Tıp fakültesine girmeden önce TRT’de birçok görevler yapan, akabinde mesleğine yük veren Gülseren Budayıcıoğlu’nun tüm kitapları, hayata dair öykülerle dolu. Gülseren Budayıcıoğlu, ömrü boyunca psikiyatri ile uğraşmasının yanı sıra, önemli yapıtların de yaratıcısı oldu.
GÜLSEREN BUDAYICIOĞLU KİMDİR?
1947’de Ankara’da doğan Gülseren Budayıcıoğlu’nun babası devlet memuruydu. Bir kız ve bir erkek kardeşi olan Gülseren Budayıcıoğlu, ilkokulun akabinde TED Ankara Koleji’ne ve akabinde da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. Bu esnada TRT’nin açtığı spikerlik sınavlarını kazanarak başka taraftan da ders hâricinde kalan zamanlarında Ankara Radyosunda çalışmaya başlayan Gülseren Budayıcıoğlu, TRT Televizyonu yayına başlayınca oraya geçti.
TRT’de anons spikerliğinden, cümbüş programlarını sunmaya dek çabucak her programda görev alan Gülseren Budayıcıoğlu, tıp fakültesini bitirmesinin akabinde hekim oldu ve TRT’den ayrılmak zorunda kaldı
Sınıf arkadaşı Aydın’la hayatını birleştiren Gülseren Budayıcıoğlu, psikiyatri bölümünde ilerledi, Hacettepe Üniversitesi psikiyatri alanında eğitimine başlayan Gülseren Budayıcıoğlu, tıpkı sene kızı Yağmur’u dünyaya getirdi.
İhtisası bitirmesinin akabinde Hacettepe’de öğretim görevlisi olarak göreve başlayan Gülseren Budayıcıoğlu, bu zamanlarda babasını kaybetti ve oğlu Haan’ı dünyaya getirdi. Doçentlik tezini bitirmek ismine çalışan Gülseren Budayıcıoğlu, Hacettepe’deki görevinden istifa ederek, kendi kliniğini açtı. Muayenehanesine olan ilgi artınca 2005’te daha kapsamlı olan Madalyon Psikiyatri kliniğini kurma kararı aldı.
BAŞKA BİLGİLER İÇİN TIKLAYIN
PAKLAR APARTMANI VE KIRMIZI ODA DİZİSİ BUDAYICIOĞLU’NUN KİTABINDAN UYARLANDI
Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi: Bir Psikiyatrin Not Defteri kitabından uyarlanan Kırmızı Oda, hayatta yaşanan gerçek öykülerden esinleniyor. Psikiyatri kliniğinde hekimlerin ve onlara başvuran hastaların hayatlarının bahis edindiği Kırmızı Oda dizisinde altında yatan sevinçler, acılar, hüzün ve mutluluklar izleyicinin de ruhunun kapalı kapılarını aralıyor. Hastalar o güne dek kimselere anlatmadıkları sırları tabir ederken; izleyiciler de kendi geçmişleri, bugünleri ve yarınlarına dair bir şeyler buluyor…
Yeniden Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi: Bir Psikiyatrin Not Defteri kitabından uyarlanan Paklar Apartmanı dizisinde erkek kardeşi ve müdafaacı dedesiyle birlikte ömrünü sürdüren İnci’nin hayatı (Farah Zeynep Abdullah), yaptığı bir kazayla değişiyor. İnci’nin karışacağı kazada onu Han (Birkan Sokullu) ve büyük sırlarla dolu ailesi bekliyor. Han’ın hayatı takıntılarla dolu olan ablaları Safiye (Ezgi Mola) ve Gülben’in (Merve Dizdar) en büyük korkusu ise kardeşlerini kaybetmektir.
Budayıcıoğlu, Instagram hesabından yaptığı açıklamada, şu tabirleri kullandı;
”Sevgili Arkadaşlarım,
Paklar Apartmanı ülkemizin gerçeklerinden biriyle daha tanıştırdı sizi. Gerçekler nasıl da etkiliyor değil mi hepimizi… Çünkü onları bir yanımız iyi tanıyor. Ruhumuza yabancı değil, o karakterlerin çoğu hayatımızın bir köşesinde var zaten…
İnsan olup da acıyla, hüzünle tanışmayan var mı? Yok… İşte bu diziler yaşadığımız o acıları azıcık da olsa anlar ve azaltabilir miyiz diye var.
Geçmişte yaşadığımız her şey bu günümüze bir çentik atıyor, yazgımızı yazıyor aslında. İnsan zalim olduğu kadar çok da narin, kırılgan bir varlık. Keşke birbirimizi hiç incitmeyebilsek… Ne güzel bir dünya olurdu değil mi?
Bakalım Paklar Apartmanı’nda bu gece neler olacak… Ekran başında buluşmak üzere çok sevgiler.
Dr. Gülseren Budayıcıoğlu 1g 71simya2021’in profil resmi 71simya2021 Hekim hanım merhaba, Bir hemşire olarak ve psikoterapi- counselling eğitimi almış bir kişi olarak; Kırmızı Oda ve Paklar Apartmanı dizinlerini ” Şanlı Allah’ım nihayet ülkemde birileri toplum faydasına bir diziye imza attı “dedim. Lakin müsaade edin lutfen birtakım geri bildirimler yapmak isterim. Terapistler danışmanlarını kucaklarmi, onlara ” seni tanıdıkça seni daha çok seviyorum der mi, erkek danisaninin eline dokunarak ona şevkat sunarmi, “sen konuşmayacaksın,ben konuşmayacağım eeee…ne yapıcaz?” der mi, seans sırasında kahve icilirmi? … Tüm bunlar ve gibisi mevzuları gözlemledim. Paylaşmak istedim. Elbetteki terapi acımasız ve katı olabilir. Elbetteki toplumu ürkütmemek gerekir. Lakin, kendini kucaklayıp, seni sevdim diyen bir terapist bulamayınca bireyin tepkisine daha yıkıcı bir sonuç yaratmazmi bu yaklaşımlar? Her terapistimiz Gülten hanımın akademik, profesyonel ve sakin yaklaşımına sahip kapasitede olmayabilir.”
GÜLSEREN BUDAYICIOĞLU’NUN TÜM KİTAPLARI
2008 – Günahın Üç Rengi: Madalyonun Öteki Yüzü
2011 – Hayata Dön
2015 – Kral Kaybederse
2020 – Madalyonun İçi: Bir Psikiyatrin Not Defteri
News
Bursa
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
GÜNDEM
GÜNDEM
GÜNDEM
GÜNDEM