Iğdır’da bulunan yaprak ve midye fosilleri geçmişi aydınlatacak

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Iğdır’da bulunan yaprak ve midye fosillerinin hangi cinslerden olduğunun ve tarihi geçmişinin belirlenmesi için bilimsel çalışma başlatıldı.

Tuzluca ilçesine bağlı Alhanlı köyü kırsalında ve Aras Havzası’nda tespit edilen midye ve, aralarında palmiye yapraklarının da olduğu bitki fosilleri, vatandaşların yanı sıra bilim kişilerinin ilgi odağı oldu.

Iğdır Üniversitesince oluşturulan küme, fosillerin bulunduğu yere gelerek bilimsel çalışma için kesimde inceleme başlattı. 

Kayalıklardaki bitki ve midye fosillerini inceleyen akademisyenler, fosillerin bulunduğu alan ve etraftan örnekler alıp kimyasal ve karbon testleri yapmak üzere üniversiteye götürdü.

Fosillerin bulunduğu sahadaki çalışmalara katılan Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fosillerin bulunmasıyla üniversite olarak bir ekip oluşturduklarını ve bunların araştırılması yönünde seferber olduklarını söyledi.

Nahiyede literatür taraması yaptıklarını anlatan Rektör Alma, “Kağızman, Tuzluca ilçelerinin arasındaki Aras Havzası’nda ve Ermenistan sonuna yakın bir kesimde fosil esaslarının izleri olduğu söylenince ağır bir çalışma içerisine girdik, arkadaşlarımız birkaç gündür bu nahiyeyi tarıyor.” dedi.

Meydandaki kayalıklarda çeşitli fosillerin tespit edildiğini aktaran Alma, “Ciddi mealde detaylı bir çalışma gerekiyor. Bu nedenle paleontoloji kompetanı olan arkadaşlarla irtibata geçtik. Bugün de önemli bir ekiple buradayız. Bilirkişi arkadaşlarımız yetkin oldukları hususlarda çalışmalar yapacak. Bu çalışmaların sonucunda daha net bir bilgi paylaşılacak. Bulunan fosiller çok muazzam bir manzara arz etmektedir. Başkaca Iğdır Üniversitesinde bulunan müzemizde bu fosilleri de konuşlandırmak istiyoruz.” diye konuştu.

“Bölgede bulunan kalıntılar milyonlarca yıl önce yaşayan canlılara ait”

Iğdır Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dr. Talim Üyesi Okan Özbakır da çalışma başlattıkları meydandan aldıkları örnekleri üniversite laboratuvarına götürüp yaş tayinlerini, kimyasal testlerini ve karbon testlerini yapacaklarını tabir ederek, şunları söyledi:

“Çalışmalarımız sonucu ortamımızla ilgili daha detaylı bilgiye sahip olmuş olacağız. Ortamımızın jeolojik dönemler içerisinde suyla, denizlerle kaplı olduğu ortada ve daha sonraki tektonik hakaretlerin ahir suların çekilmesi ve değişik jeolojik dönemlerde burada yeni yapıların oluştuğu ortaya çıkmaktadır. Kesimimizin daha önceki denizsel yapılardan sonra sedimantasyonu yaşadığı dönemden kalan bütün kalıntılar günümüze kadar fosilleşerek ulaştılar. Bugün bizim bulduğumuz kalıntılar da o dönemden, yani milyonlarca yıl önce burada yaşamış canlılara ve bitkilere ilişkin kalıntılardır.”