Türk Dünyasında Dijitalleşme ve Siber Güvenlik
GündemYazarlar

Türk Dünyasında Dijitalleşme ve Siber Güvenlik

Çağımıza damgasını vuran iki kavram olan küreselleşme ve dijitalleşme sağladıkları avantajlarla birlikte çok ciddi riskleri de beraberinde getirmiştir. Dijitalleşme alanında küresel ölçekte birçok gelişme yaşanmaktadır. Teknolojik ilerlemeler, özellikle COVID-19 pandemisi sonrasında, iş ve günlük yaşamda dijital araçların ve platformların kullanımını büyük ölçüde artırmıştır. Böylece dijitalleşme yaşamımızın her alanında egemen hale gelmiştir. Bu durum yaşam tarzımızın ve iş yöntemlerimizin geleneksel yapıdan koparılması ve yeni bakış açısıyla yorumlanması anlamına gelmektedir. Zira bu değişimle karşımıza çıkan veri, internet ve dijital ürünler bizleri fiziki bir yere bağlanmadan somut dünyadan koparıp soyut alemde yolculuğa çıkmamıza neden olmuştur. “Gerçek bilgilerin, fiziksel bir yere bağlı olmadan sunulması” olarak tanımlayabileceğimiz dijitalleşme ile küreselleşmenin etkileşimi sonucu artık tüm verilerin herkesin erişimine açık olduğu, kişisel veriler dahil olmak üzere hiçbir verinin mahremiyeti kalmadığı, küreselleşen bir sanal dünyada etkileşim ve iletişimin azami düzeye çıktığı ve buna karşın veri ve insanların savunmasız kaldığı bir ortam oluşmuştur.

Dijitalleşmenin en yoğun yaşadığı alanlardan biri de kuşkusuz ekonomidir. Küreselleşmeyle birlikte mal ve hizmetin serbestleşerek dünyanın küresel bir köy şekline bürünmesiyle yaşanan gelişme dijitalleşmeyle daha ileri bir boyut kazanarak fiziki ortama bağlılık tamamen ortadan kalkarak dünya sanal bir köyü dönüşmüştür. Dijitalleşmeye birlikte e-ticaret sektörü büyük bir ivme kazanmış, bu nedenle ülkeler dijital ticaret ve ödeme sistemlerine yatırım yapmak zorunda kalmışlardır. Dijital cüzdanlar, kripto paralar ve blockchain teknolojileri bu dönüşümün önemli bileşenleri olarak önümüze çıkmaktadır.

Dijitalleşme ve dijital dönüşüm sonucu gerçekleşen sanayi 4.0 ile hayatımıza yapay zekâ da girmiştir. Yapay zekâ, birçok sektörde dijitalleşmenin temelini oluşturmaktadır. Yapay zekâ, tıp, finans, üretim ve hizmet sektörlerinde hatta hukuk alanında karar verme süreçlerini otomatikleştirerek verimliliği artırmış ve yeni iş modelleri oluşturmuştur. Örneğin, sağlık sektöründe hastalıkların erken teşhisi ve tedavi planlaması için yapay zekâ çözümleri geliştirilmiştir. 5G teknolojisi de dijitalleşme açısından önemli bir adım olarak görülmektedir. 5G, yüksek hızlı internet, düşük gecikme süresi ve daha geniş bağlantı kapasitesi ile sanayi, sağlık ve eğlence sektörlerinde devrim yaratmaktadır. Akıllı şehir projeleri ve IoT (Nesnelerin İnterneti) uygulamaları bu teknolojiyle daha da yaygınlaşmıştır.

Dünyada bu gelişmeler yaşanırken Türk Devletlerinin (TDT) de bu gelişmeler dışında kalması elbette düşünülemez. Her Türk devletinin kendi şartları içinde oluşturduğu dijitalleşme stratejisi yanında TDT yol haritası olan Türk Dünyası 2040 Vizyonu belgesinde de bu alana ilişkin önemli düzenlemeler bulunmaktadır. Türk dünyasında dijitalleşme, TDT’ye üye ülkelerin teknolojiye dayalı ekonomik ve toplumsal dönüşümleri hızlandırma hedefleri doğrultusunda stratejik bir alan olarak öne çıkmaktadır. Dijitalleşme, üye ülkelerin dijital altyapılarının modernizasyonu, kamu hizmetlerinin dijital ortamlara taşınması ve teknoloji tabanlı işbirliği mekanizmalarının geliştirilmesi için kritik bir rol oynamaktadır.

TDT, dijitalleşmeyi öncelikli alanlar arasında görerek, üye ülkelerin dijital ekonomiyi geliştirme çalışmalarını desteklemektedir. Bu çerçevede, TDT bünyesinde siber güvenlik, e-devlet uygulamaları, dijital ticaret, yapay zeka ve büyük veri gibi ileri teknolojiler üzerine projeler hayata geçirilmesine yönelik çalışma grupları oluşturmuştur. Türk devletleri, dijital işbirliğini daha da geliştirmek amacıyla ortak platformlar ve projeler üzerinde çalışmaktadırlar. Bunlar arasında dijital teknolojiler üzerine bilgi ve deneyim paylaşımı, ortak altyapı projeleri ve siber güvenlik konularında ortak hareket etme girişimleri bulunmaktadır.

 Türkiye, dijitalleşme ve teknoloji üretiminde bölgenin lider ülkelerinden biridir ve bu bağlamda Türk dünyası için bir teknoloji merkezi olma rolünü üstlenmiştir. Türkiye’nin özellikle 5G teknolojisi, yapay zeka ve dijital ekonomideki tecrübeleri, diğer Türk devletleriyle paylaşılarak bölgesel kalkınmaya katkı sağlamaktadır. Azerbaycan’ın özellikle Karabağ’da hayata geçirmeye çalıştığı “Akıllı Şehir” ve “Akıllı Köy” projeleriyle dijitalleşmeyi tarım, ulaştırma ve kamu hizmetleri alanlarında hızlandırması uygulaması diğer Türk Devletleri için pilot uygulama niteliğinde olacaktır.

Türk devletleri arasında dijital ağların genişletilmesi ve ticaretin kolaylaştırılması amacıyla, “Türk Dünyası Dijital İpek Yolu” projesi oldukça önemlidir. Bu proje ile üye ülkeler arasında dijital altyapının güçlendirilmesi, veri merkezleri kurulması ve dijital ekonomi için daha entegre bir sistem oluşturulması hedeflenmektedir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 6 Temmuz 2024 tarihinde Şuşa’da Türk Devletleri Teşkilatı devlet başkanlarının gayrı resmi zirve toplantısında yaptığı konuşmada TDT’nin projelerinde söz ederken, “Hazar Denizi üzerinden Avrupa ile Asya arasında fiber optik telekomünikasyon güzergahı oluşturmayı amaçlayan “Dijital İpek Yolu” projesi önemli girişimlerden biri” şeklinde bu projenin önemini vurgulamıştır. Sonuç olarak, dijitalleşmeyi, Türk devletleri için sadece teknolojik bir gelişim değil, aynı zamanda stratejik bir entegrasyon ve bölgesel işbirliğini güçlendiren bir süreç olarak görmek gerekir. Bu alandaki çalışmalar, üye ülkelerin kalkınmasına ve dünya ekonomisinde daha etkin roller üstlenmesine katkıda bulunmaktadır. Ancak bu çerçevede beklenen katkısının sağlanması için de sibir güvenlik büyük bir önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere, dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte siber güvenlik, daha büyük bir önem kazanmış. Özellikle İsrail’in Lübnan’da çağrı cihazlarını uzaktan komanda ile patlatarak silah gibi kullanması siber güvenliğin önemi daha iyi anlaşılmasına neden olmuştur. Günümüzde siber tehditlere karşı güvenlik protokolleri geliştirilmekte ve siber güvenlik uzmanlığı talebi artırmaktadır. Özellikle büyük veri ve kişisel veri güvenliği konuları üzerine çalışmalar yoğunlaşmaktadır. Bu gelişmeler, dijitalleşmenin hızla günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini ve toplumların gelecekte daha dijital bir dünyaya doğru ilerlediğini göstermektedir. Bu çalışmalara paralel TDT bünyesinde de siber güvenliğe karşı ortak çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bu çalışmalar istenen seviye ve düzeyde olduğunu söylemek mümkün değildir. O nedenle TDT bünyesinde ivedilikle “Türk Devletleri Siber Güvenlik Kurumu” oluşturulmalıdır. Türk Devletlerinde bu kurumda çalışacak yeterli nitelikte kalifiye personelin bulunduğunu söylemek mümkündür. Burada önemli olan şey, Türk Devletlerinin ortak iradelerini ortaya koymaları ve bu konuda somut adım atmalarıdır. Bu girişim Türk devletleri için sadece teknolojik bir girişim olmakla kalmayacak, aynı zamanda stratejik bir entegrasyon ve bölgesel işbirliğini güçlendiren bir sürecin en önemli unsurlarından biri olacaktır.

Başa dön tuşu