Van Gölü’nde Rus imali yük gemisi tarihin izlerini taşıyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Van Gölü’nde 3 yıl önce keşfedilen Rus üretimi batık yük gemisi tarihin izlerini taşıyor.

Dünyanın en büyük sodalı ve Türkiye’nin en büyük gölü olan 600 bin yıllık geçmişe sahip Van Gölü’nün sırları ortaya çıkarılıyor. Van Gölü’nde daha önce batık Rus imali yük gemisinin yanı sıra su altı kenti ve dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin keşfedilmesi büyük heyecan oluşturmuştu.

Rusların 1914 tarihinde Van’ın işgaliyle birlikte imaline başladığı 3 gemiden biri olan ve Van Gölü’nde yük ve yolcu amaçlı kullanılan şilep (yük gemisi), koyun taşıdığı sırada 1958 yılında batmıştı. Reşadiye açıklarında batan yük gemisi, 3 yıl önce keşfedilmişti. Daha önce yalnızca dış dokusu görüntülenen geminin bu sefer içi de görüntülendi. Dalış eğitmeni Ecz. Serkan Ök’ün rehberliğinde 8 dalgıç takımı, ilk defa içini görüntülediği tarihi batık geminin Van Gölü’nün sodalı suyundan dolayı tahrip olmadan günümüze kadar geldiğini gözlemledi. 40 metre uzunlukta ve 6 metre genişliğinde olan batık geminin, kaptan köşkü ve ahşap donanımının çürümeden ilk günkü üzere olması ise heyecanlandırdı.

“Bizim için çok gizemliydi”

İHA muhabirine konuşan dalış eğitmeni ve rehberi Ecz. Serkan Ök, 3 yıl önce Tahsin Ceylan tarafından görüntülenerek keşfini yaptıkları Rus üretimi Akdamar şilebinin bu defa iç kamaralarını görüntülemek için bir dalış gerçekleştirdiklerini belirtti. Dalış grubuyla önce dış, daha sonra iç kamaralarını incelediklerini tabir eden Ök, “İç kamarada oksijen tüpü, kaptan kamarasında yer alan kaptanların ayakkabılarına kadar görüntüledik. Bizim için çok gizemliydi. Çok duygulandığımız bir dalış oldu” dedi.

“Her dalışımızda başka keşifler yapıyoruz”

Van Gölü’ne her daldıklarında yeni keşifler yaptıklarını dile getiren Ök, “600 bin yıl yaşında olduğu belirtilen Van Gölü’ndeki bu batık tarihi bir batıktır. Van Gölü’nün bunun üzere birçok şeyi barındırdığına inanıyoruz. Gölde batık kentler, gemiler ve dünyanın en büyük mikrobiyalitleri var. Takımımızla her dalışımızda başka keşifler yapıyoruz” diye konuştu.

“Van Gölü’nün sodalı suyunun kollayıcı özelliği var”

Van Gölü’nün sırlarını ortaya çıkarmaya ve dalış aktifliklerine devam edeceklerine dikkat çeken Ök, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Gemi 1958 yılında hayvan taşıdığı sırada batıyor. Bu gemi ihtilal dönemi sonrası geçişinde bir dönem yolcu taşıyormuş. İhtilalde cephane nakliyeciliğinde da kullanılıyor. Battığı sıra sol tarafından yara alıyor ve 60 koyun burada telef oluyor. Rastgele bir insan ölümü yaşanmadı. Vefat olmaması nedeniyle keyifli bir dalış yaptık. O günün tekne çalışanının kalıntılarını, yaşadığı odaları gördüğümüzde duygusal anlar yaşadık. Van Gölü’nün sodalı suyunun kollayıcı bir özelliği var. Geminin iç kısmı ve kaptan kamarası ahşaptı. Ahşap donanımlar karada olsaydı şu ana kadar çoktan çürümüştü. Gölün kollayıcı özelliğinden dolayı iç kamaraları, dümeni de dahil ilk günkü üzere duruyor.”