
Süleymaniye Camisi’nde aşure ikramının akabinde Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Yunanistan haksız bir davanın, olmayacak bir işin peşinde. Türkiye gerek ekonomik gücü, gerek askeri gücü, gerekse siyasi kararlılığı bakımından haklarını, menfaatlerini ve yetkilerini koruyabilecek, kimseye yedirmeyecek bir kudrettedir. Bunu göstermek her zaman mümkündür. İnşallah bu türlü bir durumla karşılaşmayız” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan ve AK Parti Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ile birlikte öğlen namazını Süleymaniye Camisi’nde kıldı. Şentop, namazının akabinde Mimar Sinan’ın türbesini ziyaret etti. İstanbul Müftüsü Mehmet Emin Maşalı türbede dualar okudu. Daha sonra Şentop, Muharrem ayı vesilesiyle Süleymaniye Cami önünde kurulan stantta vatandaşlara su ve aşure ikramında bulundu.
Aşure ikramının akabinde konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün Aşure günü. Dolayısıyla hem burada Mimar Sinan’ın vasiyeti gereği okunan hatim duasını yaptık. Hem de aşure dağıttık. On Muharrem günü olarak da Muharrem Ayı olarak da mübarek bir ay. Peygamber Efendimiz bu ayın rahmetinden istifade edebilmek için Ramazan’dan sonra oruç tutma bakımından en değerli günlerin Muharrem ayında olduğunu söz ediyor. Bir de bizim insanlık tarihine baktığımızda Hz. Adem’e kadar çok önemli olaylar On Muharrem günü gerçekleşmiş. On Muharrem’in hatırlanma sebebi daha üzücü bir olayla alakalı. Peygamber Efendimizin çok değer verdiği torunu Hz. Hüseyin Efendimizin yanında 72 kişi ile bir arada şehit edildiği, yanında Ehli Beyt’ten insanların da bulunduğu bir toplulukla şehit edildiği gün” diye konuştu.
“Doğu Akdeniz’e en uzun kara sonu olan ülke Türkiye’dir”
Avrupa Birliğinin Doğu Akdeniz hususuyla ilgili halini pahalandıran Şentop, “Doğu Akdeniz’de birkaç aydır önemli gelişmeler var. Güç kaynaklarının, hidrokarbon kaynaklarının bulunma ihtimaline binaen yapılan tespitlere göre gelişen kimi olaylar. Buna hududu olan ülkeler var. Doğu Akdeniz’e en uzun kara sonu olan ülke Türkiye. Burada Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır ve Libya var. Ancak Doğu Akdeniz ile hiçbir alakası, hudut irtibatı olmayan birtakım ülkelerin de kendi çıkarları ve menfaatleri için bu bölgedeki halkların çıkarlarını, menfaatlerini çiğneyerek gasp etmeye çalışma niyetiyle bu bölgeye üşüştüğünü görüyoruz” tabirlerini kullandı.
“Eğer kurallar varsa bu kurallara herkes uyacak”
Şentop, konuşmasının devamında, “Bunlardan birisi Fransa’dır. Doğu Akdeniz’e sonu olan bir ülke değil. Fransa Batı Akdeniz’de. Fransa Doğu Akdeniz’de askeri varlığını arttırmaktan bahsediyor. Bu tuhaf bir açıklama. Siz bu türlü bir ekip çıkar, menfaat gördüğünüz yerlerde kendinize hak iddia ediyorsanız diğerleri da Fransa’nın güneyinde Batı Akdeniz’de hak iddia edebilir. Öteki birtakım ülkelerde Batı Akdeniz’de Fransa’nın güneyinde askeri varlık arttırma yoluna gidebilir. Şayet kurallar varsa bu kurallara herkes uyacak. Kendi çıkarına, kendi menfaatine göre kuralları esnetme memleketler arası hukuku esnetme, kuralları çiğneme hakkını kimse kendinde görmemeli” dedi.
Türkiye’nin kimsenin hakkına, hukukuna talip olmadığını dile getiren Şentop, “Kimsenin hakkından hukukundan bir kesim kendisine istemiyor. Ancak Türkiye kendi hakkını hukukunu, milletlerarası hukuk olarak bu bölgede, Doğu Akdeniz’de sahip olmuş olduğu hakkı ve yetkileri sonuna kadar müdafaa konusunda kararlı. Bunları hiç kimseye yedirmeme konusunda da kararlı. Bu kararlılığımızı gösterdik. Göstermeye de devam ediyoruz. Bundan sonra da göstereceğiz” formunda konuştu.
“Yunanistan haksız bir davanın, olmayacak bir işin peşinde”
Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki hali ile ilgili açıklamalarda bulunan Şentop, “Yunanistan’ın peşine takılan ülkelerin daha önceki dönemlerde de olduğu üzere artık de kısa bir zaman içerisinde hüsrana uğrayacaklarını biliyoruz. Zira Yunanistan haksız bir davanın, olmayacak bir işin peşinde. Çok daha gerilere gidersek Yunanistan’ı pohpohlayarak 1920’lerde Anadolu’ya da gönderenler oldu. Kısa bir zaman içerisinde derslerini aldılar. Zaman geçtikçe bunlar unutuluyor. Türkiye gerek ekonomik gücü bakımından gerek askeri gücü bakımından gerekse siyasi kararlılığı bakımından haklarını, menfaatlerini ve yetkilerini koruyabilecek, kimseye yedirmeyecek bir kudrettedir. Bunu göstermek her zaman mümkündür. İnşallah bu türlü bir durumla karşılaşmayız, herkes milletlerarası hukuka hürmet gösterir ve hakkına razı olur” dedi.