İftira atan kardeşe berbat haber

Yargıtay Ceza Genel Heyeti, ihtilafa düştüğü ağabeyinin konutunun satılmasını iftira atarak engelleyen kardeşe, ‘hakkı olmayan yere tecavüz’ hatasından verilen beraat kararını bozdu. Yüksek duruşma, iftira atmanın bir bedeli olması gerektiğine vurgu yaptı.

Altlı üstlü ikamet eden iki kardeş miras taksimi sebebiyle ortası açıldı. Büyük kardeş, meskenini kiralamak ya da satmak için bir emlakçiyle anlaştı. Emlakçi kısa müddette konuta talip olan onlarca şahsa meskeni gösterdi. Lakin alt katta oturan küçük kardeş, konutu kiralama ya da satın almaya gelen müşterilere, ‘evin girişini tuğla ile ikiye ayıracağı’ üzere satışı engellemeye yönelik kelamlar sarf etti. Duruma reaksiyon gösteren mağdur konut sahibi kardeş, 1. Asliye Ceza Duruşması’nın kapısını çaldı. ‘Hakkı olmayan yere tecavüz’ kabahatinden dava açılan küçük kardeş, savları reddetti. Duruşma, davalının beraatine hükmetti. Kararı davacı temyiz edince devreye giren Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararı bozdu. Yine yapılan yargılamada Asliye Ceza Duruşması, ilk kararında direnince bu defa devreye Yargıtay Ceza Genel Şurası girdi. Genel Şura kararında; davalının duruşmada, konutunu 2006 yılından beri sanık yüzünden kiraya veremediğini, satamadığını, 10 bin TL’den fazla ziyanı olduğunu, ziyanının giderilmediğini, sanıktan şikayetçi olduğunu dile getirdiği hatırlatıldı. Şahit emlakçinin da konutu satın almak isteyen müşterileri kelam konusu binaya götürdüğünde bu binanın üst katında oturan sanığın müşterileri meskeni satın almaktan vazgeçirdiğini söylediği hatırlatıldı. Maddelerde, ‘Hakkı olmayan bir menfaat elde etmek için genel yahut özel suların mecrasını değiştiren kimse hakkında da tıpkı ceza hükmolunur’ tabirine dikkat çekilen kararda şöyle denildi:

“Somut olayda, sanığın bu aksiyonları sonucunda katılana ilişkin meskenin satılamadığının ve ardından olay tarihinde emlakçilik yapan şahidin konutun bu şekilde satılmasının mümkün olmadığını kıymetlendirerek konutu satmaktan vazgeçip anahtarlarını katılana iade ettiğinin anlaşılmaktadır. Sanığın kelam konusu hareketlerinin katılanın taşınmazından yararlanmasına engel olma niteliği taşıdığının ve sanığa atılı hakkı olmayan yere tecavüz hatasının ögeleri prestijiyle oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Bu prestijle, Mahallî Duruşmanın direnme kararına mevzu kararının, sanığa atılı cürmün ögeleri prestijiyle oluştuğu gözetilmeden atılı cürümden mahkümiyeti yerine yetersiz münasebet ile beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. Karar oy çokluğu ile bozulmuştur. Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Konseyi üyesi, ‘sanığa atılı hakkı olmayan yere tecavüz cürmünün ögeleri prestijiyle oluşmadığı’ kanaatiyle karşı oy kullanmışlardır.” – BURSA

Kaynak: İHA