Fabrikaların ortasında ’Topkapı Sarayı’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İstanbul Silivri’de fabrikaların ortasında kurduğu müzede, Osmanlı döneminin mutfak eşyalarını sergiliyor.

Silivri’de gaz armatürleri üreten bir firmanın sahibi olan Armatür Derneği Yönetim Şurası Başkanı Gökhan Turhan, fabrikanın içerisinde müze kurarak, 2006 yılından bu yana farklı yerlerden topladığı, Osmanlı döneminin çeşitliliğini ve estetiğini yansıtan mutfak eşyalarını sergiliyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndan, günümüze ulaşan ve gündelik hayatta kullanılan tombak yemek kapları, fincan zarfları, leğenler, ibrikler ve şamdanlar üzere Osmanlı kültürünün bedelli modüllerinin yer aldığı müzede, 2. Abdülhamit’e ilişkin fincanlar da bulunuyor.

İş adamı Turhan, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için 2006 yılından bu yana Osmanlı döneminin çeşitliliğini ve estetiğini yansıtan mutfak eşyalarını topluyor. Ayasofya’ya bağlı koleksiyoner olan Turhan, bin 200’den fazla kayıtlı envanterden ve 4 binden fazla çalışma yapıtından oluşan Osmanlı döneminin her bölge ve dönemlerini yansıtan dünyanın en kapsamlı koleksiyonuna da sahip bulunuyor.

“Abdülhamit Han’ın üzerinde kendi insiyalinin bulunduğu kahve fincanları var”

Fabrika içerisinde 4 binin üzerinde eser olduğunu söyleyen Gökhan Turhan, “Yaptığımız koleksiyon mutfak eşyalarını kapsıyor. Burada bilhassa Osmanlı dönemindeki yemek kültürünün yer aldığı kap kaçakları topladık. Toplumun kültürünü anlamak için onların yemek kültürlerine de bakmak lazım ve bizim yemek kültürümüz çok güçlü sahiden. Ayrıyeten dünyada tahminen kimlik kartları ilk sefer Osmanlı döneminde kullanılıyor. Zira o zamanlarda beşerler bakır eşyalarını kalaycıya götürüyor ve orada da karışmasını önlemek için üzerlerine isimleri, meslekleri yazılıyor. Bir de Abdülhamit Han’ın kahve fincanları var, üzerinde kendi inisiyalinin bulunduğu, bu da çok güzel bir eser benim gözümde. Ayıca tombak da kültürümüzde çok önemli bir yere sahip, üzerine altın kaplanıyor ve bakırı siz bir anda altına dönüştürüyorsunuz. Yaklaşık 4 binin üzerinde yapıtımız var elimizde ve buradaki yapıtların tarihi Osmanlı döneminden, Selçuklulara kadar uzanıyor. Önümüzdeki yıllarda devletimizin dayanağı ile bunu kent merkezine taşımak istiyoruz. Bu koleksiyonu hem milletimize, hem de tüm dünyaya göstermeliyiz” dedi.