Fenerbahçe’de başkan Ali Koç, TFF başkanı Nihat Özdemir’in TFF’nin internet sitesinden yaptığı açıklamalara ve dün akşamki röportajına cevap verdi.
İhracın sadece kendi ellerinde olmadığını belirten Koç, 2010/2011 sezonuyla ilgili de Özdemir’e yükelenerek, “Ben sormak istiyorum sayın Özdemir’e… 2010/2011 sezonu şampiyonu kimdir? Alın bir telefonu elinize tweet atın. ‘Tüm ayak oyunlarına rağmen, terör örgütünün kumpasına rağmen ve hatta pek çok diğer kumpaslarda olduğu gibi onların oyunlarına rağmen hakkıyla Fenerbahçe’dir’ diyebiliyor musunuz? Top çevirmeye gerek yok. ” dedi.
Ali Koç’un açıklamaları şu şekilde:
Herkese iyi akşamlar. Herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Önemli bir haftayı geride bıraktık normalleşme adına…Böyle bir dönemde böyle bir konuyla kimseyi meşgul etmek istemezdik. Yine de biz koskoca bir camiayız.
“Bekledik ama düzeltme, özür gelmedi”
Sayın başkan vekilimiz Semih Özsoy da bazı açıklamalar yaptı ve ben de kelimesi kelimesine bu açıklamaların arkasındayım. Biz bekledik dün gece. İlk açıklamadan sonra gelen çok yoğun tepkilere biz hemen bir reaksiyon göstermedik. Bugüne kadar bekledik. Neden? Çünkü hepimiz konuşurken, hele canlı röportajlarda yanlış konuşabiliriz. Söylemek istediğimiz şeyi söyleyemeyebiliriz. Biz de bekledik. İnsanlar yanlış anlaşılabilir. Nihat Özdemir, ‘Ben şöyle demek istemedim, böyle demek istedim’ der diye bekledik. Ama hiç bir düzeltme, özür dileme gelmedi.
“Nasıl bir kötü kalbe, zihniyete sahip olduğunu göstermiştir”
Arkasından Nihat bey konuştu. Onun açıklamaları bana sorarsanız ilk açıklamasından da beter. Daha da talihsiz. Öncelikle ben şahsım ve camiam adına sayın Özdemir’e teşekkür ediyorum. Niye? Çünkü Nihat bey tüm Fenrbahçelilerin gerçeği görmesi açısından, aslında içindekileri dışa vurmuştur. Nasıl bir kötü kalbe, zihniyete sahip olduğunu göstermiştir.
“Gerçek yüzünü gösterdi”
Biz o dönem kenetlenmiştik. Yıllar sonra, 3 Temmuz’a yakın bir tarihte bizi yeniden kenetlemiştir. Hem kendi gerçek yüzünü göstermiş hem de bizi kenetlemiştir. Bizim de neyle mücadele ettiğimizi bir kez daha akıllara getirmiştir.
“9 yıl önce şike mi vardı?”
Şunu hatırlatmak istiyorum. 3 Temmuz kumpasının tüm gerçekleri artık ortaya çıkmıştır. Devlet de bunu kabul etmiştir. Sayın Özdemir, ‘9 yıldır Türkiye’de şike sorunu yok’ diyor. Sanki 9 yıl önce varmış gibi… Hem de 18 yıl görev yaptığı kulübe karşı söylüyor bunu. Dediğim gibi biz bekledik.
“Herkes mi yanlış anladı?”
Velev ki kendisinin dediği gibi biz fırsatçıyız. Kötü niyetliyiz. Peki bizim taraftarlarımız? Bu konuyu bize karşı kullanan rakip takım taraftarları… Herkes bizim anladığımız şekilde anlamış belli ki… Sayın başkanın iletişim danışmanları da var. Durum ortada…
Liglerin başlamasına 1 hafta kala sanki bir kaos ortamı yaratılmak isteniyor. 3 Temmuz’da mahkememiz var. Zamanlamayı da manidar buluyorum. Bu röportajı bilerek mi yapılmıştır, zamanlaması düşünülmüş müdür, planlı mıdır? Gerçekten bilmiyorum.
“Aziz Yıldırım’a da büyük haksızlık”
Bu, aynı zamanda Nihat beyin dostu olan, hatta yakınlıklarını son zamanlarda da görüyoruz, Aziz Yıldırım’a da büyük haksızlıktır. O da açıklama yapacaktır.
“İhraç sürece bağlı, bize değil”
Biliyorum camiamızda büyük tepki var. Federasyondan istifa etmesi konusunda ve kulüpten ihraç edilmesi konusunda taraftarlarımızdan baskı var. İstifa kişiyi bağlar. İrade lazım bunun için. Ben zaten konuşmalarımda sayın başkanın seçildiğini ve özgürlük alanının kısıtlı olduğunu söylemiştim ancak bizi ilgilendiren konu, kulüp üyeliğiyle ilgili. İhraç belli bir sürece bağlıdır ve yönetim kuruluna da bağlı değildir.
“İhraç etmek ona mükâfat olur”
Kulüpten atılmak, onur kırıcı bir durumdur ama Nihat beyin atılmasının onu ok ilgilendirdiğini düşünmüyorum. Hatta onun için mükafat olabilir. Yoğun baskı altında tabii ki bizim görevimiz, kurulları doğru çalıştırmaktır. Buradan ne karar çıkar bilemem. Taraftarımıza da söylüyorum, Fenerbahçeliliği özümsememiş biri için ihraç edilmek çok da önemli olmaz.
Taraftarlarımıza tekrardan kulübümüze sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum.
“Birilerine şirin gözükmek için bize bedel ödettiği ortaya çıktı”
Nihat beyin dün ‘Doğru yolayım’ diye bir açıklaması oldu. Bu da adaletin doğasına ve tanımına ters gelen bir durumdur. Demek ki almış olduğu kararlarla, tutumuyla bizi cezalandırarak bedel ödettiği, birilerine şirin gözükerek adalet sağlamak istediği ortadadır.
Bizim başarısızlığımıza değiniyosunuz ama bu başarısızlıkta sizin de payınız var.
“2010/2011 sezonu şampiyonu kimdir?”
Ben sormak istiyorum sayın Özdemir’e… 2010/2011 sezonu şampiyonu kimdir? Alın bir telefonu elinize tweet atın. ‘Tüm ayak oyunlarına rağmen, terör örgütünün kumpasına rağmen ve hatta pek çok diğer kumpaslarda olduğu gibi onların oyunlarına rağmen hakkıyla Fenerbahçe’dir’ diyebiliyor musunuz? Top çevirmeye gerek yok.
Sizin gibi dostlar olduktan sonra düşmana ne gerek var? Çok basit bir soru soruyorum. 2010/2011 sezonunun şampiyonu kimdir?
“Ben bir konuşursam şöyle olur böyle olur demiştiniz, hodri meydan”
İstediğiniz her platformda sizinle bu konuları tartışmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Sizinle her ortamda bunu konuşmak, değerlendirmek isteriz Ben bir konuşursam şöyle olur böyle olur demiştiniz, hodri meydan diyoruz. Ne istiyorsanız söyleyin. Yıllarca Fenerbahçe’ye hizmet ettiniz, inşallah bir daha hizmet etmezsiniz.
Kaynak: Fanatik