“Ben bir garip kuşum” diyerek Tarım Bakanlığı’na dair komplo teorilerini dillendiren Yusuf Aktaş’a, yani Köfteci Yusuf’a, en çok Bursa ve Bursalılar sahip çıktı. Meslektaşlarımın kaleme aldığı yazılardan ve devlet raporlarından öğreniyoruz ki, içine domuz eti kattığı iddia edilen köfteleri ve markası, Bursalıların desteğiyle kurtarılıyor. Ancak bu kent için, Bursa’ya değer katacak tek bir taş bile koymayan Aktaş’ın, Bursaspor’a değil de Karaman FK’ya sponsor olması hayal kırıklığı yaratıyor.
Yusuf Aktaş, Bursa’nın desteğine nasıl karşılık vermeli? Kent, ona inanıyor ve güveniyor. Ama gel gelelim, Bursa söz konusu olunca hiç de oralı olmuyorsun! Peki ya Aktaş? O, Bursa’nın iyiliği için ne yapıyor? Burada bir garip kuş masalının ötesine geçip gerçekçi olma vakti gelmiş gibi. Kentin desteğini arkasına alarak Türkiye çapında ün kazanan bir ismin, Bursa’ya bir meslek lisesi veya huzurevi gibi kalıcı ve anlamlı bir eser bırakması beklenir, değil mi?
Bursaspor’a da bir teşekkür borcu yok mu? Yıllardır Bursalıların gönlünde yer eden ve kentin simgesi haline gelen Bursaspor’a da cömert bir destek vermesi, en azından bir bağış çeki uzatması, Bursa’ya ve Bursalıya verdiği değerin bir göstergesi olmaz mıydı? Ama sen, Bursa için hiçbir şey yapmadan, Bursaspor’a destek olmadan başka bir takıma sponsor oluyorsun. Garip kuş, kendine gel!
Peki, neden Karaman FK? Bursa’nın desteğiyle yükselen birinin, başka bir kentin spor kulübüne sponsor olması pek de anlaşılır değil. Bursa gibi bir kentten destek görmekle yetinip, bu kente değer katacak bir proje ortaya koymamak biraz tuhaf değil mi? Bir yandan Bursalının desteğini talep ederken, diğer yandan Bursa’nın değerlerine, beklentilerine ve ihtiyaçlarına uzak kalmak, Yusuf Aktaş gibi bir isme yakışıyor mu?
Sonuç olarak, Yusuf Aktaş’ın Bursa’ya borcu var. Bu borcu ödemek için kolları sıvamalı, hayırsever bir iş adamı gibi davranmalı. Bursa’ya vefa göstermek isteyen bir isim olarak, geleceğe miras bırakacak bir projeyle bu borcu ödemeli. Belki de artık masallardan uyanma zamanı gelmiştir, ne dersiniz?
