Depremzede besicilerden davet: Kamu alım yapsın

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 6 Şubat 2023’teki zelzelelerin akabinde konut ve ahırları yıkılan, aldıkları önlemlerle üretime devam eden Hataylı besiciler, kamunun hayvancılıkla ilgili tesisler kurup bölgeden alım yapmasının üretimi destekleyeceğini belirtiyor.

Oğlakören Mahallesi’nde ailesiyle besicilik yapan Bünyamin Beyazıt, zelzelede konutlarının ve ahırlarının yıkıldığını söyledi. Zelzelenin akabinde alışılmışın dışında bir hayatla karşılaştıklarını tabir eden Beyazıt, birinci vakitlerde hayvancılığı bırakmayı bile düşündüğünü söyledi.

Sonunda direnmeye ve mahallelerini terk etmemeye karar verdiklerini anlatan Beyazıt, geride kalan bir yılı çok güç geçirdiklerini lisana getirdi.

Beyazıt, hayvanları ve onlardan elde ettikleri eserleri pahasında satamadıklarına dikkati çekerek, “İstediğimiz üzere pazara erişemiyoruz. Depremzede olmamıza karşın aldığımız ilaçlar, hayvan yemleri birebir formda kıymetli ve erişimi güç. Hayatımızı güç bir biçimde devam ettirdik bir yıl boyunca.” dedi.

Hayvancılık kesiminin problemlerinin sarsıntı bölgesi için daha ağır olduğunu anlatan Beyazıt, işlerini yapmakta ve para kazanmakta zorlandıklarını söyledi.

Beyazıt, dalın yaşadığı problemlere ait tahlil tekliflerini de sıralayarak, yalnızca özel dalın varlığıyla işlerinin yürümeyeceğini bildirdi.

Beyazıt, “Özel bölüm sütü ederinde almıyor. Kendi hesabına nazaran en en az seviyede sütü alıyor bizden, kar emelini kendisine daha çok ayırıyor. Hayvancılıkta bu kar, bizim daha az gelir elde etmemize neden oluyor.” diye konuştu.

“DEVLET ALIM YAPARSA AYAKTA KALMAK DAHA KOLAY OLACAK”

Devletin sarsıntı bölgelerinde süt ve et işleyici fabrikalar kurması, bu fabrikaların da sütü ve eti kıymetinde almaları gerektiğini vurgulayan Beyazıt, dalın yalnızca takviyelerle ayakta kalamayacağını söyledi.

Beyazıt, sattığı eserlerin para etmesi durumunda köylünün üretmeye devam edeceğini lisana getirerek, şunları kaydetti:

“Ama özel kesim, eserleri bizden ucuza alıyor. Aldığı eserler de hayatı çevirmeye, işi döndürmeye yetmiyor. Ziyan ediyoruz bu formda. Bugün biz sütü 13,5 liraya satıyoruz. Bu 13,5 liranın içerisinde ilaç sarfiyatları var, yem sarfiyatları var, hayvanın vefat riski var, emeğimiz var. Bize hiçbir şey kalmıyor. Tüccar, bunu bu formda düşünmüyor. Kendi karını düşünüyor, kendi hesabını düşünüyor. Lakin devletimiz burada kendi eliyle bu sütleri ve eserleri tekrar kıymetinde alırsa biz daha çok kazanacağız ve ayakta kalmak daha kolay olacak. Köylerde bu işi yapan sayısı artacak. Ben daha hoş olacağını düşünüyorum.”

“SÜTÜN FİYATINI ALACAK KİŞİ BELİRLİYOR”

Depremin akabinde diğer geliri olmayan mahallelerindeki çiftçilerin birçoklarının hayvancılığı bıraktığını tabir eden Beyazıt, bir ailenin yalnızca hayvancılıkla geçinmesinin sıkıntı olduğunu söyledi.

Ürün ya da gereç alırken pazarlık yapamadıklarını belirten Beyazıt, şu tabirleri kullandı:

“Her aldığımız yem bir sonrakinden daha kıymetli. Lakin süt, zelzeleden bu yana yalnızca 3 lira arttı. Aldıklarımız yüzde 300, yüzde 200 artırım yedi. Sattıklarımıza yalnızca 3 lira artırım yapabildik. Onu da biz değil yalnızca alacak kişi sütün fiyatını belirliyor. Biz bir şey söyleyemiyoruz. ‘Ben bu kadara alacağım.’ diyor, biz de kabul etmek zorunda kalıyoruz. Zira rekabet etme talihimiz yok. Öbür tüccar yok.”

KAYNAK: HABER7