Ekonomi

Vergi tekniği raporunu görmek için dava açmak gerekiyor

Maliye yönetimi geçersiz ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen mükellefler nezdinde vergi tekniği raporları düzenlenmekte daha sonra da bu kişilerden mal ve hizmet alımında bulunan mükellefleri uydurma ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmaktan incelemeye alıp tarhiyatlar yapmaktadır. Ayrıyeten bu cürümler, Vergi Yöntem Kanunu’nda nokta alan kaçakçılık hatalarının konusunu da oluşturduğu için mükellefler nezdinde beş yıla kadar mahpus istemiyle ceza davası da açılmaktadır.

Kamu hizmetlerinin finanse edilmesi maksadıyla alınan vergilere ülkede yaşayanların eşit ve adil iştirakinin sağlanması için vergi incelemesi yapılması önemli olmakla birlikte inceleme sürecinde kusurlar da yapılmakta ve bu nedenle mükellefler yargıya başvurmak zorunda kalmaktadırlar.

Bilindiği üzere yönetim tarafından tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar Vergi Ceza İhbarnamesi ile muhataplarına bildiri edilmektedir. Vergi Ceza İhbarnamelerinde konum alması gereken bilgilere 213 sayılı Vergi Adap Kanunu’nun 35’inci hususunda taraf verilmiş olup; bunlar arasında vergi inceleme raporları da bulunmaktadır. Fakat Yönetim hem bu düzenlemeyi hem de Vergi Adap Kanunu’nun “Vergi Mahremiyeti” ile ilgili düzenlemelerini münasebet göstererek vergi ceza ihbarnamelerine vergi inceleme raporlarını eklemekte tarhiyatın esas dayanağı olan vergi tekniği raporlarını ise eklememektedir.

Bu durum savunma hakkının zedelendiği münasebeti ile uzun zamandır tenkit konusu yapılmakta ve ihtilaflara mevzu olmaktadır.

24.06.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun Kesim Yönetim Duruşması Kararları Arasındaki Tersliğin Giderilmesi İstemi Hakkında E.2020/9, K. 2020/2 sayılı Kararı ile bu durum kesin olarak açıklığa kavuşturulmuştur.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Şurası, laf konusu Kararında “vergi inceleme raporunun ve/veya vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde bildiri edilmemesinin esasa etkili bir şekil yanlışı oluşturmadığı ve hakkaniyete mütenasip yargılanma hakkını ihlal etmediği” yönünde karar vermiştir.

Oyçokluğuyla alınan Kararda, tarhiyatın dayanağı olan raporun ihbarname ekinde davacıya bildirim edilmediği ya da dava belgesine sunulmadığının saptandığı hallerde 2577 sayılı Kanun’un 20’nci unsurunun (1) numaralı fıkrasında konum alan kural ve resen araştırma ilkesi uyarınca yargı mercii tarafından ara kararıyla istenilmesinin mümkün olduğu, lakin yönetimin dayanak raporu dava evrakına da sunmaması halinde ise sebep ögesinin ortaya konulamamış olması nedeniyle tarh sürecinin iptali yönünde karar verileceğinde kuşku bulunmadığı belirtilmiştir.

Dolayısıyla mükellefler dayanağını bilemedikleri ya da göremedikleri vergi ve ceza ihbarnamesine karşı gelgelelim dava açtıktan sonra neden vergi ve cezaya muhatap olduklarının münasebetini öğrenebileceklerdir.

Görünen o ki mükellefler, haklarında yapılan tarhiyatın esas dayanağı olan vergi tekniği raporlarını ama duruşmaya giderlerse görebileceklerdir. Vesair bir tabir ile mükellefe “sen davanı aç, nedenini duruşmada öğrenirsin” denilmektedir.

BİLİYOR MUYDUNUZ ?

Veraset ve İntikal Vergisinde beyannamenin;

● Vefat Türkiye’de ve mükellefler de Türkiye’de ise 4 ay
● Vefat Türkiye’de lakin mükellefler yurt dışında ise 6 ay
● Mevt yurt dışında, mükellefler Türkiye’de ise 6 ay
● Vefat yurt dışında, mükellefler de ölümün vuku bulduğu ülkede ise 6 ay
● Mevt yurt dışında lakin mükellefler ölümün vuku bulduğu ülke dışında ise 8 ay
● Gaiplik halinde gaiplik kararının ölüm siciline kaydolmasını takiben 1 ay
● Sair intikallerde malların hukuken iktisabını müteakip 1 ay içinde verilmesi gerektiğini

biliyor muydunuz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu