Assos Antik Kenti
Hititlerin ‘Assuwa’, Homerosu’un da ‘Pedasos’ olarak isimlendirildiği düşünülen Çanakkale Behram’daki Assos Antik Kenti’ndeyiz. Köydeki Aristo heykeli size bu antik kentte felsefeye verilen önemi hissettirecek. Köyün ikramlık eşya dükkanları arasından yürüyüp antik kentin akropolüne ulaşabilirsiniz.
Akropolde en dikkat çeken yapı Anadolu’daki tek ‘dor düzenli’ tapınak olan Athena Tapınağı. 25 asırlık tapınak ve antik kentin öteki yapıları tabiata ve beşere bağlı olarak çok eksik bir formda günümüze ulaşmış. Tapınağın birtakım taşlarıysa müzenin girişinden önce göreceğiniz erken periyot Osmanlı camisi olan Hüdavendigar Cami’nin temelinde kullanılmış. Assos’ta ticari faaliyetlerin gerçekleşmesine ve bu kentin önemli olmasına imkan sağlayan tarihi limanı ise akropolden 2 km uzaklıkta. Tarihin en önemli coğrafyacılarından Amasya doğumlu Strabon bu limanı bundan 20 asır önce şu halde açıklamış. “Assos, doğal ve yapay olarak güzel tahkim edilmiştir. Buraya deniz tarafından, limandan çok dik ve uzun bir yolla ulaşılır. Liman büyük bir mendirekle kurulmuştur.”
Adatepe ve Yeşilyurt Köyleri
Kaz Dağları’nın eteklerinde birbirine yakın bu iki köyü nüfus mübadelesine kadar Rumların yoğunlukla yaşadığı, taş konutlarıyla meşhur iki başka köy olarak biliyoruz. Adatepe’nin girişinde demir kapı bulunan patika yoldan 790 metre yürüdüğünüzde söylenceye nazaran Zeus’un Troya Savaşı’nı izlediği Zeus Altar’ına ulaşacaksınız. Burası çok ilahlı devirde Zeus’a sunulan adakların kurban edildiği bölge. Gün doğumu yahut gün batımı saatlerinde gelip Midilli, Ayvalık ve Edremit manzarasına karşı keyif yapabilirsiniz.
Adatepe’nin bir öteki meşhur yapısı ise Taş Mektep. 1985’te öğrenci azlığından ötürü kapatılana kadar ilkokul olarak kullanılan yapı şu anda şahsi kursların verildiği bir kurum. Taş mektep hakkında detaylı haber almak için adatepetasmektep.com’u ziyaret edebilirsiniz. Adatepe Köy Meydanı’ndaki çınar ağacının altına oturup çay kahve içebilir ve köyün meşhur otlu dondurmalarının tadına bakabilirsiniz. Ben Zeus Dondurma’da keçi sütlü ve otlu dondurma çeşitlerinden yedim ve hepsi birbirinden lezzetliydi.
Mıhlı Şelalesi
Çanakkale ve Balıkesir il hududunda, sahile 3 kilometre aralıkta bulunan Mıhlı Şelalesi adeta bir tabiat mükemmeli. Mıhlı Çayı’nın serin suyunun yanındaki mesire sahalarında vakit geçirebilirsiniz. Yüzülebilen gölete girerek şelaleye akıllıca da gidebilirsiniz. Araçla ulaşım yolu dar ve asfalt olmadığı için her sürücü için mütenasip olmayabilir. Lakin kesime geldiğinizde jeep safariyle gerçekleşen şelaleler çeşidine katılarak Hasan Boğuldu ve Sütüven Şelalelerini keşfe çıkabilirsiniz.
Ahmetçe’de Zümrüd-ü Anka Peşinde
Sahilden başlayıp zeytinlik manzarasıyla tırmanacağınız Ahmetçe Köyü turistik bir köy olmasa da Zümrüd’ü Anka kuşunun ismini taşıyan ‘Simurg Inn’ oteline mesken sahipliği yapıyor. 5 deluxe odası ve 3 taş konutuyla misafirlerini ağırlayan otelin bir de Ayvalık ve Midilli manzaralı havuzu ve saunası bulunuyor. Konaklama deneyimine ek olarak otelin Le Cordon Bleu mezunu şefleri Seda Çetinkaya ve Luca Eyüboğlu mahallî üreticilerden kendileri seçtikleri en hoş ürünleri ilk aşamadan tabaktaki sunuma kadar itinayla hazırlayıp sunuyorlar. Menüler de günlük belirleniyor.
Deniz ve Plaj Keyfi
Küçükkuyu ve Ayvacık sahillerinde denize girdim lakin Küçükkuyu’ya yarım saat aralıkta, Altınoluk’taki Şato Beach Club’ın ambiyansi ve denizini daha çok sevdim. İşletmeye giriş fiyatsız, şezlong fiyatları da konumuna nazaran 20 TL’den başlıyor. İşletme akşamları yeni nesil meyhane olarak hizmet veriyor.
Kaz Dağları’ndan Sofraya: Lokanta Bahar Edremit
Gezi rotasında bahsedilen noktalara gitmek İzmir ve Balıkesir tarafından gelen yolcular Edremit’ten esasen geçiyor. Hazır geçmişken Kaz Dağlarından gelen taze eserlerin yer kültürüne münasip sunulduğu Edremit’in en tanınan lokantası Lokanta Bahar Edremit’e uğramanızı tavsiye ederim. Lokantada her gün farklı yemekler çıkıyor, günün menüsüne bakmak için @lokantabaharedremit Instagram sahifesini incelemenizi tavsiye ederim.
