Başkanlar, üçlü tepe sonucunda kabul ettikleri ortak bildiride şu sözleri kullandı:
* Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumu istişare ederek bu ortamda istikrar ve güvenliğin sırf Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne hürmet gösterilmesi temelinde sağlanabileceğinin altını çizdik ve bu gaye doğrultusunda eforlarımızı birleştirme kararı aldık.
* Suriye’ye ilişkin olması gereken petrol gelirlerine hukuka alışılmamış halde el konmasını kınayarak bundan duyduğumuz rahatsızlığı tabir ettik.
* İdlib gerilimi azaltma bölgesindeki durumu detaylı halde ele aldık ve İdlib’le ilgili tüm anlaşmaların eksiksiz olarak uygulanması yoluyla meydanda sûkunetin korunması gerektiğinin altını çizdik.
* IŞİD’in, El Nusra’nın, El Esas ve IŞİD’le kontaklı tüm kişi, küme, kurum ve kuruluşların ve BM Güvenlik Kurulu tarafından terör örgütü olarak tanınan başka tüm örgütlerin son olarak imha edilmesi hedefiyle işbirliğine devam etme kararlılığımızı teyit ettik.
* Göçmenlerin ve mekan değiştirenlerin Suriye’deki daimi ikametgahlarına inançlı ve istekli olarak dönmesine destek verilmesi gerektiğini belirttik. Bu bağlamda memleketler arası topluluğu sığınmacıların yerleştirilmesi ve alışılagelmiş hayatlarına dönmesine destek verme, sürece iştirak seviyelerini yükseltme ve su, elektrik tedarik hatları üzere temel altyapı sistemlerinin, okulların ve hastanelerin ıslahına, toprakların mayından arındırılmasına yönelik girişimler yoluyla Suriye’ye yardımlarını artırma daveti yaptık.
* Suriye’deki kişisi durumdan ve Suriye’nin sağlık sistemini, sosyo-ekonomik ve kişisi durumunu önemli nispette etkilediğini kabul ettiğimiz koronavirüs pandemisinin tesirinden duyduğumuz önemli kaygıyı lisana getirdik. Memleketler arası hukuku, memleketler arası beşeri hukuku ve BM Tüzüğü’nü ihlal eden tüm tek taraflı yaptırımlara mahsusen pandemi koşullarında karşı çıktığımızı söz ettik. Bu bağlamda, Suriye halkının acılarının hafifletilmesi için Suriye genelinde süratli, inançlı ve handikapsız kişisi erişimin sağlanması gerektiğini belirterek başta BM ve kişisi kuruluşlar olmak üzere milletlerarası topluluğa ayrımcılık yapmadan, süreci politize etmeden ve ön koşul sunmadan tüm Suriyelilere yardım sunma davetinde bulunduk.
* Suriye Anayasa Komitesi’nin 3. içtimasının Ağustos 2020’de yapılmasına ilişkin kararı memnuniyetle karşıladık ve komite üyeleri ve BM Suriye Kişisel Temsilcisi Geir Pedersen ile daima etkileşim halinde bulunarak komitenin çalışmalarına destek sunmaya hazır olduğumuzu teyit ettik.
* İsrail’in Suriye’deki ataklarının istikrarı bozucu nitelikte olduğunu, ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini ve bölgedeki gerilimin tırmanmasına yol açtığını düşünüyoruz. Başta BM Güvenlik Kurulu’nun 497 sayılı kararı olmak üzere Suriye’nin Golan Tepeleri’nin ihlal edilmesine karşı çıkan BM’nin ilgili kararları da dahil genel kabul görmüş memleketler arası hukuk kararlarına hürmet duyulmasını gerektiğini vurguladık. Golan Tepeleri’nin işgali, memleketler arası hukukun kaba ihlali olup bölgesel barış ve güvenliği için tehdit oluşturuyor.
* Kurallar el verdiğinde Astana formatındaki Suriye bahisli bir sonraki tepenin yapılması için temsilcilerimize talimat verme konusunda mutabık kaldık.
* Suriye probleminin yanı sıra ortak ekonomik işbirliğini ilerletmek hedefiyle çeşitli sahalarda üçlü uyumu güçlendirme kararımızı teyit ettik.
