DOLAR

32,8560$% -0.61

EURO

36,0150% 0.08

GRAM ALTIN

2.551,53%0,06

ÇEYREK ALTIN

4.184,00%-1,32

TAM ALTIN

16.760,00%-1,32

BİST100

11.156,20%0,15

BİTCOİN

฿%

LİTECOİN

Ł%

ETHEREUM

Ξ%

RİPPLE

%

a

Satış Fiyatı Nasıl Belirlenmeli?

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Bir ürün veya hizmetin satış fiyatının belirlenmesi için öncelikle maliyetinin bilinmesi gerekir. Ürünlerde endüstriyel maliyet unsurları, hammadde ve yardımcı malzeme, işletme giderleri, işçilikten oluşur. Bunun üzerine satış ve pazarlama giderleri ile makul kâr konularak vergi öncesi fiyat, vergiler eklenerek satış fiyatı belirlenir. Dağıtım zinciri maliyet ve kârları ile nihai tüketiciye sunulacak fiyat belirlenmiş olur.

Son üç yıldır yaşadığımız maliyet unsurlarının beklenmedik hareketliliği, üreticileri belirsizliğe karşı bir ekstra ilave etmeye teşvik etti veya fırsat tanıdı. Endüstriyel ürünlerin tümünde olmakla birlikte, özellikle gıda ürünlerinde maliyet artışları ile açıklanamayan perakende fiyatlar görülüyor.

Yılbaşından bu yana döviz ve işçilik giderleri çok fazla artmamasına rağmen ürünlerde (rafta duranlar dahil) sürekli bir artış var. Daha da tuhaf olan tamamen mamul halde ithal edilip satılan ürünlerin fiyatları. Örnek vermek gerekirse euro 11 TL iken üç harfli marketimizin 3,75 TL’ye sattığı kalem pil şu an euro 36 TL iken 22.50 TL’ye, inşaat marketinin 99 TL’ye sattığı tornavida 469 TL’ye çıkmış.

Kabaca bir hesap yaptığımda gıda ürünlerinin en az %35, diğer ürünlerin %20 pahalı satıldığını gözlemliyorum. Yabancı markalarda özellikle bu artış daha da fazla, bilançolarına baksan zarardalar, çünkü yurtdışından ana firmadan gelen ürün ve hizmetler şirketin kâr göstermemesine göre ayarlanıyor. Büyük zincir marketler karteli oluşmuş herkes aynı anda fiyat attırıyor.

Ticaret Bakanlığı Ne Yapıyor?

Bence en önemli bakanlıklardan birisi olan Ticaret Bakanlığı bir şey yapıyor mu? Anti kartel yasalar çalışıyor mu? Hayır.

Hizmet sektörü, özellikle bireysel işletme ve sanatkârlar daha da enteresan durumdalar. Eskiden beri de vardır, ancak son zamanlarda daha da arttı. Emek yoğun esnaflar, önce net aylık gelirinin ne olması gerektiğini belirliyor. Ailede büyüme veya okula başlama gibi nedenlerle ihtiyaçlar arttıysa talep de otomatik artıyor. Şu an duyduğum 150,000 TL asgari net olmalı anlayışı var. Bu nedenle de iki civata sıkma 1000 TL, araç yıkama 500 TL, saç kesme 400 TL gibi maaşlarla orantı kurulamayacak yüksek rakamlar ortaya çıkıyor.

Sabit Gelirli Ne Yapmalı?

Peki, sabit gelirli sürekli değişken fiyatlara göre ne yapsın? Özellikle emekliler ve kurumsal olmayan küçük işletmelerde çalışanlar zor durumda kalıyorlar. Çoğunluk olan sabit gelirliler bir şeyler yapmak zorunda, ancak hükümetin de görevleri var.

Sabit Gelirliler Olarak:

  • Detaylı ve okunabilir fiyat listesi işletme girişi öncesinde, çalışanlar taciz etmeden okunabilir olan restoran, kafe ve benzeri dışındakileri kullanmayalım.
  • Adisyonu mutlaka ödemeden önce kontrol edelim. Servis vs ek ücret girişteki listede yoksa ödemeyelim.
  • Fiyat listesi normalin dışında pahalı ise başka makul fiyatlı yerleri tercih edelim.
  • Tamir bakım için servis çağırdığımızda mutlaka parça ve işçilik fiyatlarını ayrı ayrı isteyelim. Pahalı geliyorsa başka yerden teklif almak ayıp değil.
  • Avrupa ülkelerinde çoğu kişi evindeki tamir bakım işlerini kendileri yapıyorlar. Bu konularda kendimizi eğitmeliyiz. İnternette çok sayıda bilgi var.
  • Saç kesimi de özellikle erkekler kendimiz yapabiliriz.
  • Şehir içi kurye ile yemek ve malzeme sipariş etmek, pandemi sırasında çok gerekli ve trend idi. Ancak yurtdışında bu servislerin işleri düşmüş iken biz hala hovardalıkla, her şeyi sipariş edip yüksek bedeller ödüyoruz.
  • Bozulacak gıdaları fazla miktarda almamalıyız.

Yönetim Olarak:

  • Kolay ve kayıtsız para kazanıp, sözde lüks yerlerde yüksek fiyatlar ödeyen kesimin, bu zamanda bu fiyat normal gibi beyanları, çoğunluğu rahatsız ediyor. Bu kesimin tam vergilendirilmesi acilen sağlanmalıdır.
  • Nakit kullanımı asgariye indirecek tedbirler alınmalı, kesinlikle 200 TL üstünde banknot olmamalı, 1000 TL üstünde ödemelerin kredi veya debit kartla olması sağlanmalıdır.
  • Yoğun olarak vatandaşa DIY (do it yourself) kursları açılmalıdır.
  • Üniversitelerimiz çok fazladır ve büyük çoğunluğu meslek sahibi olmayan, iş bulamayacak mezunlar vermektedir. Elit 20 civarında üniversite dışındakiler sanatkar, usta, operatör yetiştirecek hale dönüştürülmelidir. İnşaat mühendisleri iş bulamaz iken vinç operatörü, kaynakçı, sıvacı bulunamıyor.

Herkesin asgari gereksinimlerini kolayca sağlayabileceği günler dileğiyle.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Türk Dünyasında Eğitim Alanında İş Birliği Düzeyi, Orhun Programı ve Bazı Öneriler