Tatiliniz süratsiz için nimet olmasın

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Korona virüs nedeniyle aylardır konutta kalarak bulanıma giren vatandaşlar; yeni sıradanlaşma sürecinde tatile çıkmaya başlarken, konutlara hırsız girmemesi için alınması gereken önlemlere dikkat çekiliyor.

Korona virüse karşı alınan önlemler kapsamında ‘evde kal’ davetine uyan milyonlarca vatandaş aylardır konutunda izole oldu. Uzun müddettir konutta kalarak 7’den 70’e kadar her yaştaki vatandaş bir ruhsal bulanımı yaşıyordu. 1 Hazirandan itibaren başlayan yeni sıradanlaşma sürecinde bu vatandaşlar bulduğu ilk fırsatta meskenden çıkarak kent içi yahut kent dışı tatillerde bulunmaya başladı. Alışılagelmiş süreçte de ülke genelinde yaz ayları boyunca hırsızlık olaylarında artış gösterirken, aylardır vatandaşların konutlarda kalması sebebiyle konutlara giremeyen hırsızlar, olağanlaşma müddetinde tekrar iş başı yaptılar. Meskenin kapısını kilitlediği düşünüp deniz kenarında güneşli havalarda rahat bir şekilde ayaklarını uzatan yahut tabiatın tadını çıkartan kişiler, ikametgâhlarına geri döndükten sonra gerçekleştirilen soygun şoku yaşayabiliyor.

Eskişehir’de 30 yıllık çilingirci olarak çalışan Soner Altın, vatandaşların tatilde olmasını nimet bilen hırsızların meskenlere girememesi için ilk olarak inançlı kildin kullanılması, yedek anahtarını inançlı birine teslim etmesi, konuttan kısa periyodik bile çıksa kapıyı yalnızca çekmek değil, kilitlenmesi gerektiği belirterek, mevzu ile ilgili birçok tavsiyede bulundu. Altın; “Hırsızlık yaz aylarında yüzde 99 olarak gerçekleşen bir olay. Vatandaş meskende olmadığında daha rahat gerçekleşiyor. Tatil sürecinde karşı korşumuz da, alt komşumuz da tatile gidiyor. Bu sebeple apartmanda bir boşluk dönemi yaşıyor ve rahatlıkla hırsızlık olayı yaşanıyor. Bunu önlemek için önce, tatil sürecine çıkamadan önce güvenlikli bir kilit kullanmamız gerekiyor. Hassas komşularımıza bildirim yapmamız gerekiyor. ‘Bu süreçte yokum, benim konutumu de denetim eder misiniz, kapıma da bakar mısınız, ya da bir tıkırtıda hassas olur musunuz?’ diye bilgi vermek gerekiyor. Genellikle ismi çelik de olsa zayıf kapılarda hırsızlık olayı çok rahat yaşanıyor. Burada kapı güçlendirme sistemleri var. Zırhlı kilitler var ve hırsıza karşı tuzaklı kilitlerimiz var. Bunları kullanmalarını tavsiye ederim. Tuzaklı kilitte, hırsızın göbek denilen yanı kırmasıyla olağan kilit açılır, lakin tuzaklı kilitte yalnızca tuzak sistemi kırılır. Geri kalan modül içerde kaldığı için hırsız diğer bir aparat kullanamaz” diye konuştu.

Başkaca hızsızın yalnızca kapıdan değil, pencereden de girdiği belirten Altın, “Bizim Türkiye’de genelde PVC sistem olduğu için tornavida ve ya manivela ile rahatlıkla esneyen bir eser. Burada PVC aparatları var. Onları tavsiye ediyorum. Hele ki bir numara, 2., üçüncü katlarda kesinlikle gerekli” diye aktardı.

“Yedek anahtar güvenilir ellerde olmalı”

Zaman zaman vatandaşların çıkarttığı yedek anahtarını da herkese teslim edilmesinin akıllıca olmadığını belirten Altın, yedek anahtarla ilgili sık sık karşılaştıkları meselelere değindi. Bu problemlerin temelinde kişilerin unutkanlık ve dalgınları olduğunu söyleyen çilingir Altın, “Yedek anahtar, tatil sürecinde yahut seyahat durumunda en güvendiğimiz komşularımıza ve akrabalarımıza bırakabiliriz. Neden? Bir acil durumda sizden daha önce yardım edebilecek onlardır. Allah göstermesin, bir elektrik kontağı arızası ve ya bir su baskını, bir vananın patlaması olabilir. Bu nedenle yedek anahtar en yakın, güvendiğimiz kişilerde olması gerekiyor. Yedek anahtarda bizin genelde karşılaştığımız sorunlardan öbür birisi ise anahtarın kapıda unutulmasıdır. Bu durum meskeninde emniyeti sıfıra indiriyor. Bayanlar genellikle bu süreci çok gerçekleştiriyor. Pazardan ya çarşıdan geldiği zaman yedek anahtarı kapının üzerinde unutuyor. Saatlerce anahtar orada ve bunu takip eden hırsızlar anahtarı alıp en yakın anahtarcıda kopyalayabiliyor. Daha sonra siz konuttan çıktıktan sonra kendi meskeni üzere kullanıyor orayı” şekilde konuştu.

Kapıyı kilitlemeye üşenenler için otomatik kilit

Hırsızlık olaylarına davetiye çıkaran sair bir hususun da kişilerin kapıyı kilitleme alışkanlıklarından mahrum olma durumu olduğunu anlatan Soner Altın, en yakına bile gidilirse dahi kapıyı kilitlemesi gerektiği belirterek, ikazda bulundu. Yeniden de hatırlamakta zorluk çekenler için olağan bir teknoloji ile üretilen bir çeşit kilitten bahseden çilingir sanatkarı Altın, “Bizim sık sık başımıza gelen bir olay ise vatandaşlar yalnızca kapıyı çekiyor, lakin kilitlemiyor. Kapının kıymeti 15 bin lira yahut 20 bin lira yahut 50 bin lira. Yani burada limit önemli değil. Kilitlenmeyen kapıda emniyet sıfırdır. Bizim vatandaşlarımıza tavsiyemiz, aşağıdaki bakkala, markete, çarşıya bile çıksak kapımızı kilitlememiz gerekiyor. Ben birçok mekanda karşılaştım kapıyı kilitlemeye üşenen vatandaşlarımız var. Bunlar için çalıştığımız firma otomatik sistemli, yani kapıyı çeksek bile kendi kilitlenen kilitler var. Bunları tercih ediyorum. Yani nereye gidersek gidelim, kapımızı kilitleyelim” diye vatandaşları ihtarda bulundu.

“En az 5 yılda bir sefer kildi değiştirilmeli”

Çilingir Altın, konut kilidinin her 5 yılda bir sefer değiştirilmesi gerektiği dile getirdi. Altın, bunu nedeni ile ilgili olarak da “Kalitesiz ve orta kaliteli bir kilitlerin 5 yılda bir değişmesi gerekiyor. Zira aşınma oluyor. Bence bunun değişmesi mantıklı gereken bir şey. Bir de çok fazla yedek anahtar sizin denetiminizin dışında kalıyor. Yani siz bir tane anahtar kullanıyorsunuz, fakat başkalarının nerede olduğunu bilmiyorsunuz. Onun için kildi değiştirilmesi gerekiyor” dedi.

Ambalajsız kilit tehlikeli olabilir

Çilingir ve yeni kilit seçimin de dikkat edilmesi hususlarda bilgi veren Altın, yeni takılacak kilidin kesinlikle ambalajlı ve bütün anahtarların vatandaşta olduğuna emin olmanın önemine değindi. Çilingirde ise ustalık belgesinin olup olmadığına bakılıp güvenilir birinden yardım istenmesi gerektiğini aktaran Altın, “Tavsiyem anahtarcıya geldik yahut bir çilingire geldik. Kilit değiştirmek istiyoruz yahut almak istiyoruz. Benim tavsiyem şöyle; saklı bir ambalajda kilit alsınlar. Neden? Zira anahtarcıyı da zan altında bırakmasınlar. Yani başında soru işareti kalmasın. ‘Anahtarcı bizim anahtarı çoğalttı, bizim kapıyı açar mı?’ diye. Zira bizim kilitlerimizi ambalajlı satıyoruz. Birinci kere müşterimiz açıyor. İşte bunun üç anahtarlı modeli var, beş anahtarlı modeli var. Yani sayısı kaç olmasını istiyorsa o şekilde. Ambalajlı bir kilit alıp kendileri açsınlar. Kimse zan altında kalmasın. Anahtarcı ve çilingir olarak çilingir daha hassas bir bölümdür. Burada ben vatandaşlarıma belgesi olmayan, ustalık belgesi olmayan, açma ruhsatı olmayan beşerlerle iş birliği yapmasınlar” diye tavsiye etti.