Brexit sterline ayak bağı oluyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

HİLAL SARI

Birleşik Krallık’ın dün 30 milyar sterlinlik yeni teşvik paketi ve istihdam piyasasına ilişkin yeni birtakım önlemler açıklaması sterline güç verdi. Gelişmelere koşut sterlin dolar dün yüzde 0,3’ün üzerinde yükselişle gün içinde üç haftanın en yüksek seviyesi olan 1,29 seviyesine kadar yükselirken, Kraliyetin Maliye Bakanı Rishi Sunak’ın açıklamaları sonrası TSİ 17:30’da 1,2649 seviyesinden süreç gördü. Ama bilirkişilere nazaran Brexit sonrası geçiş müzakerelerindeki belirsizlik ve COVID-19 pandemisinde vakaların tüm dünyada artması üzere kaygılarla sterlindeki yükseliş sonlu kalacak.

Sunak’ın açıkladığı 30 milyar sterlinlik (38 milyar dolar) yeni teşvik paketi kapsamında fiyatsız izindekileri geri alan şirketlere bonus verilecek, konaklama ve cümbüş bölümünde KDV yüzde 20’den yüzde 5’e indirilecek ve 500 bin sterline kadar olan konut alımlarındaki konut vergisi kaldırılacak. Sterlin açıklama sonrası Euro önünde da güçlendi ve Euro/sterlin paritesi yüzde 0,3 düşüşle 0,8955’e kadar geriledi. Euro/dolar paritesi ise 1,1371 seviyesine kadar çıkarak bir ayın tepesini gördükten sonra TSİ 18:13 itibariyle 1,1286 seviyesinden süreç gördü.

‘Euro önünde %3-5 düşebilir’

ING Bank yeni açıklamalarının sterlin üzerinde çok büyük tesiri olmadığını ve sterlinde yukarı yönlü hareketin sonlu olacağını öngördü. Banka Euro’nun sterlin önünde üç ayda yüzde 0,92’ye yükseleceğini öngörüyor. Euro/ sterlin bankanın baz senaryosuna nazaran Brexit konusunda bu yaz net bir uzlaşı olmaması ile yüzde 3 ila 5 yükselebilir. Banka notunda şu değerlendirmeleri yapıyor: “Açıklanan teşvikler beklentilerimizin hafif üzerinde fakat sterlinin daha da yükselmesini destekleyecek kadar değil. Bugün açıklanan paket Birleşik Krallık’ın büyüme görünümünde kayda bedel bir değişikliğe neden olmaz. Sterline asıl yön veren Brexit görüşmelerinin meçhullüğü sürdükçe sterlinin daha fazla yükselmesi çok beklenen değil.”

Johnson: Anlaşma olmazsa Avustralya’nın kaidelerini istiyoruz

BMO Financial Group Avrupa Foreks Stratetjileri Yöneticisi Stephen Gallo, “Bakanın paketine reaksiyon gecikmişti” dedi ama paketin gidişatı değiştirmeyeceğini ve sterlinin AB ile müzakerelerde ilerleme olmaması durumunda baskılanmayı sürdüreceğini söyledi. Gallo “Brexit faktörü olmasaydı sterlin şu an çok daha yüksek olurdu zira Euro Ortamı geneline nazaran daha dinamik bir mali durum görüyoruz” dedi. Salı günü Brexit görüşmeleri için müzakereciler tekrar görüşmelere başladı. Almanya Şansölyesi Angela Merkel, yıl sonuna kadar anlaşma olması için çabalamaya devam edeceklerini ama AB’nin ‘anlaşmasız senaryoya da hazırlanması gerektiğini’ söylemişti. Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Merkel ile yaptığı telefon görüşmesinde anlaşma olmazsa Avustralya ile birebir koşulları istediklerini belirtti. Avustralya’nın AB ile kapsamlı bir ticaret anlaşması yok ve AB-Avustralya ticaretinin büyük bir kısmı Dünya Ticaret Örgütü kuralları kapsamında ilerliyor. Kimi eserler için ise hususî anlaşmalar bulunuyor.

Birleşik Krallık Maliye Bakanı Rishi Sunak: Kamu bütçesi sürdürülebilir değil

Birleşik Krallık Maliye Bakanı Rishi Sunak tüm dünyada genişlemeci siyasetler izlendiği pandemi döneminde atılan adımların sürdürülebilir olmadığına işaret ederek, Avrupa Birliği’nden ayrıldıktan sonra geçiş müzakereleri süren ülkenin ilk fırsatta tekrar bütçe yönetimi adımları atacağına işaret etti. Birleşik Krallık Maliye Bakanı Rishi Sunak, ekonomik iyileşme hakkında daha net bir görünüm kazandıktan sonra daha sürdürülebilir bir görünüm için kamu maliyesine yöneleceklerini söyledi. Ekonomiyi desteklemek için yapılan müdahalelerin muazzam maliyetleri olduğunu belirten Sunak, BBC’ye verdiği demeçte uzun vadede hiçbir şey yapmamanın çok daha ağır bir maliyeti olacağını belirterek “Bu şekilde yaşamaya devam etmemiz sürdürülebilir değil ve olağan ki kamu maliyemizde orta vadede daha sürdürülebilir bir noktaya dönebiliriz” diye konuştu. Sunak belirsizlik nedeniyle tam net öngörüler yapılamadığını hatırlatarak “Daha net bir patika belirginleştiğinde duruma bakabilir ve kamu maliyemizin makul bir müddette tekrar sürdürülebilir hale dönmesini sağlayabiliriz” dedi.

Dolar düşerken yuan parlıyor

Yatırımcıların global pay piyasaları ve emtialar üzere daha riskli varlıklara yönelmesine koşut, dolar dün birçok para ünitesi önünde kıymet kaybetti. Çin yuanı ise hem Çin paylarına olan girişlerdeki artış hem de dünyanın en büyük 2. ekonomisindeki güçlü iyileşme sinyalleriyle dört haftanın tepesine yükseldi. Çin yuanı dün gün içinde yurtdışı piyasada dört ayın en yüksek seviyesine yükseldi ve dolar/yuan paritesi 6,9808’e kadar geriledi. Dolar/ yuan TSİ 18:00 itibariyle yüzde 0,15 düşüşle 6,9937 seviyesinden süreç gördü. Yuan 27 Mayıs’ta dolar önünde gördüğü dipten yüzde 2,3 yükseldi.

CBIC Capital Markets G10 Parabirimleri Strateji Yöneticisi Jeremy Strech “Riski varlıklara genel bir dönüş gördük. Son birkaç oturumda riske dönüşün poster çocuğu Çin paylarındaki yükseliş oldu” diyor. Strech doların yuan önünde yüzde 2 ila 3 daha düşeceğine ilişkin öngörülerinin de değişmediğini belirtiyor.

İskandinav para üniteleri İsveç ve Norveç kronları da dolardaki zayıflığa koşut bir ayın tepesine yükselerek sırasıyla 9,15 ve 9,35 dolar seviyelerini gördü. Deutsche Bank para ünitesi analisti George Saravelos, dün yayınladığı bir müşteri notunda doların ABD’den gelecek olumsuz makro verilerle daha da zayıflamasını beklediklerini yazdı. Saravelos notunda şu tabirleri kullandı: “ABD seçimi olağan ki belirleyici ve Biden’in kazanmasının dolar için negatif olacağını düşünüyoruz zira izlenen siyasetlerde gümrük vergilerinden ve ‘rastgele tweet’ diplomasiden uzaklaşılacaktır.” Salavelos gelecek haftalarda

‘YeniNesilAB’ isimli 750 milyar Euro’luk Avrupa İyileşme Fonu’na ilişkin gelişmeleri yakından takip edeceklerini belirterek, bu hususta bir uzlaşının Euro için olumlu olacağını belirtiyor. Analistler başkaca banka notunda ETF’lere girişlerde ABD’den Avrupa paylarına girişlerde bir artış olduğuna da dikkat çekti.

İngiliz banka UBS de ABD-Çin arasında artan ticari gerilimin şimdi piyasalar tarafından çok ciddiye alınmadığı tahlilini yapıyor ve ABD Başkanı Donald Trump’ın medya pratiği TikTok’a yasak getirmeyi planladığını hatırlatıyor.