TBMM Lideri Kurtulmuş’tan Can Atalay açıklaması: Uzaktan yakından bir alakası yok

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kurtulmuş, Meclis’te düzenlenen Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Yılın Basın Fotoğrafları 2024 Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, fotoğraflarda farklı öykülerin bulunduğunu söyledi.

TBMM Lideri Numan Kurtulmuş, Seyahat Parkı davası mahkumu Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürüldüğü Meclis’teki birleşime ait, “3 günlük Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretimin TBMM’deki bu oturumla ilgili ya da mahkeme kararının okunmasıyla ilgili uzaktan, yakından bir alakası yoktur.” dedi.

‘YURT DIŞINDA BULUNMAMIN MECLİS’TEKİ OTURUMLA İLİŞKİLENDİRİLMESİ HAKSIZ’

TİP’ten milletvekili seçilen Seyahat Parkı davası mahkumu Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ait de açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Geçtiğimiz 3 gün yurt dışında bir seyahatteydim. Bu mühlet içerisinde TBMM’de Can Atalay ile ilgili karar okundu ve bununla ilgili pek çok tartışma yapıldı. 3 günlük Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretimin TBMM’deki bu oturumla ilgili ya da mahkeme kararının okunmasıyla ilgili uzaktan, yakından bir alakası yoktur. Devlet ismine, TBMM ismine yaptığımız bu seyahate öteki partilerden arkadaşlarımız da katıldı. Bir parlamento heyeti olarak, aylar öncesinde planlanmış, tarihleri üzerinde o ülkenin yetkilileriyle mutabık kalınmış bir geziyi icra ettik. Çok yararlı sonuçlar da elde ettik. Yurt dışında bulunmanın Meclis’teki oturumla ilişkilendirilmesinin olağanüstü yanlış, olağanüstü yersiz ve olağanüstü haksız olduğunu tabir etmek isterim.”

‘TBMM NE ANAYASA MAHKEMESİNİ NE YARGITAY’I DENETLEYEN BİR KURUM DEĞİLDİR’

TBMM Lideri’nin hangi oturumlara başkanlık yapacağının teamüller gereği aşikâr olduğunu belirten Kurtulmuş, Meclis Lideri’nin, 1 Ekim’deki Meclis açılışlarında, bütçe görüşmelerinin birinci ve son oturumlarına başkanlık ettiğini, bunların dışında Meclis’in çalışmalarının nöbetçi olan başkanvekillerinin başkanlığında yapıldığını hatırlattı. Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Ben burada olsaydım bile o hafta nöbetçi olan Meclis Başkanvekilimiz Sayın Bekir Bozdağ, Meclis kürsüsüne çıkacak ve o mahkeme kararını Meclis’te okutacaktı. İşin en başından itibaren, TBMM Lideri olarak ve TBMM Başkanlığı olarak, iki yüksek yargı ortasındaki bu görüş farklılıklarının, görüş ihtilaflarının tarafı olmamak için özel bir uğraş gösterdik. Can Atalay’ın, buradaki yemin merasiminde isminin okunması, sonraki süreçlerde milletvekili özlük haklarının verilmesi, daha sonraki süreçte de Atalay’ın partilerin ortak anlayışıyla Meclis İnsan Hakları Kuruluna seçilmiş olması, aslında Meclis Başkanlık Divanının da ortaya koyduğu bir haldir, bir duruştur. Bu müddet içerisinde Anayasa Mahkemesinin muhatabı TBMM olmadığı üzere bu manada rastgele bir halde TBMM, ne Anayasa Mahkemesini ne Yargıtay’ı denetleyen bir kurum değildir.”

Anayasa 84’üncü hususu çerçevesinde mahkemenin kararının Meclis’e geldiğini ve kararın Meclis’te okutulduğunu belirten Kurtulmuş, “Niye kararı daha evvel okutmadınız, artık okutuyorsunuz?” denildiğini aktardı.

‘GEREKTİĞİNDE ANAYASAL VE YASAL DÜZENLEMELERİ YAPMAK TBMM’NİN BOYNUNUN BORCUDUR’

“Meclis Başkanlık Divanının bu kararı okutmayıp, bir halde kararın okutulmasının buraya kadar bekletilmesinin iki nedeni vardı.” diyen Kurtulmuş, “Bunlardan birisi, Can Atalay’ın tüzel süreçleri tamamlaması, ikincisi ise muhtemel bir biçimde iki yüksek mahkeme ortasındaki görüş farklılıkların giderilebileceği bir tabanın oluşmasıydı. Ancak sonuçta mahkeme kararı, bir halde süreç bittiği için bu karar, Meclis’te okutulmuştur.” formunda konuştu.

Yaşanan tartışmaların öbür bir bahse odaklanılmasını gösterdiğini söz eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“1982 darbe Anayasasının kendi içerisinde birtakım mayınlı alanları barındırdığını, Türkiye demokrasisinin bu alanlardan kurtulmak için bir çaba sarf etmesinin de kural olduğuna inananlardanım. Bunun için başta yüksek yargı ortasındaki bu ve gibisi görüş farklılıklarını ortadan kaldırmak olmak üzere bu manada oturup çalışma yapmak, gerektiğinde anayasal ve yasal düzenlemeleri yapmak da TBMM’nin boynunun borcudur, temel sorumluluklarından birisidir. Bütün bu mevzularla ilgili şimdiye kadar kalkıp bunların hepsini konuşabilirdik, anlatabilirdik ancak TBMM problemlerin çözüleceği yerdir. Çok açık söylüyorum, TBMM bu manada gerektiğinde anayasayı ve maddeleri değiştirebilecek bir yerdir. Mevcut anayasamızda herkesin sorumlulukları ve yetkileri muhakkaktır, herkes bu sorumlulukları ve yetkileri ortasında devlet ciddiyetinin kendisine vermiş olduğu ödev içerisinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirir. ‘Niye Numan Kurtulmuş açıklama yapmıyor?’ diyenler olduğunu biliyorum. Bu vesileyle burada açıklamayı, Türkiye kamuoyu ile paylaşmayı görev telakki ediyorum. Yoksa mevcut, var olan, tahminen öteki mevzularda daha da artarak, farklılaşarak devam edecek olan tartışmaların bir tarafı olmak için değil, tartışmaların makul, hukuksal, demokratik ve anayasal çerçevede çözülebilmesi için çaba sarf eden birisi olarak bunları paylaşmayı bir görev telakki ediyorum.”

Fotoğrafların yaşanılan anı ölümsüzleştirdiğini söz eden Kurtulmuş, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki sarsıntıların akabinde çekilen fotoğrafların değerli olduğunu belirtti.

Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda gazetecilerin de hayatını kaybettiğini hatırlatan Kurtulmuş, “6 Şubat’ı hiçbir vakit unutmayacağız ve unutturmayacağız.” dedi.

Depremlerin akabinde yardımlaşma, dayanışma, işbirliği içerisinde yıkıntıların ortasından ayağa kalkmaya çalışıldığını ve bunun da başarıldığını kaydeden Kurtulmuş, milletin yardımlaşma hissine gıptayla bakıldığını vurguladı.

TBMM Lideri Kurtulmuş, zelzele gerçeğiyle yaşandığını, birinci görevin kentleri sarsıntılara dirençli hale getirmek olduğunu söz etti.

‘KOSKOCA BİR HALK ORTADAN KALDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR’

İsrail’in Gazze’deki taarruzlarının sürdüğünü anımsatan Kurtulmuş, “Depremlerden bir yıl sonra insan eliyle gelen, bir doğal afetten tahminen çok daha kuvvetli formda, daracık bir alanda on binlerce insanı hayattan koparan bir akınla karşı karşıya kaldık. Tam da dünyanın merkezinde, Orta Doğu’da, herkesin gözü önünde koskoca bir halk yok oluşa, bombalarla ortadan kaldırılmaya, hatta ilişkin oldukları cet toprakları haritadan silinmeye çalışılıyor.” diye konuştu.

Kurtulmuş, insanlık aleminin, insan eliyle gelen felakete “dur” diyebilecek güce sahip olmadığını; dünyanın her yerinde insanların “Yeter artık, bu zulmü durdurun” diye konuştuğunu, hükümetlere baskılar yapıldığını aktardı.

Başta memleketler arası sistemin siyasi sistemleri olmak üzere, “soykırım” boyutlarına varan katliamı durduracak siyaset düzeneğinin ortada görülmediğinin altını çizen Kurtulmuş, ataklarda gazetecilerin de hayatını kaybettiğini anımsattı.

Yaşamını yitiren gazeteciler ortasında yabancı haber ajanslarının muhabirlerinin, Müslüman olmayan ve öbür dinlerden olanların bulunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “Saldırgan siyonist rejim, bütün insanları öldürdüğü üzere basın mensuplarını da hiç ayırt etmeksizin öldürdü. Bunların bir kısmının, uzaktan keskin nişancılar marifetiyle öldürüldüğü de milletlerarası topluluk tarafından tespit edildi.” değerlendirmesinde bulundu.

Numan Kurtulmuş, Gazze’de gazetecilere yönelik taarruzları nefretle kınadığını söyledi.

TFMD Lideri İstek Özel de ödül merasiminin Meclis’te yapılmasından gurur duyduklarını lisana getirdi.

Değerlendirmeler sonrasında dereceye giren fotoğrafların belirlendiğini aktaran Özel, Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde çekilen fotoğrafların müsabakaya damga vurduğunu tabir etti. Özel, gazetecilere “yeşil pasaport” verilmesini istedi.

Konuşmaların akabinde, TBMM Lideri Kurtulmuş, Yılın Basın Fotoğrafları Yarışında dereceye girenlere mükafatlarını verdi.

Törene, İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.

KAYNAK: HABER7