DOLAR

32,5253$% 0.26

EURO

34,8625% 0.21

GRAM ALTIN

2.442,61%0,19

ÇEYREK ALTIN

4.048,00%0,02

TAM ALTIN

16.168,00%0,01

BİST100

9.915,62%2,05

BİTCOİN

฿%

LİTECOİN

Ł%

ETHEREUM

Ξ%

RİPPLE

%

a
  • Haberyum
  • Teknoloji
  • İnternet kullanıcılarının yüzde 54’ü Covid-19’un çıkış nedeniyle ilgili yanlış bilgiye maruz kaldığını düşünüyor

İnternet kullanıcılarının yüzde 54’ü Covid-19’un çıkış nedeniyle ilgili yanlış bilgiye maruz kaldığını düşünüyor

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Koronavirüs salgınıyla birlikte toplumda yanlış bilgi yayılımı da hızlandı. Bu süreçte Türkiye’deki bilgi ekosistemine yönelik araştırmalar yapan Teyit’in, Tandans Bilgi Bilim Danışmanlığı ile birlikte yürüttüğü çalışmaya göre, iştirakçilerin yarısından fazlası, yani yüzde 54’lük kesiti en çok virüsün çıkış nedeniyle ilgili yanlış bilgiye maruz kaldığını düşünüyor.

Koronavirüs salgınının Türkiye’de görülmesinden bu yana, ilk sefer karşılaşılan bir virüs olmasının getirdiği belirsizliklerle yanlış bilginin yayılımı hızlandı. Bu süreçte “Virüs neden ortaya çıktı? Virüsten nasıl korunabiliriz? Bu salgın ne zaman sona erecek?” üzere soruların karşılıkları aranırken medyada bilgi kirliliğinin de arttığı görüldü. Bağımsız doğrulama platformu Teyit, Türkiye’de bilgi ekosisteminin pandemiden nasıl etkilendiğini Tandans Data Bilim Danışmanlığı ile ‘Pandemi Sürecinde Yanlış Bilgi Sorunu: Yanlış Bilgi, Haber Tüketimi ve Teyit Etme Davranışları’ başlıklı araştırmasında inceledi. Türkiye genelini temsil edecek şekilde rastlantısal örneklem yöntemi kullanılarak seçilen bin 25 internet kullanıcısı ile yapılan araştırmada iştirakçiler, virüs Türkiye’ye girmeden önce de Covid-19 ile ilgili yanlış bilgiye rastladıklarını belirtti. Ayrıyeten iştirakçilere yanlış bilgiye en çok hangi haber kaynağında rastladıkları sorulduğunda yüzde 49’un televizyondaki haber programlarını belirtmesi dikkat çekti.

Ankette en çok inanılan komplo teorisi, virüsün laboratuvar ortamında geliştirildiği iddiası oldu

Teyit’in açıkladığı araştırma sonuçlarına göre yanlış bilgilerin içeriğini salgına yönelik komplo teorileri ve yeni koronavirüsü önlemede etkili olduğu öne sürülen tedavi yöntemleri oluşturdu. Anket içerisinde en çok inanılan yanlış önerme, iştirakçilerin yüzde 47,4 oranla “İnanıyorum” cevabını verdiği “Virüs laboratuvar ortamında geliştirildi” önermesi oldu. Bunu yüzde 37,4 ile “Virüsü bir devlet kasıtlı olarak yaymıştır” önermesi izlerken “Sıcak suyla gargara yapmak boğazda kalan virüsün hastalığa yol açmasını engeller” önermesi yüzde 28,5 ile üçüncü sırada yer aldı. Ayrıyeten eğitim seviyesindeki artışın, yanlış önermelere inanç düzeyindeki düşüşle ilişkili olduğu saptandı. Sadece “Virüs laboratuvar ortamında geliştirildi” önermesine duyulan inancın, eğitim düzeyiyle ilişkili olmadığı ortaya çıktı.

Yanlış bilgiye en çok salgının ilk haftalarında maruz kalındığı düşünülüyor

Kelam konusu araştırma, iştirakçilere yanlış bilgiye en çok hangi dönemde rastladıklarına dair de sorular yöneltti. Araştırmaya göre, Covid-19 ile ilgili yanlış bilgiye yüzde 26,5 oranla en çok salgının ilk haftalarında rastlandı. Bunu yüzde 26,2 ile salgının ilerleyen süreçleri, yüzde 24,6 ile virüs Türkiye’ye girmeden önceki dönem ve yüzde 13,7 ile olağana dönüşün resmi olarak açıklanmasından sonraki süreç izledi. Yüzde 9’luk kesim ise şüpheli yahut yanlış bilgiyle karşılaşmadığını belirtti.

Yanlış bilginin baş sorumlusu haber programları

Araştırmada iştirakçilere, Covid-19 ile ilgili yanlış bilgilere hangi kaynaklarda rastladıkları da soruldu. Yüzde 49’la en çok televizyondaki haber programlarında yanlış bilgiye rastlanıldığı belirtilirken, bunu yüzde 41,2 ile internetteki haber siteleri takip etti. Iştirakçiler Facebook’ta yüzde 37,7, televizyondaki tartışma programlarında yüzde 30,2, WhatsApp üzere kapalı iletileşme uygulamalarında yüzde 30, Instagram’da yüzde 28,5, Twitter’da yüzde 27,7, televizyondaki sabah programlarında yüzde 13,4, gazetedeki haberlerde yüzde 12,4, gazetedeki köşe yazılarında yüzde 12 ve radyoda ise yüzde 7 oranında yanlış bilgiye maruz kaldıklarını belirtti.

Yüzde 48’lik kesim aile bireylerinden gelen bilgilere güveniyor

Salgın sürecinde WhatsApp üzere aile bireyleri ve yakın etraf ile iletişimin sürdürüldüğü kapalı iletileşme uygulamalarında Covid-19’a ilişkin ses kayıtlarının dolaştığına ve çeşitli iddiaların paylaşıldığına sıkça rastlandı. Araştırmada bu uygulamaların kullanım sıklığı ile aile bireyleri ve arkadaşlardan gelen bilgiye duyulan inanç ortasında da ilişki olduğu saptandı. Bu kapsamda aile bireyleri ve arkadaşlarından gelen bilgileri güvenilir bulduğunu belirtenlerin oranının yüzde 48 olduğu görülürken iştirakçilerin yüzde 78’i bu süreçte bilim insanları ve sağlık uzmanlarını güvenilir bulduklarını, yüzde 72’si de hastalığı geçirmiş kişilere güvendiklerini söz etti.

İki iştirakçiden biri haber kaynağına güvenmediğinde içeriği teyit ettiğini söylüyor

Çalışmada insanların bir haberi paylaşmadan önce ne zaman teyit etme muhtaçlığı hissettiklerine de ışık tutuldu. Iştirakçilerin hangi durumlarda teyit reflekslerini aktifleştirdikleri sorulduğunda ilk sırada yüzde 54,7 ile “haber kaynağına güvenmediğim durumlarda” seçeneği yer aldı. “Daha önce bildiklerimle çelişkili bir içeriğe sahipse” seçeneği yüzde 39,4 ile ikinci olurken onu yüzde 37,6 ile “haberin tartışmaya açık olduğunu düşünüyorsam” ve yüzde 32,3 ile “haber hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsam” seçeneği takip etti. Son iki ay içinde okuduğu her haberi teyit ettiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 24,5 olarak kaydedildi.

Pandemiye dair 200’ün üzerinde şüpheli içerik incelendi

Araştırmanın ortaya koyduğu tabloya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Teyit Şef Editörü Gülin Çavuş, Ağustos 2020 prestiji ile koronavirüse dair 200’ün üzerinde şüpheli içerik incelediklerini belirterek ’’Raporda, doğrulama platformunda pandemi sürecine ilişkin edindiğimiz izlenimlerin bireylerin tavırları ile ne kadar örtüştüğünü anlamaya çalıştık. Belirsizliğin ağır olduğu bu tip kriz anlarında yanlış bilginin yayılım suratı artabiliyor. Hele ki halk sıhhatini yakından ilgilendiren salgın sırasında bu tip paylaşımların yoğunluğu toplum için büyük bir tehdit halini alabiliyor. Bu yüzden araştırmada yanıtını aradığımız sorular iştirakçilerin hususa yaklaşımını anlamak için de fırsat sunuyor. Kişilerin haber tüketimi ve bilgiyi teyit etme davranışında pandemi sürecinde rastgele bir değişim olup olmadığını yakalamak bizim için bu yüzden bedelli bir tecrübeydi. Bu tip araştırmaları sürdürmeye devam edeceğiz’’ dedi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

MAÜ bir ilke daha imza attı