Bursa

Bursa’daki Uçak Kazasıyla İlgili Dava ve Sanıkların Durumu

Bursa

Tutuksuz 3 sanığın yargılanması devam ediyor: 15’er yıla kadar hapis istemi

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ve ciddi can kayıplarına neden olan uçak kazasıyla ilgili incelemeler tamamlandıktan sonra, kazanın hemen ardından olay yerinde bulunan kaza kırım ekipleri, enkazın bulunduğu bölgeden kaldırılmasını sağladı. Bu süreçte, kazayla bağlantılı olarak gözaltına alınan sivil havacılık sektöründeki önemli isimler, çeşitli görevlerde bulunan kişiler serbest bırakıldı. Bunlar arasında, belediye bağlı Bursa Ulaşım Toplu Taşıma İşletmeciliği’nde (BURULAŞ) Strateji ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Cüneyt A. ve uçak teknisyeni Mustafa K. yer alıyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayla doğrudan ilgisi bulunan üç sanık hakkında, ‘Taksirle ölüme veya yaralanmaya neden olma’ suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası talep edilerek dava açıldı.

Sanıkların Savunmaları ve Görevleri

Sanık Cüneyt A. ise mahkemede yaptığı açıklamada, olayın gerçekleştiği dönemde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BURULAŞ’ta görevli olduğunu, Yunuseli Havaalanı’nın kendilerine bağlı olduğunu belirterek, “Bu havalimanı sadece eğitim amaçlı değil, ayrıca belirli sınırlardaki özel uçakların da iniş ve kalkış yaptığı bir tesis. Benim sorumluluk alanım elektrik, temizlik ve su gibi hizmetlerdir. Uçakların bakımıyla ilgili yetkimiz bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı. Ayrıca, sorumluluk alanlarının yalnızca altyapı hizmetleri olduğunu ve uçuşların planlaması veya bakımını yapmadıklarını sözlerine ekledi.

Yöneltilen suçlamaları reddeden Cüneyt A., “İddialar ve suçlamalar doğru değildir. Bu olayda herhangi bir kusur ve taksirim bulunmamaktadır. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum” şeklinde konuştu.

Firma Sahibi ve Uçuş Sorumluluğu

Öte yandan, olayla ilgili önemli bir başka isim olan firma sahibi Fevzi A., yaptığı açıklamada, şirketin yetki alanlarının uçak bakımı, sigorta ve pilot lisans işlemleri olduğunu vurguladı. “Her ne kadar olay eğitim amaçlı uçuş olarak lanse edilse de, aslında bu uçuş tecrübe amaçlıdır. Uçuşu gerçekleştiren pilotun yanında bulunan emniyet pilotu, olası bir durumda müdahale etmekle görevlidir. Uçuşları planlayan ve sorumlu tutulan kişi, teknik ve bakım işlemlerini yürüten teknisyenler değil, ayrıca, uçuş günü, pilotlar ve teknik ekip arasında koordinasyonu sağlayan sorumlu kişiler bulunmaktadır” dedi.

Fevzi A., olay sırasında uçuşun planlamasında değişiklik yapıldığını ve, Selim P.’nin yerine Furkan Otkum’un uçuşa yazıldığını, bunun kendisine sonradan bildirildiğini açıkladı. Ayrıca, kazanın pilotaj hatası nedeniyle gerçekleştiğine inandığını ve uçuş sırasında yeterli hız ulaşılmadan dönüş yapıldığını belirterek, “Kaza sonrası elde edilen görüntüler, dönüş sırasında yeterli hızın sağlanmadığını göstermektedir. Bu, pilotaj hatasıdır. Ayrıca, bakımda ihmal iddialarını da reddediyorum” diye ekledi.

Olay Sonrası ve Bilirkişi Raporları

Olaydan sonra, kazada hayatını kaybeden pilotların yakınları, uçak bakımında eksiklikler olduğunu öne sürerek şikayetçi oldular. Gelen bilirkişi raporunda, şirket sahibi Fevzi A. ile pilotlar Murat Avşar ve Furkan Otkum’un temel kusurlu olduğu, BURULAŞ yetkilisi Cüneyt A. ve teknisyen Mustafa K.’nin ise tali kusurlu olduğu belirtildi. Raporda, uçuş kayıtlarının tutulmadığı, uçak bakımında ihmal ve kusurların olduğu, pilotların sigortasız çalıştırıldığı ve uçuş sırasında çeşitli teknik ihmal ve kusurların bulunduğu 20’den fazla maddede ortaya kondu.

Gözlemler ve Hukuki Değerlendirmeler

İşte, avukat Cem Atlı, yaptığı açıklamada, “Göz göre göre pilotların ölümüne neden olan bu olayda, yük kontrolü yapmama gibi temel bir kusur tek başına bile kazanın oluşmasına neden olmuş olabilir. Uçağın toplam taşıma kapasitesi 580 kilogramdır. Ancak, boş ağırlık 380 kilo, pilotların toplam ağırlığı 197 kilo ve yakıt yaklaşık 75 kilogramdır. Bu durumda, uçak zaten kalkış yapmamalıdır; kalkış izni verilmiş olsa bile, uçuşun sorumluluğu ve güvenliği ciddi anlamda sorgulanmalıdır. Bu olay, sadece taksir değil, olası kast ve bilinçli taksirin de söz konusu olabileceği bir durumdur” şeklinde konuştu. Ayrıca, mahkemenin, bazı sanıkların dinlenmesine ve eksikliklerin giderilmesine karar verdiği öğrenildi.

Başa dön tuşu