Bursa Gölyazı hemen hemen herkesin mutlaka görmek isteyebileceği, cennetten bir köşe gibi atfedilen köylerden birisidir. Geçmişine bakıldığında tarihi 6.yüzyıla kadar dayanmaktadır. Eski çağlarda Ryndacus ismiyle anılan, günümüzde ise Orhaneli çayı ya da Kocaçay olarak bilinen ırmaktan esinlenilerek ismi Apollonia ad Rhyndacum olmuştur. Türkçe olarak ise Gölyazı köyü şeklinde anılır.
Tümüyle SİT alanı olarak belirlenmiş olan köy bir yarımada şeklindedir. Bu yönüyle büyük çoğunluğu sularla kaplı olmasından ötürü hayran bırakan bir manzaraya sahiptir. Gölyazı Bursa içerisinde mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında listeleniyor. Özellikle şehri ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin ise uğrak noktası oluyor.
Gölyazı, Bursa-İzmir karayolunda bulunan sapakları takip ederek ulaşabileceğiniz son derece kolay bir rotadır. Bursa’dan İzmir istikametine giderken 37.kilometrede güneye saparak Ulubatlı Gölü çevresine ulaşabilirler. 5 kilometre ilerlemeleri halinde Gölyazı tabelalarını görebilirler. İzmir’den Bursa’ya doğru hareket edenler içinse Ulubatlı Gölü sonrasında 25-30 kilometre kadar ilerleyerek Bursa Gölyazı girişiyle karşılaşabilirler.
Bursa’nın arka bahçesi olarak isimlendirilen bu şirin köy mimari açıdan büyük bir değere sahiptir. Rum evlerinin estetiği, tarihi kalıntılar ve merkezinde bulunan cami büyüleyici bir mimari eser olarak görünüyor. Ayrıca cami ile yakın konumda bulunan ve 750 yıllık tarihiyle korunma altına alınan ağlayan çınar Golyazi için önemli bir ikona dönüşmüştür.
Bursa’da gezilecek yerler oldukça çok olmasına rağmen Gölyazı ayrı bir konuma sahiptir. Buraya ulaşımınızı hususi arabanızla yaptıysanız köye iki dakikalık bir mesafesi olan zambak tepesinden gün batımını izlemeyi ihmal etmeyin. Sandal turu bir noktada bu güzel yarımadanın en önemli aktivitelerinden birisi haline gelmiş. Keza nilüferlerin yetiştiği mevsimde bursa gölyazı ‘ya gitmeniz halinde eşsiz bir manzarayla daha karşılaşacağınızı vurgulamak gerekiyor.
Bakan Akar, Bükreş’e gitti