Ebru Erdem’in irtihaline iki kere ağırlaştırılmış müebbetle dava

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İstanbul Küçükçekmece’de 17 yaşındaki Ebru Erdem’in, bir binanın 9. katından düşerek ölmesine neden olduğu gerekçesiyle sanık Serdar Taş hakkında 2 sefer ağırlaştırılmış müebbet ile 23 yıl 6 aya kadar mahpus cezasına çarptırılması istemiyle dava açıldı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, polis ekiplerinin 20 Mart 2019’da saat 00.30 sıralarında Küçükçekmece’de bir adreste yarı çıplak bir kişinin binadan atıldığı ya da atladığı halindeki ihbar üzerine hadise mahalline gittiklerinde, Ebru Erdem’in öldüğünü belirledikleri anlatıldı.

Kemal Sönmez’in, sanık Serdar Taş ve maktul Ebru Erdem’e daireyi günlük olarak verdiği söz edilen iddianamede, maktul Erdem’in binanın 9. katından teras katına düşerek öldüğü, bu sırada maktulün yanındaki sanık Taş’ın hikayeden sonra süratlice binadan aşağıya inerek ticari bir taksiyle ayrıldığı belirtildi.

Maktulün çeşitli mekanlarında sıyrıkların, boğazı ile sağ kulak gerisinde çeşitli izlerin ve sağ karın boşluğunda iki adet deliğin görüldüğü anlatılan iddianamede, Serdar Taş’ın tabirinde “maktulü bıçaklamadığını, birlikte uyuşturucu unsur kullandıklarını, münasebete girmediklerini, pencerenin camını açarak dışarı çıkan maktulun ‘Ben ölmek istemiyorum.’ dediğini, kendinde olmadığından hikayeye müdahale edemediğini, yalnızca yapma dediğini ve maktulu bölgede kanlar içinde görünce kendinden geçtiğini, öldüğünü anlayıp panik yaptığını, hadise yanından uzaklaştığını” söylediği aktarıldı.

İddianamede, maktul Ebru Erdem’in kanında çoklu uyarıcı husus, sanık Serdar Taş’ın kanında da esrar tespit edildiği kaydedildi.

İddianamede mahal verilen isimli bilirkişi raporuna nazaran, hadiseden bir gün sonra yakalanan sanığın telefonunu polislere teslim etmeden evvel delilleri karartmak gayesiyle maktulle yazışmalarının bulunduğu içtimaî medya hesaplarını kapattığı anlatıldı.

Öbür bir bilirkişi raporunda da maktulün düşmesinin, kendisi ya da öteki biri tarafından pencerede durarak bina cephesi ve pencereye dokunması ya da öbür şahısların fiiliyle olabileceği, uzuv kırığı olmamasından ötürü ölümcül yaralanmadan kurtulma gayreti gösterilmediği, bu durumdaki kimselerin düşme ve atılması (bilinç saklılığı, bulanıklığı vb.) biçiminde olabileceği” değerlendirildi.

“SANIK MAKTULE BASINÇ YAPMIŞTIR”

İddianamede, vakadan birkaç gün evvel konutta kira kontratıyla oturan sanık Kemal Sönmez’in uyuşturucu içmek hedefiyle sanık Serdar Taş ve ölen Ebru Erdem’i konutuna aldığı belirtilerek, şöyle devam edildi:

“Kemal Sönmez, maktulün 18 yaşından küçük olduğunu bildiği halde sanık Serdar Taş ile maktulün cinsî bağlantıya girmesi gayesiyle dairesinin anahtarını vermiştir. Sanık Serdar Taş’ın hikaye tarihinden evvel ve hadise günü uyuşturucu hususları satın alarak maktule verip içirdiği, Taş’ın 18 yaşından küçük olduğunu bilmesine karşın maktulle cinsî münasebete girmeye çalıştığı anlaşılmıştır. Hikaye günü sanık uyuşturucu maddeyi maktule vererek içirmiştir. Taş, cinsî birliktelik için maktul Erdem’e ısrar ederek, basınç yapmıştır. Tartışma sırasında maktul Erdem’in sanıktan kurtulmak maksadıyla pencere camını açarak yarı çıplak vaziyette durduğu sırada sanık Taş, yüzü pencereye dönük bir formda maktule geriden yaklaşmıştır. Sanık ile maktul arasında meydana gelen vurma ve itiş kakış formundaki arbede sırasında sanığın ittirmesi üzerine maktul Erdem’in 9. kattaki dairenin penceresinden aşağı düşerek öldüğü anlaşılmıştır.”

İddianamede, sanık Serdar Taş hakkında “çocuğa yönelik kasten öldürme” ve “suç sonucu vefatın olması sebebiyle evladın cinsî istismarı” kabahatlerinden 2 sefer ağırlaştırılmış müebbet ile “uyuşturucu temin etmek suretiyle uyuşturucu ticareti yapma yahut sağlama” ve “evi terk eden evladı, ailesini yahut yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak” kabahatlerinden 23 yıl 6 aya kadar mahpus cezasına çarptırılması istendi.

Gayrı sanık Kemal Sönmez’in ise “evi terk eden evladı, ailesini yahut yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak” kabahatinden 3 aydan 1 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi.

Davanın duruşması ilerleyen günlerde Bakırköy Ağır Ceza Duruşmasında yapılacak.

Öte yandan vukuatın soruşturmasıyla ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezleke Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca iade edilmişti. Tekrar hazırlanarak gönderilen fezleke sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Mart 2020’de iddianameyi tamamlayarak, duruşmasına göndermişti.