Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Konseyi 8. Zirvesinde yaptığı konuşmada, “Hem ticaretimizi hem karşılıklı yatırımlarımızı süratle arttırmalıyız. Ülkelerimiz arasındaki ticaretin önündeki tarife dışı tüm engelleri kaldırmalıyız” dedi. Erdoğan ayrıca “PKK, YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi şer odakları başta olmak üzere terörün her türlüsüyle mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Bu konuda iş birliğimizi artırmalıyız” ifadelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesine katıldı.
“Hem ticaretimizi hem karşılıklı yatırımlarımızı süratle arttırmalıyız”
Konsey üyeleri ülkeler arasında yapılan ticaret hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplam ticaret hacmimiz yaklaşık 21 milyar dolar düzeyinde seyrediyor. Bu rakam dünyanın geri kalanıyla olan toplam ticaret hacmimizin sadece yaklaşık yüzde 3’üne tekabül ediyor. Dilde, fikirde, amelde birlik anlayışıyla bu rakamı yüzde 10’lara taşımalıyız. Hem ticaretimizi hem karşılıklı yatırımlarımızı süratle arttırmalıyız. Ülkelerimiz arasındaki ticaretin önündeki tarife dışı tüm engelleri kaldırmalıyız. Bu maksatla ticareti kolaylaştırma strateji belgesinin imzalanmasına özellikle önem veriyorum. Ancak kara, hava ve deniz yollarıyla birbirimize sımsıkı bir şekilde bağlanamazsak istediğimiz sonuçları elde edemeyiz. Transit geçiş belgelerini artık gündemimizden çıkarmalı, gümrük mevzuat ve uygulamalarımızı uyumlaştırmalı, geçiş ücretlerini rekabetçi bir düzeye çekmeliyiz. Bu doğrultuda uluslararası kombine yük taşımacılığı anlaşmasını bir an önce imzalamalıyız. Böylelikle Hazar geçişli uluslararası doğu, batı orta koridor başta olmak üzere aramızdaki tüm yolları bu coğrafyanın ana arterleri haline getirebiliriz. Azerbaycan Nahçıvan bağlantısı da bu anlamda hayati nitelik arz ediyor. Bölgenin transit ve lojistik merkez olma konumundan şüphesiz hepimiz istifade edeceğiz. Malum Binali Yıldırım’ı Aksakallar Konseyi’ne, Türkiye’nin Aksakalı olarak atadık. Binali Bey’in tecrübesi ve birikimiyle ulaştırma başta olmak üzere konseyin çalışmalarına her alanda değerli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Üstlendiği bu önemli görevde kendisine başarılar diliyorum” dedi.
“Paris İklim Antlaşması’nı onaylayıp yürürlüğe koyarak iklim değişikliğiyle mücadele noktasında yeni bir dönemin kapılarını açtık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Zirvemizin teması ‘Yeşil Teknolojiler Ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler.’ Çevre kirliliği ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında Türkiye olarak daima hassasiyet gösterdik. Paris İklim Antlaşması’nı onaylayıp yürürlüğe koyarak iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum noktasında yeni bir dönemin kapılarını açtık. Dönem başkanlığımız süresince bu küresel meselede çok taraflı iş birliğinin geliştirilmesi için yoğun çaba harcayacağız. Bu adımlarımızı bölgemizin dijital çağda çevreye en duyarlı şekilde inkişafı için uzun soluklu bir çabanın ilk adımı olarak nitelendiriyoruz. Önümüzdeki süreçte şehirlerimizi yeni teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımları kullanarak akıllı şehirlere dönüştürmeliyiz. Akıllı şehir çözümlerinin temelini veri odaklı stratejiler ve bu stratejilerin üretimi, ileri düzeyli teknolojiler oluşturacaktır. Ulusal yapay zeka stratejimizi geliştirerek bu doğrultuda bir üst aşamaya çıkacak adımı attık. Stratejimizi, teşkilatımıza da teşmil ederek müşterek bir saydam ve katılımcı yapay zeka portalının tesisi için çalışmaya başlayalım istiyoruz. Teşkilat olarak bu konularda ortak politikalar geliştirmeli ve dijital dönüşüme liderlik etmeliyiz. Bu doğrultuda tüm paydaşlarla birlikte insan odaklı ortak stratejik planlar oluşturmalı, dijital dönüşümün yol haritasını belirlemeliyiz. Yeşil büyümeye yönelik ortak projelere birlikte imza atmalıyız. Akıllı şehircilik alanında işgalden azat edilen Zengilan’da başlatılan atılım Türkistan’ın kalkınması, Ağıl’daki yoğun faaliyetler, Budapeşte’deki uygulamalar Kırgızistan ve Özbekistan’daki çalışmalar takdire şayandır.
Karşı karşıya kaldığımız bir diğer hakikat ise küresel ısınmanın da etkisiyle, doğal afetlerin sayısının ve yıkıcı sonuçlarının katlanarak artmasıdır. Bu vesileyle yaz aylarında yaşadığımız büyük yangınların söndürülmesinde bizimle dayanışma gösteren tüm dost ülkelere teşekkür ediyorum. Doğal afetlerle mücadele noktasında da iş birliğimizi geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye olarak bu amaçla, arama, kurtarma ve doğal afetler sonrası rehabilitasyon konularında ortak hareket etmek üzere Türk devletleri teşkilatı sivil koruma mekanizması kurulmasını teklif ediyoruz” ifadelerinde bulundu.
“Terörün her türlüsüyle mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Bu konuda iş birliğimizi artırmalıyız”
Terörle mücadele konusuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütleriyle ortak mücadelemiz de, gündemimizin önemli unsurlarından biri olmalıdır. PKK, YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi şer odakları başta olmak üzere terörün her türlüsüyle mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Bu konuda iş birliğimizi artırmalıyız. Ayrıca İslam ve yabancı düşmanlığı gibi çağımızın vebası olan yıkıcı akımlarla mücadelede birlikte hareket etmeliyiz. Teşkilatımızın uluslararası bir kuruluş olarak cazibe merkezi haline dönüştüğünü müşahede ediyorum. Bu kapsamda teşkilatımızın gözlemcilik statüsü ve ortaklık kurma usullerine ilişkin kararları da bugün kabul edeceğiz. Aile resmimizin daha da zenginleşmesi için önümüzdeki dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni aramızda görmeyi canı gönülden arzu ediyoruz. Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türklerinin maruz bırakıldığı tecrit ve ambargonun hafifletilmesinde kıymetli desteklerinize güveniyorum” şeklinde konuştu.
“Dört yıldır ülkemizde başarıyla düzenlenen TEKNOFEST’i gelecek sene Azerbaycan’da gerçekleştireceğiz”
TEKNOFEST hakkında yeni bir kararı duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dönem başkanlığımızda Dünya Göçebe Oyunlarının dördüncüsüne de ev sahipliği yapacağız. İkincisini Mart ayında düzenleyeceğimiz Antalya Diplomasi Forumuna hepinizi şimdiden özellikle davet ediyorum. Dört yıldır ülkemizde başarıyla düzenlenen TEKNOFEST’i gelecek sene Azerbaycan’da gerçekleştireceğiz. TEKNOFEST’in önümüzdeki yıllarda diğer kardeş ülkelerde de düzenlenmesi yararlı olacaktır” dedi.
Programda, Türk Dünyası Ali Nişanı’nı alan Aliyev’e hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlham Aliyev, dirayetli liderliğinizle Karabağ’da yaklaşık 30 yıldır süren işgale 44 gün gibi kısa sürede son verilmiştir. Bu tüm Türk dünyası için büyük anlam taşımaktadır. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü yeniden sağlaması Türk dünyasının birliğini pekiştirmiştir. Karabağ zaferi sadece işgal altındaki toprakları azat etmemiş, aynı zamanda bölgemizde özlemini duyduğumuz kalıcı barışa ve istikrara giden yolun da önünü açmıştır. Aliyev’e Türk Dünyası Ali Nişanı’nı takdim etmekten derin bahtiyarlık duyuyorum” dedi.
“Bugün tarihi bir zirve yaşıyoruz”
Programda konuşma gerçekleştiren Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Bu nişanı aldığım için onur duyuyorum. Bugün bu nişanı almanın oluşturduğu mutluluğum ayrıca katlanıyor. Çünkü sevgili kardeşim Erdoğan’ın girişimiyle bu nişana layık görüldüm. Türk dünyasının bu liderliğimi bu şekilde kabul ediyor olması, bu nişanın bana layık görülmesinden dolayı hem kendim adına hem de Azeri halkı adına büyük bir onur duyuyorum. İkinci Karabağ savaşında gerçekten çok önemli çabalar sarf ettik. Bu nişanı sevgili kardeşim Erdoğan’dan almış olmam ayrıca önemli. Savaşın başından son gününe kadar kendisinin bize gösterdiği desteği her an hissettik. Bu destek bize güç verdi. Sevgili kardeşim Azerbaycan’ın dünyada yalnız olmadığını gösterdi. Bugün sevgili kardeşim Erdoğan’a dönem başkanlığını devrediyorum. Eminim ki dayanışma sayesinde büyük bir başarıyla dönem başkanlığını Türkiye yürütecektir. Azeri halkı adına sevgili kardeşime bir kez daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ortak bir vizyonumuz var. Ortak vizyonun sağlam bir temele oturması gerekiyor. İki senelik dönem başkanlığım süresinde Azerbaycan olarak Türk Konseyini pekiştirmek için elimizden gelen her türlü çabayı sarf ettik. Bugün gerçekten tarihi bir zirve yaşıyoruz. Konseyimiz bir kuruluş statüsüne erişmiş oldu. Önümüzde umut verici bir gelecek var. Bu kuruluşun kalbinde tarihten gelen doğal müttefikler söz konusu. Bunların yanı sıra yeni bir takım tehditler neredeyse her ay karşımıza çıkmakta. Dünyada ileri gelen ülkeler uygun tedbirleri almıyor. Eminim ki konsey olarak biz ülkelerimiz için elimizden geleni yapacağız. NATO’nun ikinci büyük gücüne sahip Türkiye. Bu gücünü de barış için kullanıyor. Bu dönem başkanlığı sırasında tüm hedeflere ulaşılması mümkün olacaktır.
İkinci Karabağ Savaşı sona erdiğinde bütün çatışmaları sona erdirmiş olduk. Savaşın ilk günlerinden itibaren Ermenistan’ın bize takvim iletmesi gerekir dedim. Bu sözümü tuttum. 44 günün sonunda Ermenistan ateşkes ilan etmiş oldu. Burada 300’den fazla köy ve yerleşim yeri işgalden kurtarıldı. Yeniden inşa süreçleri başlamış durumda. Türkiye’nin desteği sayesinde birçok Türk şirketi buradaki altyapının yeniden inşa edilmesi projesine dahil edildi. Çok kısa süre önce uluslararası havalimanını açtık. 20’den fazla Türk şirketi dahil oldu. Rekor sürede, 8 ayda havalimanının açılışını yaptık” dedi.