Hekimleri darp ettiği sav edilen akademisyen, ’Asıl bize şiddet uygulandı’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eskişehir’de bulunan bir Aile Sağlık Merkezinde tabipleri darp ettiği tez edilen Doç. Dr. Duran Katar, olayda şahsının değil, hekimin kendisine şiddet uyguladığını söyledi. Manzaraların izlenmesinin akabinde Hekim Aytekin Aykın’ın kendisinin bacağından tutarak yere vurduğu anların görüldüğünü belirten Katar, İHA mikrofonlarına konuştu.

Geçtiğimiz günlerde Doç. Dr. Katar’ın kızına rapor verilmemesi sebebiyle Kırmızıtoprak Aile Sağlık Merkezinde bulunan tabipleri darp ettiği argüman edildi. Bahis ile alakalı açıklama yapan tabipler Ezgi Çalıkuşu ve Aytekin Aykın’ın akabinde Duran Katar da konuştu. Sağlık Merkezinde yaşanan olayın imgeleri ortaya çıkarken, tabiplerden şikâyetçi olan Duran Katar, yaşananları İHA mikrofonlarına anlattı.

“Bir tabip olarak burada devletin kurallarına uymak zorunda”

Doç. Dr. Katar, olay günü Tabip Çalıkuşu’nun “Bizim Aile Sağlık Merkezi Derneğimiz var, biz derneğimizde karar aldık. Kimseye rapor filan vermiyoruz” cümlelerini kullandığını söz etti. Tabip Çalıkuşu’nun rapor vermemesi sonucunda devlet hastanesine de sevk etmediğini söyleyen Katar, “Tatsız bir olay yaşadım iki gün önce. Salı günü Hukuk Fakültesini bitiren kızımla birlikte, staj yapabilmesi için sağlık raporuna gereksinimimiz vardı ve barolar, ’öncelikle aile hekimlikleri daha sonra devlet hastanelerinden alınabilir’ diye ilan etmişler. Kızımla birlikte Kırmızıtoprak Aile Hekimliğine, bizim ailece kayıtlı olduğumuz aile hekimliğine gittik. Kızım içeri girdi, ben pandemiden dolayı içeri girmedim. Tabip yok bugün, hiçbir hekim yok o yüzden bugün veremeyiz dediler. Çarşamba günü saat 11.00 dolaylarında birebir sağlık ocağına kızım, annesi ve ben gittik. Annesi ve kızımı içeri gönderdim, doktorumuzla görüşün rapor verecek dedim. İçeri girdiklerinde bizim aile hekimimiz yokmuş. Müsaadeli olduğu için onun yerine öteki bir bayan hekim bakıyor dediler. Hemşireler kızımın girişini yapmışlar ama kızımı hiç odasına alıp görüşmeden, “Ben rapor vermiyorum, gidin öbür yerden alın” demiş hekim hanım. Tabi kızımla annesi geri döndüler ben otomobilde bekliyordum. Daha sonra gel kızım bir konuşalım dedim. Oradaki hemşire hanıma, “Doktor hanım kim, görüşmek istiyorum. Haber verin” dedim. O ortada birisi çıktı, zayıfça genç birisi, elleri kolları hareketli bağırıp çağırarak konuştu. O anda “Bakın tabip hanım ben öğretim üyesiyim. Sakin olun nedir durum, niçin vermiyorsunuz, sebebini bana açıklayın ancak süreç yapmanız gerekiyor” dedim. Bana, “Bizim Aile Sağlık Merkezi Derneğimiz var, biz derneğimizde karar aldık. Kimseye rapor filan vermiyoruz” dedi. ’Senin derneğin devleti ilgilendirmez, senin derneğin özel bir faaliyet alanıdır, orada ne yapıyorsan yaparsın lakin devletin vazifesini yaparken bir doktor olarak, sen burada devletin kurallarına uymak zorundasın. Şayet devletin kuralları dışında dernekten, vakıftan, şuradan, buradan talimat alıp devletin kurallarını takmazsanız sorun olur. Devlet seni, birinci derecede bana sağlık hizmeti vazifesini görmen üzere görevlendirdi benim talebimi alacaksın. Ya raporumu vereceksin, vermiyorsanız da münasebetini belirterek ikinci derecedeki sağlık ünitesine devlet hastanesine sevk etmen lazım’ dedim. Bunun üzerine hekim, “Etmiyorum da, vermiyorum da” diyerek el ve kollarını salladı.

“Küfür edip ben seni öldüreceğim diyerek tekmelemeye başladı”

Duran Katar, Tabip Çalıkuşu’na ‘hangi hastaneye sevk ettiğini söylemen gerekmiyor mu’ sorusunu sorduğunu ve “Söylemiyorum, git onu da sen bul. Defol şuradan” karşılığını aldığını söz etti. Öbür Tabip Aytekin Aykın’ın bu konuşma sonrasında kendisine küfür ettiğini, tehdit ettiğini ve tekmelediğini aktaran Katar, “O ortada biz konuşurken, üstten öteki bir beyefendi indi büyük hareketlerle “Ne yapıyorsunuz” dedi. Bu da hekimmiş ben bunu sonradan öğrendim. “Ne konuştuğumuzu, ne yaptığımızı bilmiyorsun, benim üstüme üstüme geliyorsun bir dur, dinle” dedim. “Bakın tabip hanım, kabahat işliyorsunuz. Siz benim aile hekimimsiniz, ben size geldim, benim kaydımı yapmak zorundasınız, bakmak zorundasınız. Daha sonra ya raporumu verirsiniz vermiyorsanız da sevk edersiniz” dedim. Düşündü, “Tamam o zaman ben sevkimi vereyim” dedi. Öbür erkek hekim da üst çıktı. Bu konuştuklarımızın hepsi kapının girişinde oldu, içeri alma filan yok. Tabibin odasına yaklaşamadık. O ortada 5-10 dakika bekledim, hemşire hanıma, hekim hanıma sor bakayım sevkimizi yaptı mı dedim. Tabip hanım bir yerleri arıyor, oralardan fikir soruyor ona nazaran ne yapacağına karar verecek dedi. Enteresan bir şey, bir tabip ne yapacağını bilmiyor da telefonla bir yerlere mi soruyor. Akabinde tabip hanım aşağıya indi, hiçbir şey söylemeden geçti gidiyor. O esnada, tabip hanım sevki yaptınız mı dedim. “Yaptım defolun gidin” dedi. Bir numara ya da hangi hastaneye sevk ettiğini söylemen gerekmiyor mu dedim, “Söylemiyorum, git onu da sen bul. Defol şuradan” dedi. Bunun hesabını ben size sorarım, ilgili makamlara şikâyet edeceğim sizi dedim. Sen bize hesap soramazsın filan dediği esnada, tekrar birebir erkek hekim geldi. Ben dış kapının kenarında bekliyordum, geldi bağırıp hakaret ederek gövdesiyle bana vurdu, başka tarafa ittirdi. Ne yapıyorsun demeye kalmadan, küfür edip ben seni öldüreceğim diyerek tekmelemeye başladı” diye konuştu.

“Kameralar incelendiği zaman katiyen hekimin kılına dâhil dokunmadığım anlaşılacak”

Kızı Beyza Parıltı Katar’ın olay anında ortaya girdiğini ve tekme yediğini söyleyen Duran Katar, kamera kayıtlarının olduğunu, Hekim Aykın’a hiç vurmadığını ve kendisini bacağından tutup betona vurduğunu” belirtti. Rastgele bir şekilde Aykın’a dokunmadığını ve bunun bir hata olduğunu bildiğini cümlelerine ekleyen Katar, “Kızım ortaya girdi, hekim saldırınca. O ortada kızıma da bir tane tekme geldi. Ben onun saldırısını engellemek için yer yer ayağımı ve elimi kaldırdım lakin doktora rastgele bir şekilde dokunmadım. Kameralar incelendiği zaman katiyen tabibin kılına dahil dokunmadığım anlaşılacak. Zira ben onun kabahat olduğu biliyorum. Bu ortada kızıma daima saldırıyor kızımı da ortadan çıkaramayınca, bileğini büktü ve kenara attı. Bununla ilgili gittik rapor da aldık. Bu kere benim sol bacağımdan tutup kaldırdı ve betonun üstüne vurdu. Oradaki yaşlı hastalar tuttu. Allahtan beynimin üstüne düşmedim. Otomobilde eşim, durumu görüp bağırınca içeri kaçtılar” açıklamalarında bulundu.

“Beni iki sefer cama vurduğu çok açık ve net bir şekilde belirgin”

Olay anında babasını korumak için ortaya giren Beyza Parıltı Katar, aldığı darbeler sonucunda darp raporu aldı. Katar, Tabip Ezgi Çalıkuşu’nun ise tehditkâr bir şekilde baroda kardeşinin olduğunu ve ismini öğrenmek istediğini söylediğini söz ederek, “Doktorla direk iletişime geçemeyince, öteki beşerler indi. Ortalık karışmaya başladı, bayan o sırada beni tehdit etti. Biz onun işini yapmadığından dolayı gerekli mercilere kendisini söyleyince, baroda kardeşi olduğunu ve ismimi sordu tehditkâr bir şekilde. Tabi biz orada çok fazla onu ciddiye alıp muhatap olmak istemedik, lakin babamla tekrar tartışmaya girip devam etti. Akabinde erkek hekim da babamın üstüne saldırmaya başlayınca, bedeniyle vurarak ilk teması yaptı. Ondan sonra babam beni ve kendisini muhafazaya çalışırken, ben de babamın önüne geçmeye çalışıyordum. Bilhassa ortaya girdim, bir erkek bayana şiddet uygulamaz diye. Zira 1,90 uzunluğunda iri yarı bir insandı. Kendisi hiçbir şekilde ortaya girip girmediğimi önemsemeden şiddet uygulamaya devam etti. Tıpkı şekilde kolumu, bileğimi bükerek, beni kenara çekti. Aslında imajlarda beni iki sefer cama vurduğu çok açık ve net bir şekilde besbelli. Yani iki hekimden da şikâyetçiyiz. Gereken her şeyi sonuna kadar yapacağımızı söylüyorum” diye konuştu.