Yerel seçimlerin ardından özellikle iktidar partisi tabanında ancak genel olarak siyasi alanda en önemli beklentilerin başında AK Parti’nin bir değişime gidip gitmeyeceği konusu gündemdeki yerini koruyor.
AK Parti yerel seçimde ciddi bir yara aldığı ortada ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de siyaseti en iyi bilen ve en iyi siyasi manevra yapan isim.
Genel beklenti ciddi bir değişim yaşanmasıydı ancak aradan geçen 3 ayı aşkın sürede bu yönde pek bir hareket olduğunu söyleyemeyiz.
Bir taraftan da bakarsanız panikle yapılacak isim değişikliklerinin sonuç vermeyeceğini de düşünebiliriz.
AK Parti’nin gelinen aşamada yeniden toparlanarak gücünü kazanabilmesi için isimlerden önce siyasetini ve bakış açısını değiştirmesi gerekiyor.
Değişen yaşam, değişen dünya ve değişen paradigmalara göre yeniden bir yapılanma gerekiyor.
Bu girişin ardından gelelim Bursa’ya.
Bursa’da da ağır bir sonuç aldı AK Parti.
47 yıl sonra CHP Bursa’yı kazandı ve tam 4 dönem sonra Büyükşehir Belediyesi’ni rakibine kaptırdı.
Dahası Osmangazi, 4 dönem sonra rakibe kaptırıldı.
Seçim akşamı yaşanan şokun ardından bir sorumlu ve bir günah keçisi arayışı başladı.
Gözler hemen İl Başkanı Davut Gürkan ve il yönetimine çevrildi.
Seçimin tüm faturası Gürkan ve ekibine çıkarılmak isteniyordu.
Oysa Bursa’da seçimin kaybedilmesinin birçok nedeni olduğu ortada.
Bursa’da gözlerin Davut Gürkan’a çevrilmesinin ve belli odaklardan sürekli bir şekilde görevden alınması yönündeki beklenti ve zemin oluşturma çabası, siyasi mücadelenin de gözler önüne serilmesini bir anlamda gösteriyor.
Davut Gürkan evet il başkanı olarak sorumlu ancak tek sorumlu olarak ilan edilerek sonuç alınamaz.
Aday belirleme sürecinde Davut Gürkan’ın aday belirlemede etkisi ne kadarsa o kadar sorumlu tutulması gerektiği aşikar.
Bursa’da gösterilen adayların kazanamayacağını herkes biliyordu.
Ancak bunu aday ismine karar veren mekanizmalar neleri esas aldıklarına bakmak lazım.
Seçimin istatistiksel sonuçları ortada.
Anket firmalarının sonuçları ve diğer bilimsel tüm dökümanlar Ankara’da dosya halinde.
Anket firmalarının nasıl manipüle ettiği de ortada.
Sonuç ortada Bursa’da seçimi AK Parti kaybetti.
Kazanan ise AK Parti’nin kaybetmesi sonucu kazandı.
Bunlar çok açık.
O halde;
Davut Gürkan ve ekibinin sahadaki çalışmaları, belediye başkan adaylarının çalışmaları ve neticeleri ortada.
Hemen ilk elden teşkilatı suçlamak yarın teşkilata girmek isteyen, görev almak isteyenlere kötü bir örnek olmaz mı?
Devam edelim…
Davut Gürkan’la ilgili görünürde bir tasarruf yok ancak yine belli odaklar belli isimleri gündeme taşıyarak gayesi yıpratmak olan etki algı operasyonlarını sürdürüyor.
Üstelik öyle isimler gündeme taşınıyor ki Gürkan’ı istemeyen yapıların rengini de ortaya koyuyor.
Siyaseten daha önce denenmiş ve durumları ortada olan isimler il başkanlığı için servis ediliyor.
Geçtiğimiz günlerde karşılaştığımız Davut Gürkan’a devam edip etmeyeceğini sorduk:
Bunlarla ilgilenmediklerini, teşkilat başkanlığının verdiği görev gereğince şu anda kongre süreçleri için yoğun bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
Ortaya atılan isimlerin de hangi grup ya da kişiler tarafından atıldığını ve amacını da gördüklerini belirten ’’Gürkan, biz işimize bakıyoruz diyerek’’ karar merciinin Ankara olduğunu bir kez daha vurguladı.
Görev başında olduklarını ve bunu en iyi şekilde yapmanın gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Gürkan, dedikodu ve faydasız siyasi manevralarla kaybedecek zamanları olmadığını da aktardı.
Sonuç olarak AK Parti Bursa İl Başkanlığı koltuğu önemli.
Bursa’da her hareketin burayla ilintisi ve ilgisi var.
Bursa’da etkisi var.
O nedenle;
Birçok kesim orada kendini ya da kendine yakın ismi istiyor.
Bunu siyasi ideolojiden çok kentin dengeleri ve güç merkezli istediklerini söylememe gerek yok sanırım.
Ayrıca Bursa’nın Milletvekili ve Genel Başkan Vekili olan Efkan Ala’yı da unutmamak lazım.
Çalışma yapanlara hatırlatmakta fayda var.