17 yaşındaki Ebru Erdem’in irtihaline ait yeni gelişme!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, polis ekiplerinin 20 Mart 2019’da saat 00.30 sıralarında Küçükçekmece’de bir adreste yarı çıplak bir kişinin binadan atıldığı ya da atladığı formundaki ihbar üzerine hadise alanına gittiklerinde, Ebru Erdem’in öldüğünü belirledikleri anlatıldı.

Kemal Sönmez’in, sanık Serdar Taş ve maktul Ebru Erdem’e daireyi günlük olarak verdiği tabir edilen iddianamede, maktul Erdem’in binanın 9. katından teras katına düşerek öldüğü, bu sırada maktulün yanındaki sanık Taş’ın vakadan sonra süratlice binadan aşağıya inerek ticari bir taksiyle ayrıldığı belirtildi. 

Maktulün çeşitli taraflarında sıyrıkların, boğazı ile sağ kulak gerisinde çeşitli izlerin ve sağ karın boşluğunda iki adet deliğin görüldüğü anlatılan iddianamede, Serdar Taş’ın sözünde “maktulü bıçaklamadığını, birlikte uyuşturucu unsur kullandıklarını, ilgiye girmediklerini, pencerenin camını açarak dışarı çıkan maktulun ‘Ben ölmek istemiyorum.’ dediğini, kendinde olmadığından vukuata müdahale edemediğini, yalnızca yapma dediğini ve maktulu tarafta kanlar içinde görünce kendinden geçtiğini, öldüğünü anlayıp panik yaptığını, vukuat mekanından uzaklaştığını” söylediği aktarıldı.

İddianamede, maktul Ebru Erdem’in kanında çoklu uyarıcı unsur, sanık Serdar Taş’ın kanında da esrar tespit edildiği kaydedildi.

İddianamede taraf verilen isimli bilirkişi raporuna nazaran, hikayeden bir gün sonra yakalanan sanığın telefonunu polislere teslim etmeden evvel delilleri karartmak emeliyle maktulle yazışmalarının bulunduğu içtimaî medya hesaplarını kapattığı anlatıldı.

Diğer bir bilirkişi raporunda da maktulün düşmesinin, kendisi ya da farklı biri tarafından pencerede durarak bina cephesi ve pencereye dokunması ya da farklı şahısların fiiliyle olabileceği, uzuv kırığı olmamasından ötürü ölümcül yaralanmadan kurtulma uğraşı gösterilmediği, bu durumdaki bireylerin düşme ve atılması (bilinç saklılığı, bulanıklığı vb.) biçiminde olabileceği” değerlendirildi.

“SANIK MAKTULE AĞIRLIK YAPMIŞTIR”

İddianamede, hadiseden birkaç gün evvel hanede kira mukavelesiyle oturan sanık Kemal Sönmez’in uyuşturucu içmek maksadıyla sanık Serdar Taş ve ölen Ebru Erdem’i meskenine aldığı belirtilerek, şöyle devam edildi: 

“Kemal Sönmez, maktulün 18 yaşından küçük olduğunu bildiği halde sanık Serdar Taş ile maktulün cinsî bağlantıya girmesi maksadıyla dairesinin anahtarını vermiştir. Sanık Serdar Taş’ın hadise tarihinden evvel ve hadise günü uyuşturucu unsurları satın alarak maktule verip içirdiği, Taş’ın 18 yaşından küçük olduğunu bilmesine karşın maktulle cinsî alakaya girmeye çalıştığı anlaşılmıştır. Hadise günü sanık uyuşturucu maddeyi maktule vererek içirmiştir. Taş, cinsî birliktelik için maktul Erdem’e ısrar ederek, pres yapmıştır. Tartışma sırasında maktul Erdem’in sanıktan kurtulmak maksadıyla pencere camını açarak yarı çıplak vaziyette durduğu sırada sanık Taş, yüzü pencereye dönük bir biçimde maktule geriden yaklaşmıştır. Sanık ile maktul arasında meydana gelen vurma ve itiş kakış halindeki arbede sırasında sanığın ittirmesi üzerine maktul Erdem’in 9. kattaki dairenin penceresinden aşağı düşerek öldüğü anlaşılmıştır.”

İddianamede, sanık Serdar Taş hakkında “çocuğa yönelik kasten öldürme” ve “suç sonucu mevtin olması sebebiyle evladın cinsî istismarı” cürümlerinden 2 sefer ağırlaştırılmış müebbet ile “uyuşturucu temin etmek suretiyle uyuşturucu ticareti yapma yahut sağlama” ve “evi terk eden evladı, ailesini yahut yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak” günahlarından 23 yıl 6 aya kadar mahpus cezasına çarptırılması istendi.

Gayri sanık Kemal Sönmez’in ise “evi terk eden evladı, ailesini yahut yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak” hatasından 3 aydan 1 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi.

Davanın duruşması ilerleyen günlerde Bakırköy Ağır Ceza Duruşmasında yapılacak.

Öte yandan hikayenin soruşturmasıyla ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezleke Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca iade edilmişti. Tekrar hazırlanarak gönderilen fezleke sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Mart 2020’de iddianameyi tamamlayarak, duruşmasına göndermişti.