
Şiddetin her türlüsünü lanetliyoruz.
İster sokakta bir kadına yönelsin…
İster evde bir çocuğa…
İster bir siyasetçiye…
Kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, şiddetin hiçbir gerekçesi, hiçbir bahanesi olamaz.
Ve bugün…
Evlatlarını katleden bir caninin, yıllar sonra elini kolunu sallayarak sokakta dolaşması ve sonrasında bir siyasi lidere saldırması karşısında sarsıldık.
Evlat Katilleri Neden Aramızda Dolaşıyor?
Türkiye yine tuhaf bir gerçekle sarsıldı.
Siyasetin göbeğinde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran şahsın dosyası ortaya çıktı.
Ve dosya kan donduruyor…
Bu kişi sıradan bir sabıkalı değil.
Evlat katili!
Evet, yanlış okumadınız. İki evladını planlayarak, canavarca hislerle katletmiş bir adamdan söz ediyoruz.
Ve bu adam… sadece 16 yıl sonra elini kolunu sallayarak dışarı çıkmış.
Aramızda dolaşıyor!
“Adalet gecikir, ama bu kadar da ayaklar altına alınmaz.”
Dünyanın hiçbir ülkesinde, bırakın medeni ülkeleri, Afrika’nın kabile sistemleri dahil, iki çocuğunu vahşice öldüren biri 16 yıl sonra sokağa salınamaz.
İnsanlık suçu işleyenler, bu kadar kolay bir şekilde hayata karışamaz.
Peki bizde nasıl oluyor da oluyor?
Bu sorunun cevabı çok açık:
Ceza ve infaz sistemi çökmüş durumda.
Cezaevlerinde yer yok deniyor.
Af getiriliyor.
İyi hal indirimi uygulanıyor.
İnfaz süreleri kısaltılıyor.
Ve sonuç?
Toplum, canilerle baş başa bırakılıyor.
“Bir toplumun adaleti bozulursa, vicdanı da çürür.”
Adalete olan inanç ciddi anlamda yara alıyor.
Bu sistem katilleri affediyor, toplumu ise cezalandırıyor.
Şimdi soruyorum:
“Bu ülkede iki evladını öldüren bir adamı dışarı salan sistem, kime hizmet ediyor?”
Adaletin en temel amacı, toplumun güvenliğini sağlamak değil midir?
O zaman bu nasıl bir adalet?
Bu nasıl bir hukuk düzeni?
Binlerce cani, şu an aramızda…
Cinayet…
Çocuk istismarı…
Kadın cinayeti…
Tecavüz…
Hepsini işleyip, sonra birkaç yıl sonra iyi hal, af ya da başka bir gerekçeyle dışarı çıkıyorlar.
Ve her biri toplumda yeniden tehdit unsuru haline geliyor.
Bu tabloyu kim savunabilir?
Kim açıklayabilir?
Kim haklı gösterebilir?
Hiç kimse!
Ceza ve İnfaz Kanunu yeniden yazılmalı.
Ve açıkça ifade etmek gerekirse:
Böyle ağır suçlar için idam cezası yeniden getirilmeli.
“Adalet, sadece suçluyu değil; suçludan zarar göreni de korumalıdır.”
Eğer bir toplum, kendi evlatlarını katleden birini dışarı salacak kadar aciz duruma düştüyse,
orada ne adalet kalır,
ne güven,
ne de huzur.
Özgür Özel’e yapılan saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz.
Siyasi görüşü ne olursa olsun, bir lidere yapılan bu saldırı, demokrasimize ve toplumsal barışımıza yönelmiş bir tehdittir.
Şiddetle değil; fikirle, sözle, hukukla mücadele edilir.
Son Söz
“Evlat katillerini dışarı salan bir sistemde, hiçbir çocuk güvende değildir.”
“Adaletin olmadığı yerde, toplum yavaş yavaş yok olur.”
“Şiddeti değil, vicdanı çoğaltmalıyız.”