Pandemi süreci bel ve boyun fıtığını artırdı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bel ve boyun fıtığı hastalıklarının pandemide artışa geçtiğini belirten Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Alper Alabulut, “Düzenli spor yapılamaması, kilo alımı ve hareket ölçüsünün çevresel etmenlerden dolayı azalması nedeniyle bel ve boyun fıtığına sahip hasta sayısında bariz bir artış yaşandı” dedi.

Uzmanlar pandemi döneminde toplumun hareketli ömür stilinde bariz bir azalma olması nedeniyle omurga hastalıklarında yaşanan artışa dikkat çekiyor. Omurga hastalıklarının insan bedeninin yükü ve kişinin hayat stilinden etkilenerek ortaya çıktığına işaret eden VM Medical Park Samsun Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Alper Alabulut, evvelden 50 yaş ve sonrasının hastalığı olarak bilinen omurga fıtıklarının günümüzde 20 ve 30’lu yaşlara kadar indiğini söyledi.

Opr. Dr. Alper Alabulut, “Hareketsiz hayat stilini benimseme, telefon, bilgisayar üzere teknolojik ekipmanların ömrümüze girmesi, insan gücüne ve hareketine olan gereksinimin azalması bu durumda etkili olmuştur. Bilhassa omurga çevresindeki kas ve bağ dokularının kullanım bozukluklarının ortaya çıkması, zayıflaması sonucunda omurga yapısına binen yükte artışın getirdiği dejenerasyon (bozulma), spondiloz (kireçlenme) ve bel, boyun fıtığı olarak bildiğimiz fıtıklaşma hastalığı sıklıkla gözlenmektedir” diye konuştu.

Hareketli ömür azalınca şikayetler arttı

Yaklaşık 9 aydır ülkemizde devam eden pandemi sürecinde toplumun hareketli ömür stilinde besbelli bir azalma olduğunu hatırlatan Op. Dr. Alper Alabulut, şu bilgileri aktardı:

“Dejeneratif omurga hastalığına sahip bireylerin hastalıklarında nüks yahut şikayetlerinde artış, sahip olmayanlarda ise yeni hastalıkların başladığı gözlenmektedir. Bilhassa 60 yaş ve sonrasının hastalığı olan omurga kireçlenmesi, fıtık ve kanal daralması hastalarında evden çıkma ölçülerinin ve beden idman uygulamalarının azalması ile mevcut hastalıklarında ilerlemeler ve şikayetlerinde bariz artışlar oluşmuştur. Bunun sonucunda da önceden kestirilemeyen ve acil müdahale gerektirebilecek durumların ortaya çıkma ihtimali yükselmiştir.“

Virüs korkusu nedeniyle kısmi felçle yaşamaya çalışıyorlar

Genç hasta kümesinde ise bilhassa paravertebral adale olarak tabir edilen omurga çevresi kas ve bağ dokularının nizamlı spor yapılamaması, kilo alımı ve hareket ölçüsünün çevresel etmenlerden dolayı azalması ile zayıflaması sonucunda bel ve boyun fıtığına sahip hasta sayısında bariz bir artış yaşandığını tabir eden Opr. Dr. Alper Alabulut, “Pandeminin getirdiği tasalardan dolayı omurga hastalıklarının tedavisini aksatan, kalıcı nörolojik kusur ve kısmi felçler ile ömrünü devam ettirmeye çalışan hastalar bulunmaktadır. Bilhassa şiddetli ağrıları olan, 1 ayı geçen ve ilaca dirençli ağrılar yaşayan, besbelli his azalması, uyuşma, karıncalanma, yanma üzere şikayetleri başlayan, en önemlisi ise nörolojik kusur dediğimiz ayağı sürüme, bacak, el ve kolun kullanımında gündelik hareketleri yapmayı zorlaştıracak seviyede görülen ve yeni başlangıçlı kuvvetsizliği olan kişilerin vakit kaybetmeden güvenilir bir sağlık kuruşuna ve bilhassa bir beyin ve hudut cerrahisi uzmanına başvurmalarını öneririz” biçiminde konuştu.

Omurga hastalıklarını önlemenin sırrı egzersiz

Opr. Dr. Alper Alabulut, bu dönemde omurga hastalıklarının oluşmasını yahut ilerlemesini engellemek için de şu önerilerde bulundu: “Özellikle kişisel antrenman uygulamaları yapılmalı, güvenilir şartlar sağlanarak nizamlı yürüyüş, yüzme üzere sportif faaliyetlerde bulunulmalıdır. Bilgisayar, telefon, televizyon üzere araçların kullanım saatleri azaltılmalı, uzun mühlet kullanılmak zorunda kalındığında ise her 30-45 dakikada bir orta verilerek çeşitli bel ve boyun kollayıcı antrenmanlar uygulanmalıdır. Kilo alınmamalı, vücut kitle indeksi ise mümkün olduğunca 30’un altında tutulmalıdır. Omurga, eklem ve kemik dokusunu korumak ismine beslenmeye dikkat edilmeli ve kötü alışkanlık olarak tabir edilen bedene ziyan verici alışkanlıklar azaltılmalı yahut sonlandırılmalıdır. Hastalıkların teşhis, tedavi ve takip süreçleri aksatılmamalı, dikkat edilmesi gerekenler uygulanmalı ve tüm bunlara karşın beyin ve hudut cerrahisi uzmanı ameliyata gerek gördüyse tedavi geciktirmeden uygulatılmalıdır.”