 26,4’ü toplumsal medyayı “aile müessesesine zarar veren” bir tehdit olarak gördüklerini söyledi. Yüzde 23,1’i “nefret söylemi barındıran”, yüzde 22,5’i “gençlere zarar veren”, yüzde 15,2’si “milli güvenliği tehlikeye atan”, yüzde 5’i ise “çocuk istismarına yol açan” tehdit seçeneklerini işaretledi. Son olarak “sosyal ağlarda Türkiye’ye yönelik siyasi, askeri ve istihbari operasyonların yapıldığını düşünüyor musunuz?” sorusuna ise yüzde 64,6’lık kesim “evet”, kalanlar ise “hayır” karşılığını verdi.

Çoğunluk toplumsal medya düzenlemesinden haberdar

Ankete katılanların yüzde 69,5’lik bölümü, toplumsal medya düzenlemesinden haberdar olduğunu belirtirken, yüzde 13’ü ise bu düzenlemeyle ilgili bilgi sahibi olmadığını söz etti. “Türkiye’de toplumsal ağlara temsilci bulundurma zaruriliği getirilmeli mi?” sorusuna vatandaşın yüzde 70,5’i “evet, getirilmeli” dedi. Toplumsal medyada konum alan zararlı içeriklerin 24 saat içerisinde ortadan kaldırılması, aksi takdirde para cezası verilmesi tatbikine geçilmesi ile ilgili soruya da yüzde 70,7’lik orantıda “evet” cevabı geldi.

“Bir saati geçmeden kaldırılmalı”

“Irk, diyanet, cinsiyet yahut engellilik bahislerinde nefret söylemi barındıran içeriklerin 24 saat içerisinde, çocuk istismarı ve terör propagandası barındıran içeriklerin ise bir saat içerisinde yayından kaldırılması ve gibisi pratiklere geçilmeli mi?” sorusuna yüzde 90,2 nispette “evet” yanıtı geldi. “Sosyal ağlarda düzmece hesaplar açılmasını engelleyen bir düzenleme hayata geçirilmeli mi?” sorusuna yüzde 91,1 orantıda “evet” karşılığı verildi. Iştirakçilerin yüzde 8,9’u ise “hayır” karşılığını verdi.

“Veriler Türkiye’de kalmalı” diyenler çoğunlukta

“Sosyal medya şirketlerinin Türk vatandaşlarıyla ilgili verilerin bulunduğu sunucuları Türkiye’de tutmaları zarurî hale getirilmeli mi?” sorusuna ise yüzde 78,3 orantıda evet cevabı verilirken, yüzde 21,7’lik kesim de “zorunlu olmasın” dedi. Araştırmada halkın yüzde 75,3’ü toplumsal medyanın yalan, iftira, hakaret hususî hayatın dokunulmazlığı, ferdî verilerinin ifşasına yol açtığını düşündüğünü açıkladı. Yüzde 79,3’lük kesim, toplumsal medyada ferdî hakların ihlali ve hususî hayatın gizliliği kapsamındaki içeriklere yönelik engelleme getirilmeli halinde cevap verdi. Halkın yüzde 75,4’ü ise Türkiye’de yalan, iftira, hakaret, şahsi hayatın dokunulmazlığı, şahsî verilerinin korunmasına yönelik bir toplumsal medya düzenlemesine muhtaçlık olduğunu söyledi.