
Dendias, Ta nea gazetesine açıklamasında, Türkiye yönetiminin ihlallerinde ısrarcı olduğunu ve Yunanistan’ın Kıbrıs ve Mısır ile büsbütün legal anlaşmalarına gerilimi tırmandırarak karşılık verdiğini savunarak, “Maalesef bu, Ankara’nın memleketler arası ilişkilerin nasıl işlediğine dair modası geçmiş anlayışının, içerdiği tüm tehlikelerle birlikte, tekrarlanan bir tezahürü. Bu, topçuların diplomasisi. Bu kaygan yolda Türkiye’yi takip etmeyeceğiz” sözünü kullandı.
Türkiye’nin davranışının, diyaloğa hazır olduğu yönündeki beyanlarının büsbütün koşullu olduğunun göstergesi olduğunu dile getiren Dendias, “Evros ve başka örnekler, Türkiye yönetiminin diyaloğu sonlandırmayı tercih ettiğini gösterdi” dedi.
Dendias, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Şimdi bir tarafta milletlerarası hukuk, memleketler arası deniz hukuku ve düzgün komşululuk kurallarına dayanarak komşu ülkelerle âlâ niyetli görüşmeler sonucu münhasır ekonomik bölge sonlarının belirlenmesi anlaşmasına varan ve bununla, öteki komşularla birlikte her zaman memleketler arası deniz hukuku temelinde ileri dönük hareket etmenin mümkün olabilmesi için diyaloğa hazır olduğunu kanıtlayan bir ülke, başka tarafta da milletlerarası hukuk kurallarını ihlal eden ve yasadışı yollarla daha zayıf rejimlerden tehdit yoluyla ‘mutabakatlar’ elde eden, bölgesinde 4 ülkeye saldıran ve kışkırtıcı bir şekilde diyalogdan yüz çeviren bir ülke olduğu herkes için açık hale geldi.”
Yunanistan ve Kıbrıs’ın daima işbirliği içinde olduğunu kaydeden Dendias, “Mısır ile deniz bölgelerinin sonlandırılması anlaşması, Kıbrıs ile gelecekte anlaşma yapma niyetini asla bozmuyor. Yunanistan kıyısında gelecekte çalışmaların yapılacağı bölgeler, doğu ve batıda hudut çizmeyle ilgili görüşmeler sırasında anlaşma taslağından çıkarıldı. Bu yüzden, zamanı geldiğinde ve her iki tarafın çıkarlarına uygun olduğuna kanaat getirildiğinde, Kıbrıs Cumhuriyeti ile karşılıklı faydaya dayalı anlaşma sağlamak için bu yönde ilerleyebileceğimizden eminim” diye ekledi.