Uzaktan eğitimde “Yesevi” modeli

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Korona virüs ile gayret kapsamında üniversitelerin tamamı geçtiğimiz dönemi uzaktan eğitim ile tamamlamak zorunda kaldı. Türkiye’de uzaktan eğitim manasında ilklerden olan Ahmet Yesevi Üniversitesi, bu alanda kendi geliştirdiği yerli ve milli yazılımları ile eğitim vermeye devam ediyor.

Ahmet Yesevi Üniversitesinin 1992 yılında dönemin hükümeti tarafından Türk-Kazak ortak üniversitesi olarak kurulduğunu hatırlatan Türkiye Türkçesi ile Eğitim Programları (TÜRTEP) Başkanı Prof. Dr. Halil İbrahim Bülbül, örgün eğitim verdikleri ana yerleşkenin Kazakistan’da, uzaktan eğitim programlarının verildiği ünitenin ise Ankara’da yer aldığını belirterek, “Türkiye’de uzaktan eğitim, en esaslı haliyle Ahmet Yesevi Üniversitesi ile başlamıştır. Ahmet Yesevi Üniversitesi 2002 yılından bu yana uzaktan eğitim sistemini sürdürmekte ve o zamandan bugüne kadar olan deneyimleri ile gitgide yeni bir grup teknolojiler, yeni metot ve teknikler ile deneyim üzerine deneyim katmaya çalışıyoruz” halinde konuştu.

“Uzaktan eğitimin kendi kuralları var”

Tıpkı zamanda Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Uzaktan Eğitim Bilim Konseyinde bulunduğunu da belirten Prof. Dr. Bülbül, “Bu pandemi dönemi birçok üniversiteye yeni bir meslek öğretti. Yani uzaktan eğitimi tanınan hale getirdi, buna Milli Eğitim Bakanlığını da dahil edebiliriz. Artık hakikaten bu bir avantaj lakin şayet bunun gereğini yerine getiremezseniz bir dezavantaja dönüşüyor. Yani malumunuz yüz yüze eğitimin yerini hiçbir eğitim tutmaz. Lakin artık insanları Ankara’ya, İstanbul’a toplayacaksınız, bunlar otobüse, uçağa binecek, gelecek ve gidecek, dolayısıyla büyük bir trafik oluşacak. En önemli şey sağlık. Yani sıhhatinizi kaybettikten sonra eğitim almanızın bir manası yok. Dolayısıyla hani bu tıp kaidelere baktığınız zaman en âlâ tahlil. Lakin uzaktan eğitimin kuralları var. Yani işte birçok boyutu var, gereçleri çok yeterli hazırlamanız lazım, işte diyalogları uygun yapmanız lazım. Kurduğunuz sistemde beşerler sorularını anında sorabilmeli, sorun yaşamadan bağlanabilmeli, teknik alt yapıları uygun olmalı. İlgili hoca ile yüz yüze boyutu kısmında iletişim kurulabilmeli ve yüz yüze eğitim boyutunun dışında da öteki öğrencinin muhatap olabileceği bir kurum olmalı. Yani öğrenci aradığında ya da mail attığında çabucak yanıt alabileceği, onun sıkıntısını çabucak çözebileceği bir sistem burada olmalı. Özel teşebbüslerde daha çok az kişi çalıştırıp, daha çok hizmet vermeye yönelik bir yöntem var. Lakin bizim kar etme üzere bir sıkıntımız yok, burası bir devlet üniversitesi. Biz eğitimi hizmet olarak düşünüyoruz. Burada öğrenciye en rahat nasıl hizmet verilmesi gerekiyorsa ona nazaran bir yapı var” dedi.

“Verilerimizi rastgele bir bulut ortamında, öbür bir firmanın, diğer bir inisiyatifin eline bırakmıyoruz, zira bu veriler çok önemli”

Online eğitimin hem avantajları hem de dezavantajları olduğuna değinen Prof. Dr. Bülbül, siber ortamda en önemli şeylerden birinin verilerin gizliliği ve korunması olduğunu belirterek, bu kapsamda kendi yerli yazılımları olan ‘Yesevi Uzaktan Eğitim Sistemi’ni hayata geçirdiklerini aktardı. Prof. Dr. Bülbül kendi geliştirdikleri sistem hakkında şu bilgileri verdi:

“Uzaktan eğitim ortamında birçok yazılım var. Geneli yurt dışı menşeili yüzlerce, binlerce yazılım var. Bu yazılımları lisans almak kaydıyla ve Türkiye’deki temsilcilikleri yoluyla kullanmak durumundasınız. Artık bizim daha önce kullandığımız yazılım da dahil olmak üzere bunlar standart şeyler. Bir firma bir yazılım hazırlıyor, siz o yazılıma nazaran kendinizi uyarlıyorsunuz. Halbuki yazılımı size nazaran uyarlamaları gerekiyor. Yani yazılım standart, siz işte yamıyorsunuz bir şeyi ve yazılıma uygun hale getiriyorsunuz. Bu bir sorun teşkil ediyor. Birçok kurum için bu bu türlü. Yazılım geliştirenler de herkese özel yazılım geliştiremeyecekleri için bu talepleri genelde olumsuz karşılıyor ya da ekstra fiyat istiyor. Aşağı üst tüm üniversitelerin sistemi emsal ancak bizim kendimize öz bir yapımız var. Buna nazaran bir yazılım geliştirme gereksinimi hissettik. Bizim burada bilişim ünitemiz var. Arkadaşlarla işbirliği içerisinde bir yazılım geliştirdik. Bunu genel manada, uzaktan eğitim süreci nasıl yönetilir diye bu yazılımı, bu dönem üçüncü dönemdir kullanıyoruz. Bu yazılım yerli bir yazılım ve bu yazılıma bir para ödemediğimiz üzere verilerimizi rastgele bir bulut ortamında, öbür bir firmanın, diğer bir inisiyatifin eline bırakmıyoruz, zira bu veriler çok önemli. Biliyorsunuz verilerin gizliliği de Türkiye’de artık kanun altında. Rastgele bir bilgi çalındığında, alındığında yahut bir şekilde ifşa edildiğinde bu bir cürüm ögesi. Ancak bizim için en önemlisi öğrenci verilerinin çok önemli olduğu konusu. Dolayısıyla biz kendi verilerimiz kendi ünitemizde tutuyoruz. Bu yazılımla da bize has lakin öbür üniversitelerin de kullanabileceği bir model gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz.”

Yüksek Öğretim Kurumu Bilim Konseyinin üniversitelerin 1 Ekim’de başlayacak şekilde akademik takvimleri ayarlamalarını tavsiye ettiğini hatırlatan Bülbül, üniversitelerin daha profesyonel şekilde uzaktan eğitime hazırlanması konusunda önerilerin olduğunu ve öğretim elemanlarının da bu hususta eğitim alması gerektiğini belirtti. Ayrıyeten şu anki öngörünün üniversitelerde online eğitim olacağı yönünde olduğunu, lakin her üniversitenin kendi imkanlarına nazaran bu durumun değişebileceğine değinen Bülbül, bu bahiste kesin bir yargının pandeminin seyrine nazaran oluşabileceğini söyledi.

E-Devlet üzerinden faaliyetlere başlayan ilk üniversite olma özelliğini de taşıyan Ahmet Yesevi Üniversitesinde halihazırda öğrenci bulunanların yanı sıra, öğrenci olmak isteyen adayların süreçleri de online (çevrimiçi) ortamdan halledilebiliyor. Öğrencilerin yalnızca diploma almak için gelmesi haricinde hiçbir şekilde fiziki temasa gerek kalmadan süreçlerini halledebildikleri teknolojik alt yapıyı bünyesinde barındıran üniversite, korona virüs ile çaba döneminde de hayli ön plana çıkıyor. Yaklaşık 18 yıldır uzaktan eğitim veren üniversite yönetimi, pandemi sonrası geçilen online eğitim sürecinde birçok üniversiteye de fiyatsız danışmanlık hizmeti veriyor. Üniversitede şu an 19 tane tezsiz yüksek lisans, 3 lisans ve 1 ön lisans programı yer alıyor.