Zafer Bayramın Kutlu Olsun Azerbaycan

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Karabağ zaferi, Azerbaycan Türk’ünün milli gururunun onarılmasını adıdır. Karabağ zaferi, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının bağımsızlığa kavuşturduğu tarihtir. Karabağ zaferi, Türk’ün toprağı asla işgal altında kalamayacağının senedidir. Karabağ zaferi, Azerbaycan toprak bütünlüğünün sağlanmasının nişanesidir.

Karabağ zaferi, topraklarından göç ettirilmiş bir milyon civarındaki insanların tekrar öz topraklarına kavuşma imkanının sağlanmasının adıdır. Karabağ zaferi, Azerbaycan’ın Nadirşah’tan sonra toprak kazandığı ilk zaferdir. Karabağ zaferi, ABD, Batı ya da Rusya olmadan da halkların kendi iradeleriyle sorunlarını çözebileceklerini gösteren yeni bir paradigmanın doğuşudur.

Karabağ zaferi, kasıtlı bir şekilde problemlere duçar bırakılan Türk Devletlerinin güç birliği yapmaları halinde bu sorunları nasıl çözebileceklerini gösteren somut bir olaydır. Karabağ zaferi, yeniden Türk dirilişine öncü olan bir hadisedir. Karabağ zaferi, Türk Dünyasının son yüzyılda kazandığı en büyük zaferdir. Bunları daha da artırmak mümkündür. O nedenle Can Azerbaycan kazandığı bu zafer sadece Azerbaycan’ın değil tüm Türk Dünyası zaferidir. Zaferin kutlu olsun Azerbaycan, Zaferin kutlu olsun Türk Dünyası…

Karabağ sorunu aslı 1980’lerde başlamış bir sorun değildir. Bu sorunun tarihi kökeni iki asır öncesine dayanmaktadır. Tarihsel süreç içinde Karabağ’da zaman zaman gerginlikler yaşanmış olsa da, asıl sorun SSCB dönemindeki uygulamalar sonucu ön plana çıktığını söylemek mümkündür. SSCB döneminde Azerbaycan’ın iradesine zıt olarak, Moskova desteği ile Karabağ Azerbaycan’dan kopartılarak özerk vilayet statusu kazandırılmıştır.

1980’li yılların ikinci yarısından sonra Dağlık Karabağ ve Nahçıvan’ın Ermenistan’a verilmesine ilişkin yüz binlerce Ermeni tarafından imzalanan dilekçeler Moskova’ya gönderilmiştir. Diğer taraftan da Ermeniler bu taleplerini kabul ettirmek için mitingler düzenlemişlerdir. Bu sorunu çözmek üzere 2 Mayıs 1988’de konuyu takip etmek üzere 55 kişilik komite kurulmuştur.

1988 başlarında Ermenistan’ın ve Rusya’nın desteği sonucu Dağlık Karabağ’daki Ermeni ayrılıkçı hareketleri yoğunlaşmaya başlamıştır. 20 Şubat 1988’de “Dağlık Karabağ Konseyi”nin oturumunda Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’a verilmesi önerisi yapılmıştır. Bunun üzerine 15 Haziran 1988 tarihinde Ermenistan SSC Yüksek Sovyeti, Azerbaycan SSC Yüksek Sovyet’ten Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’a dâhil edilmesine onay verilmesi teklifinde bulunmuştur.

21 Haziran’da Vilayet Halk Vekilleri Sovyetin olağanüstü oturumunda, Dağlık Karabağ’ın Ermeni SSC’ye devredilmesine ilişkin talepleri SSCB Yüksek Sovyeti’ne iletilmiştir. 12 Temmuz’da Vilayet Konseyi Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’a ilhak edilmesine ilişkin hukuk aykırı bir karar almıştır. Bunun üzerine Ermeniler 18 Eylül’de Hocalı’ya yürümüş, 21 Eylül ve 18 Ekim’de Hankendi’nde meskûn Azerbaycanlı Türkleri katletmiş ve evlerini yakmışlardır. Böylece Dağlık Karabağ yönelik Ermeni katliamı başlamıştır.

1991 yazında Dağlık Karabağ’daki durum daha da gerginleşmiştir. Eylül ayı başlarında, işgalci Ermeni liderliğinin desteğiyle Ermeni ayrılıkçılar tarafından sözde “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” kurmuşlardır. Kasım 1991’de ise Dağlık Karabağ’ın Hocavend bölgesinde Türk Köyleri Ermeni silahlı çeteleri tarafından saldırıya uğramış ve bu terör olayında çok sayıda kişi katledilmiştir.

Rusya ve Batı’nın desteğini arkasına alan Ermenistan pervasızca Karabağ’ı işgale devam etmiş, her işgal ettiği yerde de medeni dünyanın (!) gözü önünde Azerbaycan halkına karşı zülüm ve katliama girişmiştir. Hocali işgalinde ise bu iş soykırıma varmıştır. Buna karşı ordu ve silah gücü zayıf, yeteri yardım ve destek alamayan Azerbaycan Ermenistan ile ateşkes imzalamak zorunda kalmıştır.

5 Mayıs 1994’te Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te Azerbaycan, Ermenistan, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti ve Rusya yetkilileri arasında imzalanan ateşkes anlaşması ile Karabağ sorunu askıya almıştır. Bu sorunu çözmek üzere AGİT-Minsk grubu oluşturulmuştur. Aradan geçen 30 yıllık süre boyunca AGİT- Minks grubu sorunu çözmek bir yana bu sorunu sürüncemede bırakmış, başta grubun eş başkanı Fransa olmak üzere grubun birçok üyesi Ermenistan’a açıkça destek vermiştir.

Bu desteği arkasına alarak şımaran Ermenistan, 27 Eylül 2020’de Azerbaycan’a ait sivil yerleşim yerlerine saldırılarda bulundu. Bunun üzerine başlayan İkinci Karabağ Savaşında Ermenistan hem askeri gücü bakımından hem de askeri donanım ve tektik bakımından farklı bir Azerbaycan’ı gördü. Bunun yanında Azerbaycan halkı adeta bir ordu hükmüne geçerek silahlı kuvvetleri yanında yer aldı. İşgaldeki toprağını bağımsızlığa kavuşturmak için M. Akif Ersoy’un demiyle “canı, cananını ve tüm varını” ortaya koydu. Lisanı haliyle tüm dünyaya Ahmet Cevad’ın demiyle “Səndən ötrü can verməyə cümlə hazırız!” haykırdı.

44 gün süre içinde adım adım Karabağ topraklarını işgalden kurtaran Kahraman Azerbaycan Ordusu karşısında Ermenistan aciz kalınca ateşkes ilanı için Rusya devreye girdi. 9 Kasım 2020 tarihinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in arabuluculuğu ile Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan tarafından Ateşkes Antlaşması imzalanarak Dağlık Karabağ bölgesindeki tüm çatışmalara 10 Kasım 2020 tarihinde Moskova saati ile 00.00 itibarıyla son verildiği açıklandı.

Böylece Karabağ tekrar öz vatanına kavuştu. Bu tarih yani İlham Aliyev tarafından, 2 Aralık tarihinde 10 Kasım günü Zafer Bayramı günü olarak ilan edildi. Ancak bir gün sonra 10 Kasım gününün Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü olması sebebiyle Zafer Bayramı günü, 8 Kasım (9 Kasım Azerbaycan’da Devlet Bayrak günüdür) olarak değiştirildi. Bu yıl resmi kutla töreni ise 23 saat süren anti terör hareketi sonucu Azerbaycan bayrağının asıldı tarihi şehir Hankendin’de yapıldı. Tekrar Zaferin kurtlu olsun Can Azerbaycan!