
Ateş, duman ve kavurucu sıcağın altında gün uzunluğu ter döken meşe kömürü işçileri, bin 400 rakımlı yaylada ekmek çabası veriyor.
Diyarbakır’dan Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesindeki Beyefendi Yaylası’na gelen mevsimlik işçiler, meşe odunlarından mangal kömürü üretiyor. Önce toplanan odun modülleri günlerce süren çalışmanın akabinde zirve formunda diziliyor. Daha sonra üzeri saman ve toprakla kaplanan odun dorukları mangal kömürü elde edilmek için tam 1 ay boyunca içten yakılıyor. Ormanlık alanda yapılan süreçler sırasında yangın çıkmaması için de gece-gündüz nöbet tutuluyor. Kömürleri parçalayıp çuvallara dizen işçiler, ağır duman ve sıcaklık altında günde 13-14 saat çalışıyor.
“Alın teri olduğu için, helal rızık olduğu için bu işi yapıyoruz”
Çalışanlardan Diyarbakır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde eğitim gören 4. sınıf öğrencisi Abdüsselam Kinay, yaptıkları işin güç olduğunu söyledi. Kinay, “Sabah saat 06.30’da kalkıyoruz. Kahvaltımızı yaptıktan sonra işe başlıyoruz. Akşama kadar öğlen ortası hariç gün uzunluğu çalışıyoruz. Odunun tartısı, sıcaklık, duman ve ateş bunlar işin zorlukları. Bir de dağda olduğumuz için rampa da var. Zorluklar üst üste gelince insan biraz yoruluyor. Alın teri olduğu için, helal rızık olduğu için mecburen katlanıyoruz. Boş dolaşacağımıza, aç dolaşacağımıza bu işi yapıyoruz. Olağanda dönemlik olarak 6 ay çalışıyoruz. Bu müddette işçilerin kapasitesine nazaran kişi başı 2-3 kamyon yapılabiliyor. Gelir-gider, vergi derken az bir kar kalıyor” diye konuştu.
“Bu sene emeğimizin karşılığını alamıyoruz”
Diyarbakırlı Selahattin Kinay ise emeklerinin karşılığını alamadıklarını tabir etti. Selahattin Kinay, “Hava çok sıcak bir de bu sıcakta ateş ile çaba ediyoruz. Buna karşılık bu sene emeğimizin karşılığını da alamıyoruz. Geçen yıl tonunu 2 bin 500 liraya satarken şu anda 2 bin liraya satamıyoruz. Tüccarlar bizden 2 bine alıp 8 bin liraya kadar verebiliyor. Hakikaten çok sıcak ve çok zorlanıyoruz, hem güneş hem de ateş var” halinde konuştu.