Gündem

Doç. Dr. Şeyhanlıoğlu Orta Doğu’daki gelişmeleri değerlendirdi

Gaziantep Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Orta Doğu’da yaşanan son gelişmeleri değerlendirerek, Türkiye’nin Libya’da attığı adımın doğru ve yerinde olduğunu söyledi.

Gaziantep Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Orta Doğu’da yaşanan son gelişmeleri İhlas Haber Ajansına değerlendirdi. Türkiye’nin Libya halkıyla tarihsel bağları olduğunu söyleyen Şeyhanlıoğlu, Türkiye’nin Libya’da olmasının Büyük Orta Doğu Projesi’ne darbe vurduğunu ifade etti. Şeyhanlıoğlu, darbeci Sisi’nin İsrail’den Sina Yarımadası’nı kurtarmak yerine Libya’yı işgal etmekten bahsettiğini ifade ederek, bunun kabul edilemez bir durum olduğunu belirtti. Bazı Kürt partilerinin Suriye ve Irak’ta birleşmesine de değinen Şeyhanlıoğlu, Kuzey Irak’ta imzalanan bazı Kürt partilerinin birleşme kararının, Batı’nın PKK’yı Kürtlerin yasal temsilcisi haline getirme çabası olduğuna dikkat çekti.

“Bölünmüş Orta Doğu peşindeler”

Batı’nın hedefinin bölünmüş bir Orta Doğu olduğunu anlatan Şeyhanlıoğlu, “Yaklaşık 20 yıldır icra edilen Büyük Orta Doğu Projesi var. Aslında bunun ismi bölünmüş Orta Doğu’dur. Orta Doğu’nun Serkis Picot’tan sonra tekrar bölge bölge bölünmesidir. Bu süreç bizim şahit olduğumuz Irak ile başladı. Batı dünyası kendi hakimiyetini maşa kullanarak sürdürüyor” dedi.

“Hedef Libya’yı 3’e bölmek”

Emperyalist güçlerin hedefinin Libya’yı 3’e bölmek olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, “Bu projede Libya 3 parçaya bölünmüş bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bu bölünmeye öncülük eden Hafter geldi. Hafter’in hiçbir askeri başarısı yok. Sadece emperyal devletlere hizmet eden bir ajandır. Hafter’i küre grubu dediğimiz Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır tarafından destekleniyor. Libya’nın zengin petrol kaynaklarının batı dünyasına aksın diye bu kaos Libya’ya yaşatılıyor” şeklinde konuştu.

“Ana hedef petrol hilali denilen bölge”

Ana hedefin Libya’da petrol hilali denilen bölge olduğunu vurgulayan Şeyhanlıoğlu, “Rusya Vagner şirketi ile ABD ise başka bir şirketle sahada aktiftirler. Rusya’nın Libya’daki hedefi aynen Suriye’deki gibi Sirte’de Cufra’da deniz ve kara üsleri elde ederek Libya petrollerine konmaktır. Büyük fotoğrafa baktığımızda ise İslam dünyasının imha edilmesi hedefleniyor. Bir sonraki aşamada ise büyük İsrail’in kurulması hedefleniyor. Libya’da petrol hilali dediğimiz bir bölge var. Sirte’den Mısır sınırına kadar asıl ana hedefleri bu bölgenin kontrol edilmesi, bu bölgeden çıkan petrol batı dünyası tarafından kontrol altına alınmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.

“Türkiye çok doğru bir politika izliyor”

Türkiye’nin şuanda çok doğru bir politika izlediğini ifade eden Şeyhanlıoğlu, “Libya ile tarihi bağlarımız vardır. Eğer oraya Rusya, Amerika, Fransa geliyorsa Türkiye’nin bir yana kalması asla kabul edilemez. Türkiye şuanda çok doğru bir politika takip ediyor” ifadelerine yer verdi.

“Sina Yarımadası’nı kurtaracağına Libya’yı işgal etmek istiyor”

Sisi’nin Sina yarımadasını kurtarmak yerine Libya’yı işgal etmekten bahsettiğinin dikkat çeken Şeyhanlıoğlu, “Sisi’nin hedefi Batı’nın ve İsrail’in çıkarıdır. Bir devlet başkanı düşünün ki kendi ülkesinin çıkarından ziyade İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkarını düşünsün. Sina Yarımadası’nı İsrail’den kurtaracağına Libya’yı işgal etmekten bahsediyor. Bu kabul edilemez bir durum” şeklinde konuştu.

“PKK, Kürtlerin temsilcisi yapılmaya çalışılıyor”

Irak ve Suriye’de bazı Kürt partilerinin birleşmesine de değinen Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, “Duhok Antlaşması çerçevesinin de Irak ve Suriye’de bulunan bazı Kürt partilerinin birleştirilmesinin amacı açıkçası PKK’nın Kürtlerin yasal temsilcisi getirilmeye çalışılıyor. PKK, Batı dünyasının bölgedeki maşasıdır. Batı dünyası bu kanlı örgüt üzerinden Orta Doğu’ya şekil veriyor. Buna ikinci İsrail projesi de denilebilir. Öncelikli hedefleri kendi kontrollerinde olacak bir bölge oluşturmak. Fırat’ın doğusunda bu ülkelerin desteği açıkça ortadadır. Yıllardır PKK/PYD buradaki halka kan kusuyor. Bölgeyi yeraltı sığınakları cezaevleri infaz yerlerine çevirdi. Ne oldu da PKK, ABD’nin güdümünde hapse attığı ENKS’nin üyelerini serbest bıraktı ve müttefik oldu. PKK’nın yapacağı tek hizmet batı ve İsrail’e olacaktır. Bunların bölge halkıyla hiçbir alakası yoktur” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu