Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Kent Hastanesi ve İrtibat Yolları Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “15 bini hemşire olmak üzere 35 bin sıhhat işçisini daha kamuya alıyoruz” dedi.
Erdoğan, “İzmir Kent Hastanesi dünyanın en büyük en çağdaş sıhhat komplekslerinden biridir. Bünyesinde 6 hastane barındıran bu yatırım hizmet siyasetimizin nişanesidir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Şehir hastanemiz 628 bin metrekareyi bulan kapalı alanı, yüksek yatak kapasitesi, başka üniteleriyle hoş İzmirimize yakışır bir eser oldu. Bu dev hastanenin altyapısı prestijiyle buranın yollarıyla alakalı tabi, sanki yollarını kim yaptı diyene sorarsınız. Kimin yapması lazım, büyükşehir belediyesinin yapması lazım. Büyükşehir yolları yaptı mı, hayır. Ulaştırma Bakanlığımız devreye girdi, birinci etabı hallettik ancak yetmez. İnşallah buranın yollarıyla alakalı ikinci etabı da Ulaştırma Bakanlığımız en hoş formuyla yapacak ve hastanemize ulaşım daha da kolaylaşacak. Hastane yapınca ulaşım kural.
DÜNYANIN EN BÜYÜK SIHHAT KOMPLEKSLERİNDEN
Hastanemize süratli, emniyetli erişim için inşa ettiğimiz 4 km uzunluğundaki temas yolu ve kavşağını da bugün hizmete açıyoruz. Hastanemiz dünyanın en büyük sıhhat komplekslerinden biridir. 6 başka hastaneyi barındıran bu süper yatırım eser ve hizmet siyasetimizin değerli bir nişanesidir. Seçimlere gidiyoruz. Bu seçimlerle birlikte ben inanıyorum ki hoş İzmirin hoş insanları burada Hamza Dağ kardeşimizi büyükşehirin başına getirecek ve böylelikle altyapı noktasında da İzmirimizin bu sıkıntıları sona erecektir.
“21 YILDIR VERDİĞİMİZ KELAMLARINI TUTMANIN BAHTİYARLIĞI İÇİNDEYİZ”
Daha evvel Manisa, İzmir ortasında Sabuncubeli Tüneli, bunları biz yaptık. Birçok yolları yaptık. Konak tünelini yaptık. Bundan sonraki periyotta inşallah gerek merkezi idare olarak biz gerekse büyükşehir belediyemiz olarak el ele verecek ve altyapı meselelerini ortadan kaldıracağız. Bunun için de tabi, 31 Mart’a kadar ağır halde çalışmaya var mıyız?
Şu projenin ülkenin ortak bedellerinin ardına gizlenerek hiçbir eser ve hizmet üretmeden yıllarca kentin sırtına yük olanlara ibret teşkil etmesini istiyorum. Hükümete gelirken milletimize sizlere kelam vermiştik. Ülkemizi eğitim, sıhhat, adalet, güvenlik üzerinde yükselteceğiz. Buna ulaşımdan güce, spordan toplumsal takviyelere pek çok başlığı ekledik. 21 yıl sonra geriye dönüp baktığımızda milletimize verdiğimiz kelamları yerine getirmenin bahtiyarlığı içindeyiz.
“35 BİN SIHHAT ÇALIŞANI ATACAĞIZ”
Eğitim dedik, okullarımızın neredeyse tamamını yine inşa ettik. Evlatlarımızın en güzel halde yetişmesi için 800 bin yeni öğretmen atadık. Darbecilerin yıktığı mesleksel eğitim sistemini tekrar ayağa kaldırdık. Kent hastaneleriyle sıhhat hizmetlerini dünya standartlarının üzerinde düzeye taşıdık. 310 bini hekim olmak üzere 1.5 milyona yakın sıhhat çalışanıyla bu alandaki insan kaynağımızı güçlendirdik. 15 bini hemşire olmak üzere 35 bin sıhhat çalışanı daha kamuya alıyoruz. 2.5 milyon bireye konutta sıhhat hizmeti vererek hizmeti insanımızın konutuna götürdük.
Sınırlarımızın güvenliğini artırarak terörü kaynağında kurutma stratejisine geçtik. Asker, polis, jandarmasıyla Türkiye’yi dünyanın en problemli bölgesinin en inançlı bölgesi haline getirdik. Yargılama müddetlerini kısaltacak önlemleri alarak adaletin süratle tesisine taban hazırladık.
Tünelleriyle, köprüleriyle, otoyollarıyla, tren çizgileriyle, havalimanlarıyla kalkınmanın temel altyapısı olan ulaşımı çeşitlendirdik, güçlendirdik. İzmir-Ankara YHT’yi de etap etap hizmete alarak bu alandaki çalışmalarımızı taçlandıracağız.
Kimsesiz çocuklardan yaşlılara engellilerden dul bayanlara kadar tüm dezavantajlı kısımlara sahip çıktı. 4 milyon hane ve 6.5 milyon çocuğa ulaşan toplumsal dayanak sistemimizle dünyanın örnek aldığı düzeye geldik.
Toplu konutta 1 milyon 314 bin inşaatla insanımızın çağdaş, zelzeleye güçlü yuvalara kavuşmasına öncülük ettik.
222 millet bahçesiyle kentlerimizde yaşayan insanlarımızın hayat kalitesini artırdık. Atık su artırma, depolama sistemleriyle etrafa hassas hayat alanları oluşturduk.
1 milyona yakın konut ve işyerinde kentsel dönüşüm projesi uyguladık. Ülkemize yaptığımız eser ve hizmetleri değil saatlerce günlerce anlatsak bitmez.
“YENİDEN TÜRKİYE’NİN PEŞİNDELER”
Hz. Mevlana’nın hoş sözüyle Kamil insan odur ki, koya dünyada bir eser, yapıtı olmayanın yerinde yeller eser. Ülkemiz geçtiğimiz Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerini muvaffakiyetle gerçekleştirdi. Mahalli yönetimler seçimleri var. Bu seçimleri de huzur içinde hizmet yarışı formunda tamamlayacağız. Güç istikrarlarının değiştiği, siyasi ve ekonomik krizlerin derinleştiği periyotta, Türkiye’nin inanç ve istikrarı muhafazaya her zamankinden daha çok muhtaçlığı oluyor. Bu seçimi de ülkemizi siyasi açıdan istikrarsızlığa, ekonomik bakımından çöküşe götürmenin vesilesi haline getirmek isteyenler boş durmuyor. Palavra, fitne, düzenbazlıkla milletimiz karamsarlık bataklığına itilmek isteniyor. Türkiye’yi tekrar kendi senaryolarındaki pozisyona çekmenin peşindeler. Bu senaryonun tek bir satırı dahi ülkemiz ve milletimizin hayrına değildir. Bu senaryolara tabi olup da huzur ve inanç içinde yaşayan hiçbir ülke, toplum göremezsiniz.
“EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ MİLLETİMİZİN DAYANAĞI OLMUŞTUR”
Türkiye tıpkı ecdadın, Cumhuriyetimizin kurucularının hayal ettiği üzere siyasi, ekonomik ve askeri olarak bağımsız bir güç haline gelebildiği için böylesine dik bir duruş sergileyebiliyor. Bu duruşun bedeli var. İstiklalimizden emin olmanın kıymeti ödediğimiz bedelden çok daha fazladır. Biz tüm bu tuzakları bozarak yolumuza devam ederken hiçbir vakit asıl amaçlarımızdan kopmuyor, çabamızdan taviz vermiyoruz. En uygun bizi milletimizin anladığına inanıyorum. En büyük gücümüz milletimizin takviyesi olmuştur.
Çünkü biz bu milleti tarifsiz hislerle seviyoruz. Biz bu milleti bilhassa yapacağımız hizmetlerle ibadet mertebesinde görüyor ve seviyoruz. Biz, medeniyetimizin ve tarihimizin son kalesi bu ülkeyi kesinlikle dünyada hak ettiği yere yükseltmek istiyoruz.
KAYNAK: HABER7
