Evden çalışma ve uzaktan eğitimde yanlış telefon ve tablet kullanımına dikkat

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Süratli kilo almanın, yanlış telefon ve tablet kullanımının bel sırt ve boyun kaslarındaki zayıflamaya bağlı gelişen cep boyun hastalığına sebep olduğunu söyleyen Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Şafak Özyörük, Covid-19 salgını nedeniyle eğitimini evden sürdüren öğrencilerin, çalışma hayatına evden devam eden kişilerin risk altında olduğunu vurguladı.

Hastalığın bilhassa Covid-19 sürecinde artış gösterdiğine dikkat çeken OFM Antalya Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Şafak Özyörük, “Ülkemizde Covid-19 enfeksiyonu görülmeye başladıktan sonra bilhassa Mart ve Temmuz ayları ortasında ki karantina sürecinde, ömrümüz boyunca daha önce kalmadığımız kadar hareketsiz kaldığımız bir süreç geçirdik. Olağanda yetişkinler için günde bin ile 8 bin adımın sağlıklı olduğunu hastalarımıza anlatırken, karantina sürecinde kimi günler 100 adımı bile güç tamamladık. Yaşanılan süreçte ortaya çıkan gerilimle, birçok kişinin uyku tertibi bozuldu. Bu durum omurga sıhhatimizin bozulmasına neden oldu” diye konuştu.

Salgının ortaya çıkmasıyla evlere kapanan vatandaşların; telefon, tablet kullanımına tartı verdiğini dile getiren Özyörük, “Yoğun TV, telefon ve tablet kullanımı duruş ve beden mekaniğini olumsuz etkileyerek sabit durumda omurgamıza ve kaslara binen yükü çok arttırmaktadır. Bu süreçte meydana gelen duruş bozukluklarından dolayı, bilhassa boyun omurgasına binen yük çok arttı ve Cep Boyun Hastalığı’nı tetikledi. Cep Boyun Hastalığı’nda yanlış duruş konumundan dolayı baş yükünün 6-7 katı kadar tartı, boyun bölgesine baskı yapabiliyor ve bunun sonuncunda boyun kaslarında ağrı, ilerleyen zamanlarda kollarda karıncalanma, uyuşma ve baş ağrısı hatta boyun omuru disk hasarı oluşabiliyor” dedi.

Öğrenciler ve evde çalışanlar risk altında

Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Şafak Özyörük, okulların kapalı olması nedeniyle eğitimini evden sürdüren öğrencilerin, çalışma hayatına evden devam eden kişilerin risk altında olduğuna vurguladı. Özyörük, “Karantina sürecinde süratli kilo aldık. Omurgamız için takviye sağlayan bel, sırt ve boyun kasları da zayıfladı. Kilo artışı ile birlikte omurgamıza takviye olan kaslarımızın zayıflamasından dolayı omurgamıza binen yük arttı. Okulların kapalı olması sebebiyle eğitimlerini evden sürdüren öğrenciler ve çalışma hayatına evden devam kişiler uzun mühlet ekran başında oturarak zaman geçirmeye başladı. Covid ile ilgili olarak yeni bir gelişmeyi, yeni bir haberi, hastalığın seyri ile ilgili bilgileri kaçırmamak için olağandan çok daha fazla süreyi ekran başında ya da akıllı telefonların başında geçirdik” tabirlerini kullandı.

Özyörük, yaşanan süreçte ortaya çıkan gerilimin omurga sıhhatini olumsuz yönde etkilediğini aktardı.

Uykusuzluk ve kilo artışı omurga sıhhatini bozuyor

Olağanlaşma sürecinde alınan kiloların; bel, boyun ve sırt ağrısı olarak karşımıza çıktığını aktaran Özyörük, güçlü ve sağlıklı bir ömür için omurga sağlığına çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Özyörük, “Güçlü ve sağlıklı bir omurga hayatımız boyunca en büyük destekçimiz olacağı için omurga sağlığına çok dikkat etmeliyiz. Omurga bedenin çatısını oluşturur, hareketi sağlar, başka organların bilhassa akciğer ve kalbin daha iyi çalışmasına yardım eder. Sağlıklı bir omurganın ilk koşulu iyi bir duruş durumudur. Duruşumuzu düzelterek omurgamıza binen yükü azaltabiliriz. Güzel bir duruş konumu ile iskeletimizi oluşturan kemik ve eklemlerimiz, bunları çevreleyen kaslarımız daha rahat çalışır, ağrılarımız azalır, çabuk yorulmayız ve estetik bir görünüme kavuşuruz. Yaşanılan süreçte ortaya çıkan gerilimle, birçok kişinin uyku nizamın bozulması da omurga sıhhatini olumsuz yönde etkilemiştir. Omurga kemiklerimiz ortasında yastık görevi gören, omurgamıza binen yükü absorbe ederek omurgamıza gelecek ziyanı en aza indiren “disklerin” beslenmesi ve kendini yenilmesi için iyi ve nizamlı bir uyku şarttır” formunda konuştu.

Sağlıklı bir omurga için neler yapılmalı?

Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Şafak Özyörük, sağlıklı bir omurga için neler yapılması gerektiği konusunda bilgiler aktardı. Dengeli beslenme, spor, yanlışsız ayakkabı tercihinin sağlıklı bir omurga için olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Op. Dr. Şafak Özyörük, şu tabirleri kullandı:

“İdeal kilomuza dikkat etmeliyiz. Dengeli beslenmeliyiz. Ülkü kilomuza ulaşmak için gerekirse uzman bir gruptan yardım almalıyız. Sporu hayatımızın bir modülü haline getirmeliyiz, omurga sıhhati için tertipli olarak yürüyüş, bisiklet, yüzme ya da pilates üzere omurgaya dost sporları yapmanızı öneririm. Uzun mühlet oturarak çalışıyorsak mümkünse 45 dakika çalışma periyotlarımıza 10 dakika hareket eklemeliyiz. Otururken mümkün olduğu dik oturmalıyız, bel takviyesi iyi olan koltuklar seçmeliyiz ve bilgisayar kullanıyorsak ekranı tam göz seviyesinde, boynumuzu zorlamayacak bir şekilde ayarlamalıyız. Uzun mühlet ayakta çalışıyorsak öncelikle ayakkabı seçimine dikkat edip, molalarımızda oturarak dinlenmeliyiz, sabit bir noktada ayakta uzun mühlet durarak çalışıyorsak molalarda öncelikle kısa ara yürüyerek eklemlerimizin hareketini sağlamalıyız. Ağır kaldırmak zorundaysak mümkün olduğu kadar ağrılığı az ve eşit kesimlere bölüp her iki elimizi kullanarak omurgamıza binen yükü en aza indirerek kaldırmalıyız. Beden yükümüzün 1/5 den fazla yük kaldırmamalıyız. Yeterli bir uyku hem bütün beden organlarımız için gerekliyken bilhassa omurga ortası disklerin beslenmesi için de gereklidir, bu sebeple ortopedik-ergonomik yatak ve yastık kullanarak iyi ve kaliteli bir uyku geçirmek hem ağrılarımızın azalması hem de güne enerjik başlamak için önemlidir. Futbol, basketbol ve tenis üzere omurganın rotasyonel harekete maruz kaldığı sporları yaparken dikkatli olmayız. Sıvı alımına dikkat etmeliyiz günde en az 2-3 litre su içmeliyiz, ayrıyeten şekerli, gazlı ve alkollü içeceklerden uzak durmalıyız. Kâfi ölçüde su tüketimi ile birlikte omurlar ortası disk sıhhatimizi da korumuş oluruz. COVİD enfeksiyonuna yatkınlığı artıran, omurgadaki kas ve kemik gelişimini kötü yönde etkileyen sigaradan katiyen uzak durmalıyız”