Lider Erdoğan: Bizi savaşa sürüklemek için çok uğraştılar! Asla prim vermedik

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, Giresun Valiliği’nin yanındaki alanda düzenlenen partisinin mitingine katıldı.

Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından değerli başlıkları;

Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm Giresun’a, her bir Giresunlu kardeşime selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Maşallah bugün Giresun her zamanki üzere yeniden çok hoş. Her birinize aşkınız ve muhabbetiniz için teşekkür ediyorum. Sözlerimin çabucak başında Giresun’a olan şükran borcumuzu ödemek istiyorum.

GİRESUN’A ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM

Giresun, şimdiye kadar girdiğimiz seçimlerde bizi hiç yalnız bırakmadı. Her vakit Türkiye ortalamasının çok üzerinde oy oranlarıyla Giresunlu kardeşlerimiz bize sahip çıktı. 14-28 Mayıs seçimlerinde de Giresun tekrar kendisine yakışanı yaptı. Birinci çeşitte yüzde 61 oy oranıyla, ikinci çeşitte yüzde 65’e yaklaşan bir oranla bize takviye veren Giresun’a şükranlarımı sunuyorum. Allah hepinizden razı olsun.

AVRUPA ÜLKELERİNDE LAMBALAR SÖKÜLDÜ, KOMBİLER KAPATILDI

Ülkemizin içinde yer aldığı coğrafya hakikaten sancılı günlerden geçiyor. Karadeniz’in çabucak öte yakasında iki komşumuz ortasındaki savaş 2’nci yılını doldurmak üzere. Rusya-Ukrayna savaşında şimdiye kadar on binlerce insan öldü, on binlercesi yaralandı, yüz binlerce insan göç etmek zorunda kaldı. Global iktisat, güç ve besin fiyatlarındaki çok artış sebebiyle çok önemli ıstırapla karşılaştı. Sizler de o günleri çok yeterli hatırlıyorsunuz. Doğalgaz fiyatlarının doruğa ulaştığı periyotlarda o denli günler gördük ki kimi Avrupa ülkelerinde lambalar söküldü, kombiler kapatıldı, devlet daireleri çalışanlarına battaniye dağıttı. Lakin benim ülkemde doğal gaz birebir biçimde devam etti.

HİÇBİR VATANDAŞIMIZI ÇARESİZ BİRAKMADIK

Şu anda Karadeniz doğalgazı devam ediyor. Hani olmayacaktı? Bak bizde oluyor. Gabar’dan petrol çıkıyor. Besin krizinden ötürü dünyanın birçok ülkesinde önemli ezalar, açlıklar, yokluklar yaşandı. Muhalefet tarafından daima bize örnek gösterilen ülkelerin temelinde kağıttan birer kaplan olduğu böylelikle anlaşılmış oldu. Türkiye en sıkıntı süreçleri en başarılı yöneten ülkelerden biri. Salgın periyodunda üretimden, istihdamdan taviz vermedik. Dayanak ve hibe programlarımızla toplumumuzun yanında yer aldık. Güçlü ve çağdaş altyapımız sayesinde hiçbir vatandaşımızı çaresiz bırakmadık.

BİZİ SAVAŞA SÜRÜKLEMEK İÇİN ÇOK UĞRAŞTILAR

Ukrayna-Rusya krizinde ise öbürleri üzere ateşe akaryakıt dökmek yerine tüm imkanlarımızla yangını söndürmeye çalıştık. Hatırlarsanız o devir CHP ve ortakları bizi savaşa sürüklemek için çok uğraştı, çok uğraş harcadı. Eksen kayması diye bir şey uydurarak Türkiye’yi birilerinin yanında savaşa dahil etmek için pek çok yol denediler. Savaş çığırtkanlığını en son 14-28 Mayıs seçimlerinde temelsiz tezlerle Rusya’yı suçlamaya varacak kadar ileri taşıdılar. Lakin biz bunlara kulak asmadık. Muhalefetin savaş tellallığına asla prim vermedik. CHP ve ortakları üzere sıkıntılara batılıların gözünden değil, milletimizin zaviyesinden baktık. Türkiye’nin çıkarları neyi gerektiriyorsa, milletimiz için en güzeli, en doğrusu neyse onu yapmanın çabasında olduk.

KARADENİZ’İN HUZURU HİÇ BOZULMADI

Zaman bizi haklı, muhalefeti yeniden haksız çıkardı. Bugün elimizi vicdanımıza koyup şöyle bir muhasebe yaptığımızda ne kadar basiretli davrandığımızı çok daha yeterli anlıyoruz. Tüm kışkırtmalara, tüm kirli senaryolara karşın Karadeniz’in huzuru bozulmadı.
Bölgemizdeki yangının kıvılcımı ülkemize sıçramadı. Giresun’la birlikte Karadeniz’deki tüm vilayetlerimizi huzursuz edecek ekonomik ve güvenlik açısından zora sokacak hiçbir hadise yaşanmadı. Ne muhalefetin gazına geldik ne de batılı güçlerin tuzağına düştük. Usta bir satranç oyuncusu üzere yapacağımızı motamot yaptık. Çok yeterli planladık ve kararlılıkla hayata geçirdik. Böylelikle Türkiye’yi çok tehlikeli bir süreçten tek bir vatandaşımızın kılına dahi ziyan gelmeden çıkarmayı başardık.

Bugün de attığımız her adımı Türkiye eksenli atıyor, milletimizin ve devletimizin menfaatlerini düşünüyoruz. Karadeniz’den Ortadoğu’ya, bölgemiz bir yangın yerine dönmüşken yeni düşmanlıklar, yeni tansiyonlar olmasın diye efor harcıyoruz. Çok açık ve net söz etmek isterim. Bizim dış siyasette tek bir emelimiz vardır. O da dostlarımızın sayısını mümkün olduğunca çoğaltmaktır. Türkiye Yüzyılı’nın tıpkı vakitte barışın da yüzyılı olmasını istiyorsak dost ve kardeş ülkelerle iş birliğimizi geliştirmekten öbür yolumuz yok. Emperyalist güçlerin bölgemize yönelik oyunlarını bozmak istiyorsak kardeş ülkelerle birbirimize kenetlenmek mecburiyetindeyiz. Görüş ayrılıklarına takılıp kalmak yerine iş birliği alanlarına odaklanmak zorundayız. Şu hakikatin hepimiz farkındayız. Vahdet olmadan rahmet olmaz.

BAE VE MISIR ZİYARETLERİ

Bilhassa Gazze’deki akan kanı durdurmak, İsrail’in katliamlarının önüne geçmek istiyorsak kardeşlerimizle saflarımızı sıklaştırmak gerekiyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ziyaretimiz bu açıdan çok başarılı geçti. Devlet liderleriyle ticaret ve yatırımların yanı sıra Filistin sıkıntısını de görüştük. Her iki ülkeyle de iş birliğimizi güçlendirmeye karar verdik. Biliyorsunuz 7 Ekim’den beri Gazze’deki kardeşlerimize insani yardım materyali gönderiyoruz. Gazze’ye yaptığımız yatırımların ulaştırılmasında Mısır makamlarıyla daima uyum içinde hareket ettik. Mısır’ın takviyesiyle 34 bin tondan fazla insani yardım gerecini bölgeye sevk ettik. Önümüz Ramazan, İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamları giderek artıyor. Gazze halkının direniş ve gayret azmini bombalarla kıramayan İsrail, açlıkla Gazze’yi teslim olmaya zorluyor. Gayemiz bir an evvel ateşkesin sağlanması ve Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ulaştırılmasıdır. Ramazan’da Gazze’ye daha fazla el uzatmamız, daha fazla yardım etmemiz bizim kardeşlik misyonumuzdur. İnşallah bu yardımların sevkinde de Mısır’la işbirliği içinde olacağız. Ayrıyeten Gazze halkının kendi topraklarından sürgün edilmesine karşı da Mısırla birlikte hareket edeceğiz.

Tabii bizim bu hassasiyetlerimizi CHP ve şürekası anlamıyor. Üzülerek söylemek isterim ki onların gündeminde ne Gazze’deki vahşet ne de Filistin’deki işgal ve yıkım var. CHP idaresi ne Balkanlarda ne Kafkasya’yla ne Afrika’yla ne de gönül coğrafyamızın başka yerlerindeki krizlerin hiçbiriyle ilgilenmiyor. Bunların nelerle meşgul olduklarını sizler de görüyorsunuz.

VARSIN CHP VE ŞÜKERASI ANLAMASIN

CHP’nin acemi genel lideri, sabık genel lideri ve sütre gerisinden bu partiyi yönetenlerin tamamının öncelikli gündemi, kupon belediyeleri kimin adamının yöneteceği problemidir. Bunun dışında inanın dünya batsa, kıyamet kopsa, üçüncü cihan harbi çıksa bunların zerre kadar umurlarında olmaz. Siyasi ikballeri haricinde hiçbir şeyi görmüyorlar, duymuyorlar. Varsın bu krizlerle ilgilenmesinler, varsın CHP ve şürekası anlamasın. Milletimiz bizim hakikat yolda olduğumuzu çok âlâ biliyor ve görüyor. Bundan ötürü biz dış siyasette adımlarımızı atarken daha önlerini dahi görmekten aciz muhalefete değil, size bakıyoruz, milletimize bakıyoruz. Milletimiz ne derse onu yapıyor, devletimizi neyi gerektiriyorsa devletimizle onu yapıyoruz.

KAYNAK: HABER7