İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara değinerek, “İsveç şu anda asıl amacı İsveç’e ve İsveç çıkarlarına zarar vermek olan dezenformasyon kampanyalarına maruz kalıyor” dedi.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, İsveç’teki Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yazılı açıklama yaptı. Kristersson, söz konusu eylemlerin devlet tarafından yapıldığına dair yanlış bilgilerin yayıldığına dikkat çekerek, “İsveç şu anda asıl amacı İsveç’e ve İsveç çıkarlarına zarar vermek olan dezenformasyon kampanyalarına maruz kalıyor” dedi.
Son zamanlarda kutsal metinlerin yakılmasının İsveç’in güvenlik politikasını zorlaştırdığına dikkat çeken Kristersson, “Bu olaylar daha sonra ülkemize zarar vermeye yönelik çağrılarla birlikte yanlış anlatılıyor” dedi.
Hükümetin söz konusu eylemler nedeniyle İsveç’in uluslararası alanda bozulan imajını düzeltmek için çalıştığını vurgulayan Kristersson, “Sorumlu makamlarla yakın diyalog içinde durumu yakından takip ediyoruz” dedi.
“Rus aktörler İsveç’in bir kutsal metinlere yapılan saygısızlığın arkasında olduğuna dair yanlış iddiaları yaymakta”
Rus aktörlerin İsveç’in bir devlet olarak çeşitli kutsal metinlere yapılan saygısızlığın arkasında olduğuna dair yanlış iddiaları yaymakta aktif olduklarını gördüklerini ifade eden Kristersson, “Ayrıca yaygın bir yanlış anlaşılmaya da özellikle değinmek istiyorum: İsveç devleti Kuran’ın yakılmasına izin vermiyor. Ancak polis halka açık toplantılar için izin veriyor. Bu İsveç anayasasında yer alan bir hak. Bu hakkın nasıl kullanılacağı, her bireyin kendi kararıdır. Devlet ifade özgürlüğünü garanti eder, ancak bu nedenle herhangi bir siyasi mesajın arkasında durmaz” dedi.
“İnanç özgürlüğü İsveç’in mihenk taşıdır”
İsveç’in sırf yasal olduğu için kitap ya da metin yakma geleneğinin olmadığını vurgulayan Kristersson, “Aksine, kitapları koruma ve okuma geleneğimiz var. İsveç aynı zamanda farklı dini uygulamalara ve birbirlerine karşı güçlü bir saygı geleneğine sahip bir ülkedir. İnanç özgürlüğü İsveç’in mihenk taşıdır” dedi.
Son zamanlarda artan provokatif eylemlerin İsveç’i bölmek ve çeşitli şekillerde uluslararası konumunu kötüleştirmek amacıyla yapıldığına dair güçlü nedenler olduğunu vurgulayan Kristersson, “İsveç’in şu anda maruz kaldığı eşgüdümlü dezenformasyon kampanyaları, İsveç vatandaşlarının ve yurtdışındaki şirketlerin durumunu daha da kötüleştiriyor. Ülke içindeki güvenliği zayıflatıyor. Acımasız terör saldırısı riskini artırıyor” dedi.
Herkesi söz konusu dezenformasyon kampanyalarına karşı uyanık olmaya çağıran Kristersson, “Nefret dolu mesajlar ve yanlış hikayeler yayarak katkıda bulunmayın. Yeni bilgilerle karşılaştığınızda iki kez düşünün. Artık her birimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Ülkemizi ve İsveç vatandaşlarının güvenliğini birlikte koruyalım” dedi.
İsveç’te 28 Haziran’da Irak asıllı Salwan Momika, Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur’an-ı Kerim yakmış, 20 Temmuz’da ise Irak’ın Stokholm Büyükelçiliği önünde Kuran’ı Kerim ve Irak bayrağını ayaklarının altına alarak İslam dinine hakaret etmişti.