Yazarlar

Bursa’da Geçmişin Ezgisi, Bugünün Yankısı

Bursa, yüzyıllardır sadece taşında toprağında değil, ruhunda da sanat taşıyan bir şehir.

Doğanın tarihle buluştuğu, medeniyetlerin iz bıraktığı bu kadim kent, sadece geçmişiyle değil, sanata verdiği değerle de geleceğe ses veriyor.

Tıpkı Uludağ’dan esen rüzgâr gibi…
Bursa’nın her yazı, ezgilerle, danslarla, renklerle gelir.

Festival, burada sadece bir etkinlik değil;
bir kültürel mirasın yeniden dile gelmesidir.

Meydanlar sahne olur,
göller kıyıya nota düşürür,
antik tiyatrolar yeniden canlanır.

Her köşe bir sahneye dönüşür.
Her ses geçmişle bugünü birbirine bağlar.

Tam 1962 yılında, dönemin Belediye Başkanı Ekrem Barışık ve ekibi, kent kültürüne yeni bir soluk getirmek üzere düğmeye bastı.
Uluslararası Bursa Festivali, sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda bir vizyonun adı oldu.

Zamanla bu festival büyüdü, değişti, gelişti.
1987’de Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması ile uluslararası bir boyut kazandı.

Ve o günden bugüne, Bursa’nın kalbi her yaz sanatla atmaya devam ediyor.

Bugün, o köklerden yeşeren dallar,
İznik’in kıyısında yeni bir yaprak açtı.

Bir Gölün Kenarında Dünya Prömiyeri: İznik Türküsü

Geçtiğimiz gün İznik Gölü kıyısında, tarihin, doğanın ve müziğin eşsiz bir buluşması yaşandı.
Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin özel isteğiyle İznik için bir türkü besteledi.
Adı: “İznik Türküsü”.

Dünya prömiyeri, binlerce sanatseverin katılımıyla,
İznik’in mistik atmosferinde gerçekleşti.
Gölün sessizliği, tarihin katmanları, doğanın dinginliği…

Ve o an sahnede Fazıl Say vardı.
Onun notalarından dökülen ezgiler sadece kulağa değil, kalbe de dokundu.

Say’ın yanında Soprano Görkem Ezgi Yıldırım, o tarihi ana sesiyle hayat verdi.
Ve gecenin sunucusu Yekta Kopan’ın da dediği gibi:
Dünyanın kalbi bugün İznik’te, Bursa’da atıyor.

Bu sadece bir konser değil,
bir medeniyetin tınısıydı.

Helenistik dönemden Roma’ya, Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan bir tarihin,
bir kentin, bir gölün ezgiye dönüşmesiydi.

Başkan Mustafa Bozbey’in de belirttiği gibi:
İznik, artık bir ezgi olacak. Gönüllerde yerini alacak.

Festivaller Şehri Bursa: 63. Uluslararası Bursa Festivali Başlıyor

Ve şimdi sıra geldi,
kentin sanat damarının her yaz yeniden canlandığı o günlere.

63. Uluslararası Bursa Festivali, bu yıl 5-31 Temmuz tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor.
Program o kadar zengin, yelpazesi o kadar geniş ki…
35 konser, 145 gösteri…
Her biri bir kültür durağı,
her biri bir nefes alma alanı.

Festivalin en özel yanlarından biri de bu yıl
Müze Konserleri konseptiyle Bursa’nın dört bir yanına yayılması.

Zindankapı’dan İznik Antik Roma Tiyatrosu’na,
Arkeopark’tan Müzik Enstrümanları Müzesi’ne kadar uzanan bir kültür rotası çizilmiş durumda.
Sanat artık yalnızca merkezde değil;
her semtte, her ilçede.

Festivalin açılışını Musica Viva Senfoni Orkestrası yapacak.
Ardından Goran Bregoviç, Pinhani, Candan Erçetin, Athena, Fettah Can, Hüsnü Arkan gibi isimler sahne alacak.
Her türden, her dilden müzik, Bursa sokaklarına yayılacak.

Ve elbette
37. Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması.
17 ülkeden gelen halk dansları toplulukları,
7-12 Temmuz tarihleri arasında 17 ilçede sahne alacak.

Yalnızca müzik değil;
dansın diliyle de dünya Bursa’da buluşacak.

Sanat, İnsana da Kente de Nefes Aldırır

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in sözleriyle noktayı koymak yerinde olur:
Su nasıl hayatı besliyorsa, sanat da yaşamı güzelleştirir.
Sanat, insana da kente de nefes aldırır.

Geçmişin izlerini bugüne taşıyan bu kadim şehir,
bugünlerde yalnızca tarihin değil;
müziğin, tiyatronun, dansın ve sanatın da sahnesi.

Ve tüm Bursalılar,
bu sahnenin hem oyuncusu hem de izleyicisi olmaya davetli.

Çünkü Bursa, bir şehri festivalle tanımlar.

Başa dön tuşu