Tarım yoksa, azık güvenliği de yok!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarımı hem bugünün hem de geleceğin bölümü olarak gördüğümü her fırsatta vurguluyorum. Bizden sonraki nesillerimiz için kuşaklar boyunca bereketli topraklarımızın bize sunduğu miras olan tarım kesimini geleceğe taşımak ile yükümlüyüz. Tarım, insanlığın beslenmesinde, sanayi dalına hammadde sağlanmasında, kırsal kalkınmada, istihdam artışında ve dış ticarette döviz kazanımında çok değerli rol oynuyor. Başkaca, dünya genelinde açlığın ve yoksulluğun sonlandırılması, azık israfının azaltılması, çölleşme ve kuraklıkla savaş, biyoçeşitliliğin korunması üzere sürdürülebilirlik ile ilgili karşı zıdda olduğumuz pek çok global sorunun ortak bir noktası olarak da stratejik ehemmiyete sahip.

TARIM DALI GÜNDE 7 MİLYAR DOLARLIK ÜRETİM PAHASI YARATIYOR

Pandemi devrinde oluşan besin talebi, ziraî üretimin insanlığın geleceği ve sürdürülebilirliği için ne kadar büyük ehemmiyete sahip olduğunu bir defa daha gözler önüne serdi. Yapısal ıslahatların gerçekleştirilmesinin ve dijitalleşmede adımlar atılmasının gerekliliğini de daha çok fark etmemizi sağladı. Tarım kolu, bugün dünya nüfusunun dörtte birinden fazlasını istihdam ederken, günde 7 milyar dolarlık bir üretim pahası oluşturuyor. 2030 yılında dünya nüfusunun 8,5 milyara, Türkiye nüfusunun da 90 milyona yaklaşacağı öngörülüyor. Geleceğin nüfusunu beslemek için bugüne orantıyla daha az çiftçi, yaklaşık yüzde 50 daha fazla ziraî üretim yapmak zorunda kalacak. Dünyaya yetecek kadar besinin sağlanabilmesi için tarım sahasında atmamız gereken çok kıymetli adımlar var. Anadolu Kümesi olarak uzun yıllardır tarım konusunu sahipleniyor ve Küme şirketlerimizle birlikte tarım bölümüne değerli yatırımlar yapıyoruz. Şirketlerimizden Anadolu Efes ve Migros uzun yıllardır ulusal tarımı desteklemeye yönelik kapsamlı girişimler gerçekleştirirken, Anadolu Isuzu ve Anadolu Motor da ziraî muhtaçlığa yönelik araçlar üreterek dala destek veriyorlar. Hepsinden kıymetlisi, Türkiye’de tarımın ve tarıma dayalı sanayinin gelişiminde öncü şirketlerden biri olan Anadolu Etap şirketimiz ile ülkemizdeki en çağdaş, sürdürülebilir ve akıllı tarım pratiklerini hayata geçiriyoruz.

ANADOLU ETAP, 60 DEVLETE İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİYOR

Bugün ülkemizin en büyük meyve şirketi olan Anadolu Etap, Türkiye’nin 6 yerinde yekun 30 bin dekarlık alan üzerine şurası 8 çiftliği, 5 milyon dikili meyve ağacı, üç meyve suyu fabrikası ve bir paketleme tesisi ile hizmet veriyor. 2019 yılında 350 bin ton meyve işledi. Satışlarının yüzde 65’ini ihracattan elde eden şirketimiz Japonya, Avrupa ve Amerika’yı da içeren çok geniş bir pazar ağında, 60 ülke ve 200’e yakın müşteriye kaliteli taze meyve ve meyve suyu konsantresi sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde Anadolu Etap’a ve Türk tarımının geleceğine duyulan itimadın bir göstergesi olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Hollanda merkezli kalkınma bankası FMO ile birlikte 60 milyon Euro’luk kredi sağladı. EBRD, daha evvel Temmuz 2016’da Anadolu Etap’a verdiği 50 milyon Euro kredi ile Türkiye’deki ilk tarım kredisini kullandırmıştı. Anadolu Etap, iki Avrupa bankasından aldığı destekle ‘sağlıklı nesiller için sağlıklı meyveler üretme vizyonu doğrultusunda ülkemizde ziraî kalkınmayı destekleyen ve ülkemize döviz kazandıran ihracat faaliyetlerine daha güçlü bir biçimde devam edecek.

ÇİFTLİKLERİMİZDE VE AR-GE TESİSİMİZDE ‘HASSAS TARIM’ YAPIYORUZ

Tarımda dal başkanı olarak yatırımlarımızın çok büyük bir kısmını akıllı tarım ve üretim teknolojilerine kanalize etmiş durumdayız. Üretim süreçlerimizin her aşamasında akıllı ve yenilikçi tarım pratiklerini ve çağdaş teknolojileri kullanarak, kaliteli, sürdürülebilir ve inançlı azık üretimini gerçekleştiriyoruz. Bu maksatla “Sürdürülebilir Tarım İlkeleri”ni paydaşlarımızla birlikte oluşturarak, iş planlarına entegre eden Türkiye’deki ilk tarım ve azık şirketiyiz. Sanayi 4.0 yanında, Tarım 4.0 pratiklerini da ülkemize kazandırma istikametinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hali hazırda, farklı meyve tiplerine nazaran çiftliklerimizde ve Ar-Ge tesislerimizde ‘’Hassas Tarım’’ yapıyor, 9 farklı meyvede 150 farklı çeşit yetiştiriyoruz. Ekimden hasada kadar olan süreçlerin tamamında ileri teknoloji tarım araçları kullanıyor; yenilikçi teknolojileri iş süreçlerimizde uyguluyoruz. Arazi hazırlamadan hasat aşamasına kadar tüm süreçlerde yüksek teknolojili mekanizasyon kullanıyor, arazi tesviye ile ilgili tatbikleri GPS destekli yapıyoruz. Ziraî meteorolojik istasyon teknolojileri, akıllı sulama ve gübreleme sistemleri, IOT teknoloji tabanlı ısı, nem, sıcaklık ölçer ekipmanları, yapay zeka tabanlı meyve seleksiyon/sınıflandırma makinaları, otomatik donsavar pervane sistemleri ve bunu destekleyen ERP yazılımları kullanıyoruz. Yakın gelecekte dron sistemleri ile daha geniş sahaları daha süratli tahlil edebilecek sistemleri kullanmayı planlıyoruz. Bu halde yüksek katma kıymetli eserler üreterek ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Tarım bölümüne endüstrileşme kadar ehemmiyet vermeliyiz

80 milyonluk bir ülke olarak, her zaman azık güvenliği ve güvenilirliği sağlayacak sürdürülebilir bir ziraî üretim sistemine muhtaçlık var. Tarıma, endüstrileşme kadar ehemmiyet vermek, yatırım yapmak durumundayız. Mahsusen bu türlü çekişmeli periyotlarda, yurtdışından yatırım çekebilmek ya da finansal destek alabilmek yatırımlarımıza devam edebilmemiz ve büyütebilmemiz açısından ehemmiyet taşıyor. Hakikat modeller üzerinde çalışmalar yaparak ve akıllıca teşvik modelleri kurgulayarak, tarım sektörünün ülkemizin geleceğinde çok kıymetli bir rol oynamasını sağlayabiliriz. Tarım kolu geleceğe hazırlanırken, teknolojik gelişmelere ve her bölümde gerçekleşen dijital dönüşüme entegre olmalı, inovatif çalışmaların sunduğu verimlilik fırsatlarını iş süreçlerimize yansıtmalıyız. Topluluk olarak her ortamda üretken olacağımız ve yeniliklerle geleceğimizi şekillendireceğimiz bir bakış açısı bizleri güçlü kılacaktır.

Anadolu Etap’ın Gönen’deki üretim meydanlarında çalışan 2 bin mevsimlik personel,
Tarım 4.0 kuralları çerçevesinde, tüm sağlık kurallarına münâsib mesai yürütüyor.