Diyarbakır’da çekimi yapılan “Suzan Suzi” filmi Eylül’de vizyona giriyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kültür Bakanlığı desteğiyle Diyarbakır ’da çekilen “Suzan Suzi” filminin, Eylül ayında vizyona girmesi bekleniyor. Filmin yapımcısı ve başrol oyuncusu sanatçı Bedri Ayseli, Diyarbakır’ın çok kıymetli sanatkarlar yetiştiğini belirterek, kentin tanıtımına ekte bulunmak için Suzan Suzi filmini Diyarbakır’da çektiklerini ve Eylül ayında vizyona girmesini beklediklerini söyledi.

Kültür Bakanlığı desteğiyle Diyarbakır ’da çekilen “Suzan Suzi” filminin yapımcısı ve başrol oyuncusu sanatçı Bedri Ayseli, hayat hayatı ve filme dair açıklamalarda bulundu.

“Sazım kapının eşiğindeki süpürgeydi”

Diyarbakır’ı her bölgede söylediğini ve anlattığını belirten Ayseli, “Çocukken bize misafirler çok gelirdi ve o zamanlar radyo ile televizyon yoktu. Bana herkes, Bedri bize bir müzik oku lakin ben sesimin hoş olduğunun bilincinde ve farkında bile değildim. Bende derdim okurum ancak sazım olmadan okuyamam derdim. Sonra sazımı getirin derdim, sazım da kapının eşiğindeki süpürgeydi. Süpürge gelince bir çöp koparırdım akabinde süpürgenin çöpü ile başlardım çalmaya ve müzik söylemeye. Bu türlü geçip gitti. Akabinde mesamelere başladık, sonra İstanbul’a gittim ve lise yıllarım İstanbul’da devam etti. İstanbul’da Sadi Avar Ataman öğretmenimizden Fatih Halk meskeninde dersler aldım. Nota ve gibisi derslerin akabinde 1970 yılında TRT imtihanlarına girdim, İstanbul radyosu TRT imtihanlarını kazandım ve böylelikle yürümüş oldu gitti. Beni en çok gündeme taşıyan modül ise Hamili Boynunda parçasıydı” dedi.

“Bedri Ayseli sağ olduğu sürece Diyarbakır çok daha şık olacak“

Diyarbakır’ın çok âlâ mekanda olduğunu ve çok düzgün müzisyenler yetiştiğini belirten Ayseli, “Diyarbakır’da Allah’a çok şükür ve şuanda durumlarımız çok güzeldir. Çok şık müzisyenler yetişiyor, örneğin şuanda okuyanlar ne koordinasyonlu okuyorlar diye Kenan beyefendiye inan ki zevkle dinliyorum dedim ve inan ki sahiden de öyledir. Çok hoş pahalı müzisyen arkadaşlarımız var ve hepsini canı gönülden kutluyorum. Diyarbakır’a gelmeden duramıyorum. En son ben Suzan Suzi türküsünü derledim ve ondan sonra burada Suzan Suzi filmini çektik, Allah nasip ederse Eylül ayında vizyona girecektir. Kültür Bakanlığından ve bizim Diyarbakırlı birtakım iş adamlarından ne yazık ki kimilerinden diyorum destek aldık. Keşke herkes elini taşın altına koyabilseydi çok daha şık bir şey meydana çıkarabilseydik. Olmadı fakat bununla da yetinelim ve şükür edelim. Allah’ın oluruyla Bedri Ayseli sağ olduğu sürece Diyarbakır için çok daha şık şeyler yapmayı planlıyorum. Örneğin bugün bu sabah tekrar bulunduğu bu mekanda yani Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği, Kültür meskenine Kenan Aksu kardeşimizin mekanına geldik. Yani onun mekanı değil, bütün Diyarbakırlıların mekanına geldik ve benim derlemiş olduğum bir türkünün ve benim yazmış olduğum kelam müziğinin de bana ilişkin olan, ‘Dicle’de akan su üzere damarımdaki kanımsın, Kırklar Dağında ziyaret Mardin kapıda canımsın, hiç bilmiyem bu ne sevda Diyarbekir toprağımsın’ bu türkünün klibini çektik ve en kısa müddette sizlerin sayesinde gündemde olacak ve herkese ulaştıracağız” diye konuştu.

“Diyarbakır’da Bedri Ayseli’nin müzesi ya da anıtı dikilmesi gerekiyor”

Diyarbakır musikisini Diyarbakır kültür meskeninde yaklaşık 10 yıldır yaşattıklarını ve yaşatmaya devam edeceklerini belirten Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği Başkanı Kenan Aksu ise, “Diyarbakır musikisi bizler için önemlidir. Nedeni ise, Diyarbakır musikisi Celal Güzelses’ten bugüne taşınması ve yaşatılması lazımdır. Biz dernek olarak Bedri ağabeyimizle çok etkinlikler yaptık ve kendisi bizim için çok çok önemlidir. Zira bir memleketin içinde çıkmış bu türlü bir sanatçı hem Diyarbakır türkülerini TRT repertuvarında hem de sahnelerde mütemadi yaşatıyor. Benim nezdimde Bedri Ayseli ağabeyimiz için çok şık bir müzesinin, meskeninin ve velev anıtının yapılması gerekiyor. Zira bu türlü memleketini canı gönülden temsil eden bir müzisyen yoktur benim niyetime nazaran, sair müzisyenlere ve sanatkarlara da hürmetimiz sonsuz ancak Bedri ağabeyin hali oburdur. Zira devamlı kentinde yaşıyor, kentini solukluyor ve yaptıkları ile Diyarbakır’ı her konuma götürüyor. Ben şahsen yaptığı ve yapacağı bütün çalışmalarda kendisine teşekkür ediyorum ve ellerinden öpüyorum. Güzel ki var” halinde konuştu.