Türkiye’nin gündemine oturan olayın yaşandığı ilçedeki işçiler konuştu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sakarya’nın Kocaali ilçesinde Kürt kökenli mevsimlik tarım işçilerinin darp edildiği iddialarını bölgede çalışan öteki mevsimlik işçiler yalanlayarak, propaganda yapıldığını söylediler. Yaklaşık 10 yıldır geldikleri ilçede çok sıcak karşılandıklarını belirten işçiler, çalıştıkları yerde bulunan vatandaşlar ile adeta bir aile üzere çalıştıklarını dile getirdiler.

Kocaali ilçesi Köyyeri Mahalles’nde 4 Eylül tarihinde mevsimlik tarım işçileri, iddiaya göre patron ve köylüler ile ortalarında çıkan tartışmanın akabinde minibüsle kentten ayrıldı. Birtakım toplumsal medya platformları ve haber sitelerinde olay, ‘Kürt kökenli işçilere saldırı’ iddiaları ile gündeme geldi. Bölgede çalışan öteki mevsimlik tarım işçileri, olayın Türk-Kürt meselesi olmadığını, tarafların kendi ortalarında yaşanan bir zahmetten dolayı arbede ettiğini söylediler.

Tarafların kendileri ortasında bir badireden dolayı hengame ettiklerini belirten Kürt kökenli mevsimlik tarım çalışanı 25 yaşındaki Seyfettin Bağlayan, yaşanan olayın çok üzücü olduğunu tabir ederek, bölgedeki yerli halkla aile üzere olduklarını vurguladı. 10 yıldır geldikleri yerden mutlu olduklarını dile getiren Bağlayan, “Mardin Derik’ten geldik, işçiyiz burada. Yaşanan olayı bizde duyduk ve çok üzüldük fakat olayın aslı o denli değil, Türk-Kürt tıpkı. Biz buraya geldik ve herkesten razıyız, 10 yıldan beri buradayım. İşçiyiz ve gidip geliyoruz, herkes ekmeğinin peşinde. Herkesten razıyız, o denli bir şey katiyetle olmadı ve çok yanlış. Çok şükür işimiz var, fındık topluyoruz. 10 yıldan beri buradayız ve bu türlü bir olay olmadı. Biz bir aileyiz, herkesi tanıyoruz ve onlar da bizi tanıyor. Kimse yanlış bilmesin. Hepimiz biriz, hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Hepimiz tekiz, bir zahmetimiz yok çok şükür” dedi.

“Hepimiz birebiriz, hepimiz Müslümanız”

59 yaşındaki Sıdıka Bağlayan, “Ben buradan razıyım. Işveren iyi ve ağabeyimiz, babamız, kardeşimiz üzere. Biz bir aile olarak çalışıyoruz. 10 yıldan beri biz buraya geliyoruz. Bu türlü bir eza olmadı ve biz bu türlü bir badire duymadık. Hepimiz birebiriz, hepimiz Müslümanız” diye konuştu.

“Biz burada mutluyuz, ortamızda yabancılık olmadı”

27 yaşındaki mevsimlik tarım çalışanı Nazım Bağlayan, “Biz buraya çalışmak için geldik, 2 hafta oldu. Biz muhtarımız ve mahalleliden çok razıyız. İki tarafta birebir, biz yalnızca buraya çalışmak için geldik. Biz burada mutluyuz, ortamızda yabancılık olmadı. Aile üzere görüyoruz biz onları, biz onlardan, onlar da bizlerden razı” biçiminde konuştu.

“Türk-Kürt ayrımı hiç olmadı bizde”

Tıpkı kaptan yemek yiyip su içtiklerini aktaran Köyyeri Mahallesi sakinlerinden Azem Uygun, “Yıllardan beri işçiler gelip gidiyor ve kardeş üzere yaşıyoruz. Tıpkı kaptan, birebir tastan yemek yiyip, su içiyoruz. Hiçbir problemimiz yok. Kendi ortalarında yaşanan bir problemden dolayı arbede etmişler, daha sonrasında herkes yoluna gitmiş lakin farklı bir şeyler ortaya çıkmış. Olağanda hiçbir eza yok, bazen ağabey ve kardeşte kendi ortalarında hengame ediyor ancak barışabiliyorlar. Türk-Kürt kardeşlik konusunda hiçbir problemimiz yok. Kocaali Köyyeri Mahallemizde yaşanan ve yanlış şekilde lanse edilen olay yok, kendi ortalarında çıkan hengameden dolayı kendileri tartışmışlar, yani bir problemimiz yok. Türk-Kürt ayrımı hiç olmadı bizde” biçiminde konuştu.

“Kardeş üzere geçinip gidiyoruz”

Köyyeri Mahallesi’nde ikamet eden ve yaklaşık 35 tarım emekçisi çalıştıran 41 yaşındaki Mehmet Doğan ise, olayın birtakım yerlerde yanlış yönlere çekildiğini söyleyerek, “Mal sahibi ile işçiler ortasında olmaması gereken bir olay, kimse istemez fakat bunu yanlış yönlere çekmek isteyenler var toplumsal medyada. Benim kendimin 30-35 tane çalışanım var. Daima bir arada kardeş üzere geçinip gidiyoruz. Bunu öteki mecralara çekmenin manası yok. Sakarya’yı kötülüyorlar fakat Sakarya o denli kötü bir yer değil yani. Buraya gelen kişiler bizim emekçimiz değil, yani bizim konuğumuz, kendi kardeşimiz üzere onlar. Bizim konutumuza, biz ise onların meskenine giderek çay içebiliyoruz” tabirlerini kullandı.