Türkiye’nin BRICS Üyeliği: Ekonomik İlişkiler ve Yeni Fırsatlar
Rus haber ajansı RIA Novosti’nin aktardığına göre, Rusya’nın Cumhurbaşkanlığı danışmanı Uşakov, “Türkiye tam üyelik için başvurdu. Bunu değerlendireceğiz” açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanlığı kaynakları da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22-24 Ekim tarihlerinde Kazan’da yapılacak BRICS Zirvesi’ne katılacağını doğruladı. Türkiye’nin BRICS’e olası üyeliği, dünya genelinde pek çok mesaj taşıması açısından dikkat çekiyor. Bu bağlamda, Yeni Şafak ekonomi yazarı Yusuf Dinç ve Haber7 muhabiri Yavuz Selvi, önemli değerlendirmelerde bulundu.
Ekonomik İlişkiler Ön Planda
BRICS’in temel örgütlenme amacı, üye ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesidir. Bu birlik, Türkiye için özellikle enerji alanında ve yeni güzergah projeleri ile ekonomik menfaat sağlama açısından büyük bir potansiyel sunmaktadır. Türkiye, BRICS üyeleriyle ilişkilerini güçlendirerek, kendisine karşı uygulanan teknoloji kısıtlamalarını aşma yolunda önemli adımlar atma fırsatına sahip olacaktır.
Farklı Yatırım Fırsatları
Türkiye, F-35 programından çıkarılmasının ardından yerli savunma sanayisinde KAAN projesini başlatarak önemli bir atılım gerçekleştirmiştir. Bu proje, uluslararası ortaklıklara açık bir şekilde tasarlanmış olup, Türkiye’nin savunma sanayisinde bağımsızlığını artırmayı hedeflemektedir. Ayrıca, Türkiye’nin yeni nükleer enerji yatırımları da mevcut olup, bu alanda uluslararası işbirlikleri yapma imkânı görünmektedir.
- Türkiye’nin nadir elementler konusunda Çin ile yapacağı işbirlikleri de dikkat çekici bir fırsat olarak öne çıkmaktadır.
- BRICS’in dış ticaretin payı bakımından dünya genelinde birinci sırada yer alması, Türkiye için sağladığı avantajları artırmaktadır.
- Dünya ekonomisindeki toplam payı oldukça yüksek olan BRICS, dış ticaret açısından rakipsiz bir konumda bulunmaktadır.
Özetle, BRICS ile Türkiye arasında kurulacak yeni ilişkiler, ekonomik kalkınma ve uluslararası işbirliği açısından önemli fırsatlar sunmaktadır. Türkiye, bu yeni dönemde BRICS üyeliğiyle birlikte hem ekonomik hem de stratejik olarak güçlenebilir.
