Yerel seçimlerin ardından gözler AK Parti’ye çevrildi.
22 yıldır her seçimde zafer kazanan bu parti, ilk kez gerileme yaşadı.
Hem kamuoyunda hem de parti içinde değişim ve dönüşüm beklentisi yükseldi.
AK Parti, bugüne kadar taktik kabiliyetiyle muhalefete hiç fırsat vermemişti.
Ancak dünya ve Türkiye konjonktürü bu kez net bir zaferi engelledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gözler önünde olduğu şu günlerde, parti tabanında büyük bir değişim talebi var.
AK Parti’nin A Takımı da dahil önemli bir dönüşüm bekleniyor.
Şimdi asıl konumuza gelelim: Bursa. AK Parti’nin kalesi olarak bilinen Bursa Büyükşehir, ilk kez CHP’ye kaptırıldı.
İki aydır Bursa’daki seçim yenilgisinin nedenleri tartışılıyor.
Ancak artık AK Parti’nin 2029 seçimlerine şimdiden hazırlanmaya başlaması gerekiyor.
Son seçimde ismi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak sıkça anılan İl Başkanı Davut Gürkan, aday gösterilmedi.
Ancak Gürkan’ın siyasete ilgisi devam ediyor.
Merkez ilçeleri baz alacak olursak bir başka önemli isim ise Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz.
Zorlu bir seçim sürecinde, halka dokunan hizmetleri sayesinde yeniden belediye başkanı seçildi.
Geçen yerel seçimlerin kaybedeni Mustafa Bozbey, seçimlerin hemen ardından sahaya inmiş ve 5 yıl boyunca sahada kalmıştı.
Bu nedenle seçim sürecinde halk arasında en çok onun ismi anıldı ve bu algı, Bozbey’i Büyükşehir Belediye Başkanlığına taşıdı.
Şimdi AK Parti, gelecek seçimlerde güçlü olmak istiyorsa sahada daha fazla görünmeli ve halkla daha fazla iletişim kurmalı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismiyle seçim kazanma dönemi artık bitti.
Partinin bu gerçeği kabul etmesi gerekiyor.
Doğru yönetilen bir süreçle, 5 yıllık aradan sonra güçlü bir şekilde belediyeyi geri alma imkanı var.
Bugün Davut Gürkan ve Oktay Yılmaz gibi isimler dikkate alınmalı.
Başarı elde edilen yerlerde, başarılı bir ilçe belediye başkanı geçmişi, ilçesine sağladığı hizmetler ve vatandaşa dokunması, kendi üstün gayreti adayın bilinirliğinin var olması yerel seçimlerde başarılı olmasına etki etmiştir bu bir gerçek.
Zaman kaybetmeden aday belirlenip, ona göre bir kadro kurularak yola çıkılmalı.
Zaman hızla akıp geçiyor ve harekete geçme zamanı çoktan geldi.
AK Parti,genel değişim ve yenilenme süreci ile eş zamanlı olarak adaylarını bugünden sahaya sürmeli.
Aksi durumda emanet verilen oyların kalıcı olarak karşı tarafa geçmesi riski artar.
Sonuç olarak AK Parti’nin genel siyasetle yerel siyaset arasındaki farklılaşmayı iyi sindirip ona göre adım atması gerekiyor.
Vatandaş, 22 yılda yapılan devasa hizmetleri takdir ediyor ama yerelde kibirle ve halktan kopuk yönetimleri de cezalandırıyor.
Bu gerçek göz önünde bulundurulmalı.
AK Parti için umut var ama bu umudu yaşatmak için hareket ve gayret şart.