Dışişleri Bakanı Fidan: “Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluğunu yerine getirememiştir”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Başta Güvenlik Konseyi olmak üzere çağımızın kurumları bir kez daha uluslararası barış ve güvenliğe yönelik sorumluluklarını yerine getiremediler” dedi.

İsrail-Filistin çatışmasını durdurmaya ve kalıcı barışı sağlamaya yönelik temaslarda bulunmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin Gazze Temas Grubu üyeleriyle ABD’nin New York ketine gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, temaslarına devam ediyor. Bakan Fidan, BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze konulu oturumunda katılımcılara hitap etti. Bakan Fidan, “Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’nde, bu asil ve dirençli ulusun maruz kaldığı bir başka felaket hakkında konuşmak üzere bir araya geldik” dedi.

“Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluğunu yerine getirememiştir”

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik acımasız saldırılarının savaş suçu teşkil ettiğini ifade eden Bakan Fidan, “Tüm medeni ulusları bu suçlarla ilişkilerini kesmeye çağırıyoruz. Böyle korkunç zamanlarda, uluslararası hukuku uygulayacak ve insanlığın ahlaki pusulasını koruyacak güçlü küresel kurumlara ihtiyacımız var. Ne yazık ki, BM tüzüğü tarafından defalarca görevlendirilen Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluğunu yerine getirememiştir. Tek ses olarak etkili bir ateşkes çağrısında bulunamamıştır. Dahası Konsey, Filistinlilerin onlarca yıldır maruz kaldığı tarihi adaletsizliği ortadan kaldıracak bir çare dahi sunamamıştır. Bu felç durumunun diğer küresel krizlerle başa çıkma konusunda da yankı bulacağı ve konseyin insanlığın gözündeki güvenilirliğini daha da aşındıracağı kesindir. Birleşmiş Milletler’in üzerine kurulduğu kurallara dayalı uluslararası sisteme de zarar verecektir” dedi.

“Bu sorunu çözmezsek, hepimiz cezasızlık ve adaletsizlikten beslenen her türden radikalizm yeniden hepimize musallat olacak”

Uluslararası hukuk ilkeleri ve ahlaki pusula olmadan herkesin bilinmez sularda olduğunu belirten Bakan Fidan, “Bu sorunu bir an önce çözmezsek, hepimiz cezasızlık ve adaletsizlikten beslenen her türden radikalizm yeniden hepimize musallat olacak” dedi.

Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın Filistin ile dayanışma için bir araya geldiğine dikkat çeken Bakan Fidan, “Bu kitlelerin İsrail’in zulmü karşısında duyduğu öfke ve hayal kırıklığı birçok ülkede toplumsal ayaklanmalara yol açma riski taşımaktadır. Güvenlik Konseyi’nden beklentileri açıktır. Çatışmaların durmasına yol açacak bir ateşkesin sağlanması ve Gazze’ye engelsiz bir şekilde insani yardım ulaştırılması. Gazze’deki insani duraklamanın uzatılması, rehine ve tutukluların takas edilmesi” dedi.

“Bu kez hepimiz kolları sıvamalı ve İsrail ile Filistin’in nihai güvenliğini garanti altına alan iki devletli çözüme dayalı bir barış süreci ile sona erdirmeliyiz”

İnsani aranın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi’ne düzenlenmesi planlanan saldırılar hakkında yapılan açıklamaları ciddi endişeyle takip ettiklerini belirten Bakan Fidan, “Filistinlilerin devlet olmanın tüm hak, ayrıcalık ve kabiliyetlerine sahip, işleyen bir devlete sahip olmalarına izin verdiğimizde, bugün karşılaştığımız zorlukların çoğu ortadan kalkacaktır. Bu kez hepimiz kolları sıvamalı ve İsrail ile Filistin’in nihai güvenliğini garanti altına alan iki devletli çözüme dayalı bir barış süreci ile sona erdirmeliyiz. İsrail ve Filistin, Doğu Kudüs’ün Filistin devletinin başkenti olduğu 1967 öncesi sınırlar boyunca barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayabilmelidir” dedi.

“Türkiye garantörlük mekanizması fikrini ortaya atmıştır”

İki devletli çözüm konusunda Türkiye’nin garantörlük mekanizması fikrini ortaya attığını aktaran Bakan Fidan, “Böyle bir mekanizma barışı koruyacak ve taraflardan herhangi birinin ihlalini önleyecektir. Birçok ortağımızın açıklamalarından böyle bir mekanizmaya gerçekten ihtiyaç duyulduğunu ve desteklendiğini anlıyoruz. Sözlerime son vermeden önce, tüm dostlarımızı ve meslektaşlarımızı bir kez daha devam eden zulmü durdurmak ve Filistin halkına yönelik gecikmiş tarihi adaletsizliği tersine çevirmek için el ele vermeye davet ediyorum” dedi.