Prof. Dr. Mustafa Cin: “Sadece ana derelerde değil onları besleyen yan kollar için de önlem alınmalı”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Cin, Giresun’da 10 kişinin hayatını kaybettiği, 5 kişinin de kaybolduğu sel felaketine küçük dere yataklarının neden olduğunu tabir ederek kurumuş dere yataklarının önemsenerek buralardan uzak durulması ve yetkililerin yapılaşmaya müsaade vermemesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Cin, şiddetli yağışlar sonrasında Giresun kent merkezini de bekleyen tehlikeler olduğunu kaydetti.

Giresun’da yaşanan sel felaketinin akabinde dere yataklarındaki yapılaşmanın önüne geçilmesi için çalışmaları başlatıldı. Coğrafya alanında çalışmalar yapan öğretim üyeleri, dere yataklarının onları besleyen yan kollarıyla birlikte ele alınmaları gerektiğini vurguladılar.

Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Cin, yaşanan sel felaketinde ana derelerdeki taşkından fazla ana dereyi besleyen yan kolların sorun oluşturduğunu belirterek, “Ana dereyi besleyen çok sayıda yan kollar vardır. Daha küçüktür bunlar hatta kimileri yağış olmadığı zaman görünmezler bile. Sorunu aslında bu yan kollar meydana getirdi. Halbuki bu sel bize bu yan kolların da önemini öğretti. Onları da birlikte düşünüp ona göre önlem almamız gerekiyor” dedi.

“Dere yatakları daraltılmamalı, tersine genişletilmelidir”

Prof. Dr. Dr. Cin, Karadeniz Bölgesi’nde bundan sonra da son selde olduğu üzere şiddetli yağışların olacağının öngörüldüğünü vurgulayarak, “Bundan sonraki süreçte global iklim ısınması nedeniyle daha şiddetli daha büyük beklenmedik yağışların olacağı öngörülmektedir. Giresun’da yağan yağmurda bu şekilde meydana geldiği için bu kadar büyük bir yağışın olması beklenmiyordu. Bunu da hesaba katarak dere yataklarının daraltılmaması gerekiyor bilakis dere yatağını genişletmek gerekiyor. Derenin üzerine yapılan köprülerinde ona göre dizayn edilmesi gerekiyor. Akarsu nasıl aşındırıyor, nasıl taşıyor, nasıl biriktiriyor. Bu mekanizmayı dikkate alarak yapılaşmayı yapmadıktan sonra bu meseleleri daima yaşayacağız” diye konuştu.

“Karadeniz Sahil Yolu dere yataklarıyla deniz ortasında set oldu”

Kent planlamaları yapılırken kuru dere yataklarının da dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Cin, “Şu anda suyun boşalacağı yerler insan eliyle yapılan yerlerdir. Buralar tıkanınca kesinlikle dere yatağı dediğimiz kısımlara yöneliyor. Daha eğimli olan daha aşağıda olan yerleri su kesinlikle buluyor. Karadeniz Sahil Yolu artık kentle deniz ortasındaki o ilişkiyi koparmış. Kentte merkezinden geçen birçok kurumuş dere yatakları var ya da menfeze alınmış dereler var. Karadeniz Sahil Yolu bu dere yatakları ile deniz ortasında set oluşturmuş durumda. Zaman zaman sağanak yağışlarda sahil yolundaki su taşkınlarını görüyoruz. Bu durumun bir gün daha büyük bir afet durumuna gelebileceği akıllardan çıkartılmamalıdır” halinde konuştu.

“Bu coğrafyaya uyumlu şekilde yaşamalıyız”

Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cin, yaşanan felaketin son olmadığını, öncesinde önlemlerin alınması gerektiğini belirterek “Yapmamız gereken şey bu coğrafyaya uyumlu bir şekilde yaşayacağız. Yani buraya konut yapılmaz, konut varsa bunu yıkalım, mantığından fazla gerçek yere konut kurmak ve o insanları orada tutmaktır. Zira insanların geçim kaynağı var orada. Giresun için bu sel felaketi son değil. Her felaketin sonrasında diğer afetler de olur. Bizler bunu Giresun’da, Elazığ’da gördük, öteki yerde de gördük. Afet sonrasında çok iyi çalışıyoruz. Afetin yaralarını kısa zamanda siliyoruz. Lakin afet öncesinde de iyi çalışarak, afetin önlemlerini almalıyız.” tabirlerini kullandı.