Dünya Sıhhat Örgütü Avrupa bölgesinde kızamık olaylarında evvelki yıla nazaran 2023 yılında 30 kat artış yaşandığını belirtirken Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Lideri Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “2022’nin sonu 2023 Ocak’tan başlayan önemli bir salgın yaşandı. Türkiye kızamık manasında, İstanbul kaynaklıydı. İstanbul’da çok olay gördük, erişkin hadisesi da gördük. Aşılama düzeylerini belirli eşiklerin üstünde tutarsanız salgın olmuyor. 0-6 aylık küme boğmaca açısından çok tehlikeli oluyor. Hamile aşılamasına Türkiye’nin biraz daha ayrıntılı eğilmesi gerekiyor, elimizde çok tesirli bir aşı var” dedi.
Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) Avrupa bölgesinde kızamıkta 2023 yılı Ocak ve Ekim ayları ortasında 30 binden fazla olayın bildirildiği, bu sayının 2022’nin tamamında görülen 941 olay sayısının 30 katından fazla olduğunu açıklamıştı. DSÖ’nün datalarına nazaran, her beş hadiseden ikisi 1 ila 4 yaş ortası çocuklarda, beş olaydan birine ise 20 yaş üstü bireylerde rastlandığını söz edilirken uzmanlar da uyarıyor. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Lideri, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz da sürece ait konuştu. Prof. Dr. Yavuz, kızamık, boğmaca üzere birçok hastalıkta aşının değerine dikkat çekti.
“Aşılama düzeylerini muhakkak eşiklerin üstünde tutarsanız salgın olmuyor”
Kızamıkta Türkiye’deki durumu pahalandıran Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “2022’nin sonu 2023 Ocak’tan başlayan önemli bir salgın yaşadı Türkiye kızamık manasında, İstanbul kaynaklıydı. İstanbul’da çok hadise gördük, erişkin olayı da gördük. Kızamıkta elimizde çok tesirli bir aşı var, grip, covid aşılarını değiştirerek kullanmamız gerekir, daima yeni aşı bekleriz. Kızamıkta temaslılara dahi yaparak bağışıklık elde edebiliyoruz. Tek ya da 2 doz aşıyla istediğimiz bağışıklığı elde edebiliyoruz. Hasebiyle kızamıkta aşılama düzeyinizi aşikâr eşiklerin üstünde tutarsanız aslında o denli bir salgın olmuyor. Nereden çıkıyor salgınlar; aşikâr kümeler aşı karşısı olabiliyor zira Türkiye’nin çok güzel bir aşılama sistemi var. Son derece hoş bir alt yapımız var, aşılamada çok yol almış bir ülkeyiz. Aşısız kümelerde yayılıyor, aşılı olursa 1 şahısta çıksa bile yayılacak birini bulamadığı için gereğince insan aşılanmışsa, diyelim yüzde 95’in üstü aşılanmışsa onlar da korunuyor. Enfeksiyon yayılacak yer bulamıyor. Kızamık salgınında nasıl başa çıkıldı, şu anda azaldı diye biliyorum. Aşısızlar aşılanıyor, böylelikle virüsün yayılacağı ortam ortadan kaldırılmış oluyor. Küçük çocuklarda bilhassa bağışıklığı baskılanmışlarda zahmet oluyor. 4 bini aşan olay olduğunu Dünya Sıhhat Örgütü’nün bilgilerinden biliyorum. Türkiye’de aşılamada sahiden çok büyük muvaffakiyetler elde ediliyor” halinde konuştu.
“0-6 aylık küme boğmaca açısından çok tehlikeli”
Kızamık aşısının birçok aşıya nazaran uzun vadeli bir aşı olduğunu anlatan Prof. Dr. Yavuz, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Kızamık aşısını 2 kez yaparız biter, öteki aşı yapmaya gereksinim duymayız. Boğmaca aşısında ergen düzeyine gelindiği vakit aşının tesiri biraz azalıyor, erişkin periyodunda de şayet hatırlatma dozu yapmazsanız aşının aktifliği bir ölçü azalıyor. O nedenle aslında erişkinde yahut çocuklarda boğmaca olduğu vakit uzun periyodik öksürüyorlar. Bronşit dediğimiz bir tabloya neden oluyor, boğmaca bakterisiyle hastalanabiliyorlar. Öksüren şahıslar boğmacanın çok ağır seyrettiği ve şimdi aşı bağışıklığı gelişmemiş 0-6 aylık çocuklarla temas ettiği vakit onlara bulaştırıyorlar. 6 aylığa kadar şimdi boğmaca bağışıklığı gelişmemiş oluyor, onlar da hastalandığında 0-6 aylık küme boğmaca açısından çok tehlikeli oluyor. 0-6 ayı koruyabilmek için hamileleri tetanos aşısı yapıyoruz ya, bir de boğmaca içeren aşıyla aşılanması gerekiyor. Boğmaca açısından o küçük 0-6 ay bebekleri öbür müdafaa yolu yok, annesinden geçecek antikorlarla o aylarda korunabilir. Zira 6’ncı aydan sonra kendi aşıları yapılacak, öbür hastalardan da bulaşmamış olur, kritik olan da hamiledir. Hamile aşılamasına Türkiye’nin biraz daha ayrıntılı eğilmesi gerekiyor. Grip, covid açısından da hamileler çok risklidir, mevt riskleri yüksektir. Kızamıktan yıllardır mevt görmüyorduk, bu çok hoş bir şey. Boğmaca, difteri, kızamıkçık, suçiçeği, menenjit bunların hepsi artık çok ender görülüyor, bunlar çok hoş şeyler. Aşı olmaktan tereddüt eden küme aslında yanlış bilgilendirilmiş beşerler oluyor. Aşı olmadıkları için hayatını kaybeden hamileler var, covid, influenza, gribe bağlı, iki can taşıyor. Hamileler sahiden çok özel ayrıyeten ele alınmaları gereken bir grup”
News
Sağlık
Sağlık
Sağlık
Sağlık
Sağlık
Sağlık
SAĞLIK
SAĞLIK
SAĞLIK
SAĞLIK